Giriş
(5)

Dövme Sanatçısı Tavsiyesi [Ankara]

qazaqwsx
Merhaba,Ankara'da bildiğiniz, güvendiğiniz ve önereceğiniz dövmecileri benimle paylaşır mısınız? İnternetten arama yapınca bir, iki isim çıkıyor ama tecrübelerinizi merak ediyorum.Tarz da önemli tabii ki ama küçük dövme yaptıracağım için o kadar sorun olacağını sanmıyorum. Öncelikli aradığım iyi işç
Merhaba,

Ankara'da bildiğiniz, güvendiğiniz ve önereceğiniz dövmecileri benimle paylaşır mısınız? İnternetten arama yapınca bir, iki isim çıkıyor ama tecrübelerinizi merak ediyorum.

Tarz da önemli tabii ki ama küçük dövme yaptıracağım için o kadar sorun olacağını sanmıyorum. Öncelikli aradığım iyi işçilik. Kafam da bir şey var onu söyleyip özel bir dizayn isteyeceğim.

ek: yine de tercihen dotwork, linework, geometric çalışan biri olursa daha iyi anlaşabilirim.
0
qazaqwsx
(05.11.16)
White and black tattoo. Kerem. Yaptıracak kişi bayan mahrem bir bölge ise karısı sofi ikiside iyi alanında.
0
gozu acik sevisen yahudi
(05.11.16)
isim vermeyeyim simdi de ankaranin en iyisi denilen yere gitti bir arkadas, hic memnun kalmadi! parasi ile rezil oldu, kucuk bir dovme icinde 400 kusur aldilar ama cok kotu yaptilar...

cunku isim yaptigi icin makine gibi dinlenmeden arka arkaya yapiyorlar, randevuyu bile 1 hafta sonraya filan zar zor almisti kendisi.... otomatige baglamislar resmen, arka arkaya .... sanat olarak gormuyorlar, sadece para olarak bakiyorlar!
0
kamyonsans
(05.11.16)
Ankara'nin en iyisi Cemal'di bir zamanlar. benim arkadaslarim onun yetistirsigi bir kiza yaptirdilar dovmelerini, memnundular. ama kiz hakkinda bilgim yok maalesef.
0
omonia
(05.11.16)
tattooline var ama sanırım yukarıda makine gibi çalışıyor denilen dövmeci kendisi. ben kötü dövmesini pek görmedim fakat aşırı pahalıdır. apollon tattoo var yine iyi bir dövmeci. bir de daft art var oraya da bakabilirsin.
0
bir yudum ben
(05.11.16)
scrubtattoo diye arayın instagramda
0
balik kraker
(05.11.16)
(4)

bekar evine ütü önerisi

renkli hayalet
ütü alacağız f/p ütüsü önerebilir misiniz, hiç anlamayız. çok pahalı olmasa iyi olur.
ütü alacağız f/p ütüsü önerebilir misiniz, hiç anlamayız. çok pahalı olmasa iyi olur.
0
renkli hayalet
(04.11.16)
kesinlikle philips azur.
en son modelini almak zorunda değilsiniz.
dünyanın en iyi ütüsü, kazanlılardan bile daha iyi.
0
blatta hiberna
(04.11.16)
amuzende
(04.11.16)
www.homend.com.tr


Homend in ütüleri inanılmaz güzel ve piyasaya göre ucuz :)
0
aslmtn
(04.11.16)
homend+1

fakir-eye modeli
0
balik kraker
(04.11.16)
(10)

anneye telefon - telefon uzmanları bi bakın yav

sansli pipi
Selamlar.Kullanımı basit, fiyatı uygun, dokunmatik ekranlı telefon öneriniz var mı? Öyle RAM şu kadar olsun, işlemcisi şöyle olsun gibi bir takıntı yok. Basit olsunve uygun fiyatlı olsun. anneye alacağız, kendisi çok özeniyor "dokunarak ekran kaydırmaya" :))) doğumgünü yaklaşıyor alayım bi tane bari
Selamlar.

Kullanımı basit, fiyatı uygun, dokunmatik ekranlı telefon öneriniz var mı? Öyle RAM şu kadar olsun, işlemcisi şöyle olsun gibi bir takıntı yok. Basit olsunve uygun fiyatlı olsun. anneye alacağız, kendisi çok özeniyor "dokunarak ekran kaydırmaya" :))) doğumgünü yaklaşıyor alayım bi tane bari.


Turkcell T70 düşündüm ama başka önerilere de gayet açığım.

Teşekkürler
0
sansli pipi
(03.11.16)
hocam
1300 liraya samsung s5 alın gecin
cok dusuklerde sıkıntı yasar
bunla video da izler face e de girer sd kart takar fotograf da ceker
0
kingcyrax
(03.11.16)
General mobile 4G misler gibin.
0
herp
(03.11.16)
ram de önemli.
ben de anneme aynı mantıkla telefon aldim. sadece whatsapp ve facebook ve messenger yüklü. ama bunların güncellemeleri bile o kadar yer kaplıyor ki fotoğrafları sürekli bilgisayara aktarmasına rağmen video izlemek için kırk takla atıyor. whatsapp elimiz değdikçe silip baştan yüklüyoruz güncellemeler az yer kaplasın diye.
zaten efektif kullanmayı bilmiyorlar. çerez temizleme vb yapamıyorlar. hafıza az olunca da şişiyor telefon. bizimki şimdi mutsuz... yeni telefon bakmaya başladım. daha bunun taksidi bile bitmedi.
0
balik kraker
(03.11.16)
s5 de ram iyi
arti samsung varsa internetsiz goruntulu arama yapılabiliyor

@balık telefon ne ozelden yazarsan basitce bir bakalım.
0
kingcyrax
(03.11.16)
iphone demeye geldim. android'de detay daha fazla oldugu icin annelerimizin kafasi karisabiliyor, daha fazla secenek daha fazla soru isareti demek olabiliyor. iphone da daha sade olunca kullanimi daha kolay oluyor, negatif sonuclu islemler daha azaliyor.
0
jedilance
(03.11.16)
bütçe limiti: 1000 tl

general mobile alıcam sanırım. f/p oranı bayaa iyi gibi dueuyor.
0
🌸sansli pipi
(03.11.16)
Gm android one kullanıyorum memnunum.
0
elorelia
(03.11.16)
Lenovo vibe p1 de düşünün limitin az üstüne çıkarsınız ama.
0
zoque
(03.11.16)
Çok altına da inebilirsiniz vibe p1m ile de.
0
zoque
(03.11.16)
anneye alacaksan su geçirmeyen darbeye dayanıklı sony'lerden bak derim. model falan önemli değil, ama su geçirmemesi ve darbe dayanımı annede önemli.

yok değil dersen, lenovo +1.
0
babilbaligi
(04.11.16)
(25)

Yerimde olsanız ne yapardınız?

old possum
Merhaba, oğlum 5. sınıfta, okulu Anıtkabir'e gezi düzenlemiş bu hafta sonu, gece yola çıkılacak ertesi gün akşamüstü dönülecek. Çocuk gitmeyi çok istiyor ve çok heyecanlı. Ben de gideceğim, ünv. Ankara'da okudum ve okul bittikten sonra bir daha gitmedim. Dolayısıyla benim için de güzel olacak aslınd
Merhaba, oğlum 5. sınıfta, okulu Anıtkabir'e gezi düzenlemiş bu hafta sonu, gece yola çıkılacak ertesi gün akşamüstü dönülecek. Çocuk gitmeyi çok istiyor ve çok heyecanlı.

Ben de gideceğim, ünv. Ankara'da okudum ve okul bittikten sonra bir daha gitmedim. Dolayısıyla benim için de güzel olacak aslında özledim o gri kenti.

Ama terörden çok korkuyorum, annem kesinlikle gitmeyin diyor, eşim kararı bana bıraktı. Ne yapacağıma karar veremiyorum bir türlü, Çocuğun hevesini kırmak da istemiyorum. Özellikle anne olan duyuruculara soruyorum, siz olsanız ne yapardınız?

Hayatımızı teröre göre mi şekillendirmeliyiz? Böyle bir gerçeklik var bu ülkede. :( Abartıyor muyum yoksa?

Not: Çocuk olmasa inanın hiç korkmam, atlar giderim ama çocuk var :( Bir de evde küçük kızım var bize bir şey olursa babasıyla yalnız kalacak off.
0
old possum
(03.11.16)
Bu haftasonu 10 kasim bile degil ki zaten cumhuriyet bayraminda da bir sey olmadi.

Bence cok abartiyorsunuz, sonucta insanlar ankara'da yasamaya devam ediyor.


Not: anne degilim ama istanbul'da teror tehdidi olan her yere giden biriyim. Kadikoy, taksim, sultanahmet... ataturk havalimani patlamasindan 1saat sonra ayni havalimanina inmis, darbe zamani da istanbulda bulunmus biriyim. (duzenli yasamadigimi da eklemeliyim) bir de bu tip geziler meb onayi olmadan duzenlenmiyor, zamaninda bizim lise urfa'ya gezi yapacakti, teror artti diye meb izin bile vermemisti. Oyle bir durum olsa meb yine izin vermezdi bence.
0
kuehles blondes
(03.11.16)
Bu annelik içgüdüsü var ya, manyak bir şey, kafamda felaket senaryoları kuruyorum. Korumacı yönüm ağır basıyor.

Oysaki yıllarca Galata'da yalnız yaşadım, bir tekmeyle açılabilecek incecik bir tahta kapısı vardı evimin. Gecenin üçünde, dördünde tek başıma Tünel'de, Galata'da yürüdüm. Hiç de korkmazdım. Şu an çok farklıyım.
0
🌸old possum
(03.11.16)
ankara'da terör saldırısıyla ölme ihtimaliniz bugün işen eve dönerken trafikte ölme ihtimalinizden daha düşük.
0
baba jo
(03.11.16)
Çocuğu göndermediniz diyelim, o gün gitmeyip başka bir şey yaparken başına bir şey gelse ne olur acaba? Böyle kuruntulara kapılmayın. Hani çok kalabalık olan özel bir gün olsa tamam da gelişigüzel bir haftasonu işte. Terör var ve sakınmaya çalışıyoruz ama hani uçlaştırmamak lazım bence, yoksa nur topu gibi baskılanmış çocuğunuz olur.

Edit: İlk cümledeki örneği verme sebebim, yakın zamanda annemler karadeniz turuna giderken bir arkadaşları son dakikada "ya yağmur mevsimi şimdi, olaylar da var, başıma bişi gelir" diye caydı, yazlığına gitmiş, denizde yüzerken kalp krizi geçirmiş ve hayatını kaybetmiş. Hayat enteresan.
0
whoosie
(03.11.16)
Giderdim. Erkeğim.
0
sutlu nescafe
(03.11.16)
Abartiyorsunuz
0
dieselsingle2
(03.11.16)
bence psikolojik tedavi alın.
0
for day to break
(03.11.16)
Siz de yanında olacakmışsınız, gidin bence.

Babayım ve Ankara'da yaşıyorum.
0
battal gemalmaz
(03.11.16)
@for day to break, alarım sorun değil de, 22 kişilik sınıftan sadece 7 anne gönderiyor çocuklarını, diğerleri de terörden endişeliymiş, geri kalan tüm annelerle grup terapisi alalım o zaman.

Annelik zaman zaman kafada felaket senaryoları da yazabilmektir , evrim bizi böyle kodlamış, böyle bir şey bu. ben çocuğa hissettirmiyorum zaten, endişemi belli etmiyorum ona kaygılanmasın diye.

Gideceğiz karar verdim :)
0
🌸old possum
(03.11.16)
Tabi ki sizi bir seyle itham etmiyorum, edemem de ama genel olarak bakildiginda yeni nesil anneler genelde cocugu dusse kalkmasina izin vermeden kaldiran, guneste bile kat kat giydiren, sokakta toz toprakta oynamasina izin vermeyen anneler degil mi? Site icinde bile..
Bence genel olarak bi psikolojik tedavi gereksinimi var :)

Ve evet terorden bu kadar asiri korkmak da bence tedavi edilmeli :/
10 kasim olsa derdim, "yuksek risk olan bir gun, yollamayin" diye. Yani burada kimse birak cocugunu, kendini riske atmaz teror ihtimali yuksek zamanlarda olasi yerlere gidip.

Hem alelade bir gun hem de gercekten ankara'da yasayan insanlara haksizlik.

Gitmeye karar vermenize sevindim. Oradayken muhtemelen akliniza gelmeyecek bile :)
0
kuehles blondes
(03.11.16)
psikolojik tedavi ne ya. kafayı mı yediniz? çok normal bir soru var.

Ben olsam ben de giderdim. Anne değilim ama.
0
blacksky
(03.11.16)
Ya zaten ben "aneeey terör var, asla gitmeyiz oğlum" demiyorum ki. Kafamdaki endişeleri biraz dağıtmak için sordum. Abartıyor muyum diye de sorguluyorum zaten kendimi, diğer anneler aklımı bulandırdı çünkü.

Neyse gidicez, rahadladım ben :)
0
🌸old possum
(03.11.16)
diğer tarafta banlı olduğum için cevap verememiştim, buraya kısmetmiş :))

bence git.

ama psikolojik tedavilik bi durum yok. ne diye yüklendiniz. hepimiz korkuyoruz.
0
elorelia
(03.11.16)
Teröristlerin artık bir şey yapmasına gerek yok, istediklerini başardılar zaten, sürekli korku içindeyiz.
Ben olsam giderdim. Zaten her gün istanbul'un en kalabalık yerlerinde oluyorum, her gün 2 kez metro kullanıyorum. Aklıma gelmiyor değil, şurada bir bomba patlasa en az 200-300 kişi ölür diye tahminler yapıyorum kafamda. Ama bu beni istediğim yerlere gitmekten alıkoymuyor. Sizi çocuğunuz düşündürüyor evet ama çocukları da korku içinde büyütmek doğru değil, özellikle Atatürk'ün izinden giden bir nesli:)
Terör tehlikesi olsa meb izin vermezdi +1, ne olursa olsun polise ve istihbarata güvenmemiz lazım.
Ki gitmeye karar vermişsiniz, iyi yolculuklar:)
0
peggy
(03.11.16)
tuzu kuru olanlar için, anne-baba olmayanlar için git demesi kolay.

öncelikle bu abd bilmem ne kurumu türkiye için yine uyarı vermiş vatandaşlarına. herifler ne zaman uyarı verse bi haltlar oluyor memlekette, ama bu ankara olur istanbul olur hatay olur bilemem.

sizin yerinizde olsam gitmem. bir süreliğine ertelerim.

kış mevsimi nasıl ki çeşitli zaruri önlemler almamızı gerektiriyorsa, terör de ne yazık ki artık ülkemiz için gözardı edilemez bir duruma geldi. mevzu sevdiklerimiz olunca ona göre önlem almamız gerekiyor.
0
yemrem
(03.11.16)
ankara'da doğdum büyüdüm. ailem hala ankara'da.
terör saldırılarının olduğu yerler bizim ama güzergâhımız. eve dönerken bombanın patladığı yerden dolmuşa biniyoruz mesela.
annemler tren garındaki patlamadan da diğerinden de sadece 5 dakika farkla kurtuldu mesela.

senelerce anıtkabirin dibinde oturdum. terörden bağımsız karsi apartmanımız 2 kere silahla tarandı. mafya hesaplaşması. üstelik dibimizde polis koruması varken.
dersaneye gittim yer kızılayın tam gobegiydi. insan hakları bildirgesi heykelinin dibi. her hafta çeşitli sebeplerden miting olurdu orada. gezi olaylarından çok yıllar önce bacak kadar çocukken defalarca mitingin ortasında kaldim, gaz bombası yedim, coplardan kaçtım. sonra otobüse binip eve geldim.
evde kimse kalp krizi geçirmedi yaşadıklarımdan ötürü; normal normal oturup yemeğimizi yedik.

siz her akşam ankara metrosunda is çıkışı nasıl bir kalabalık oluyor biliyor musunuz? terör saldırısı için ideal yer ve zaman. ankaranin yarısı evine ulaşmak için metro kullanıyor çünkü.
kimse ise gidip gelmesin mi?

şimdi ben de anneyim.
annelik özen ve dikkat işi. yavrunu koruma içgüdüsünün tavan yaptığı nokta. ama koruma içgüdüsünün yerini endişelerin şekillendirdiği bir hayat alıyorsa orada problem başlıyor demektir.

@kuehles +1

başımıza ne geleceğini bilme şansımız yok. başımıza bir şey gelir endişesiyle yaşama ara verme ihtimalimiz de yok.
önemli olan dikkati elden bırakmamak, gereksiz risk almamak.
gereksiz riske ornek: saldırı uyarısı yapılmış bir yere zorunda kalmadigi halde gitmek.

anıtkabir için bir uyarı var mi? yok.
haddinden fazla kalabalık bir gün mu? değil.
ben sizin yerinizde olsam tek başıma bile olsam giderdim o geziye.
0
balik kraker
(03.11.16)
siz yanmayın, ben yanmayayım ama karanlıklar aydınlığa çıksın.
psikolog +1
0
theli
(03.11.16)
ben giderdim açıkçası. ankara'yla ya da anıtkabir'le terörü pek bağdaştıramadım çünkü. zaten kontrolleri arttırdılar her yerde, anıtkabir'de de öyledir. o yüzden bence endişelenecek çok bir şey yok.
0
nathanieltroy
(03.11.16)
Ankara'daki 6 milyon insan nasıl yaşıyor ki o zaman, bu kadar kormaya pek lüzum yok. Terörü bırakalım, insanın başına ne gelecekse her an gelebilir, bence mesele terör değil. Nerde yaşıyorsunuz bilmiyorum ama Ankara'da yaşayan bir memur olarak gidin derim.
0
yaren
(03.11.16)
vallahi şu psikolog diyenleri gördükçe ağzına ağzına vurasım geldi.
bu arkadaşlar ağır travmatik vakalar oldukları için hoş görün. anca böyle rahatlıyorlar.

yaşadığınız korku doğal, sonuçta çocuk sahibisiniz. olayların sık olduğu zamanlarda dışarı çıkmaya korkuyorduk, arabaları insanları süzüyorduk, kalabalık yerlerden kaçar olmuştuk.

şimdi de kimseye gaipten mesajlar falan geldiği için değil, aman yaa bişey olmaz kafasıyla takılıyoruz işte.

Ben giderdim. Anıtkabire zaten güvenlikten geçip gidiyorsunuz. Geri kalanında kalabalık yerlerde gezmeyiverin.
0
cosmicgadin
(03.11.16)
psikolojik bir vaka olup olmadiginizi bilemem ama ankara ile teroru bagdastiramayan insanin da uzayda yasadigini dusunuyorum. cumhuriyet tarihinin en fazla olumlu bombali intihar saldirisinin oldugu ilden bahsediliyor. allah akil fikir versin.
simdi bunu yazip ustune gidin diyecegim zira cok alakasiz bir gunde anitkabir gezisi. gule gule gidin gelin insallah.
0
kassiopeia
(03.11.16)
ülkede canlı bombanın her an nerden çıkacağı belli mi? sürekli canlı bomba korkusu taşıyorsanız içinizde hepinizin hekime gitme gününüz gelmiş. tedbir de bir yere kadar. ayrıca psikolog öcü değil, manyak, kafadan kontak, saf insanlar gitmiyor psikolağa. aklı başında kendisinin farkında olan hayatını daha yaşanılır kılmak isteyenler gidiyor. yaşanmayan olaylar için felaket senaryoları üretip sıkıntıya girenler için birebir, mesela şu cümle bana pek normal gelmedi: "evde küçük kızım var bize bir şey olursa babasıyla yalnız kalacak off."
0
for day to break
(03.11.16)
Çocuk heveslenmiş, kırmayın gidin.

Hayatı teröre göre şekillendirmenin bir faydası yok.
0
chitosan
(03.11.16)
Sunu sormak istiyorum: Bugun burada bu soruyu sormak Ankara'da bomba patlama ihtimalini dusurecek veya artiracak mi? Yani burada herkes abartiyorsun ne olacak dese bomba patlama olasiligi dusecek mi? Buradaki kimsenin ne zaman ne olacagini bilme gucu var mi? Hayir, yok.
O zaman cevabi siz kendiniz vereceksiniz. Korkuyorsaniz gitmeyeceksiniz. Kimse cocugunuzu sizden cok dusunemez, o yuzden git ne olacak diyebilir. Ama siz onlardan farkli dusunmek durumundasiniz.
Yine de ben kendi dusuncemi soyleyecek olursam, gidin derim. Kendi adima zerre kadar korkmuyorum bomba falan patlayacak da olecegim diye.
0
sckxyss
(03.11.16)
bi gün aksam evde iki arkadaş oturuyorduk ve sonra tepemizden f 16lar alçak uçuş yaptı tüm gece, bir km ötemizdeki meclis kendi uçaklarımız tarafından bombalandı falan. 2 gün sonra kalktık işe gittik. 10 ekimde 100+ kişi öldü ben uyuyakalmasaydım o gün oradan geçiyor olma olasılığım çok yüksekti, 13 martta hastanedeydim, etc.
tabiiki elimizi elektrik prizine sokmayacağız, ama velevki gitmediniz ve yavrunuza güvenlikle ilgili bir açıklama yaptınız,
hayatı boyunca dünyaya böyle bir bakış açısıyla bakacak bir çocuk yetiştirmek de doğru tercih midir? hep yapıyosunuzdur demiyorum ama eğer yapılıyorsa, türkiyenin başkenti, Atatürk'ün anıtmezarı bile güvenli değil çocuğun kafada oluşan algıya baksanıza.
nerde ne olacağının garantisini size kimse veremez ben hala kızılay'dan geçerken tedirgin oluyorum ama bir yandan da yaşamam gerek, normal yaşamak, güvenli dünya algısı hepimizin ihtiyacı, küçük çocukların daha fazla.
valla gitmiyorsanız da çocuğunuza terör saldırısından korktum demeyin bence, yalan malan başka bir sebep bulun. çocuklarımızın sonu ne olacak hiç bilmiyorum.
0
m7rv7
(03.11.16)
(4)

hasta oldum burun ve gözlerimin arkası ağrıyor

soft
burnum su gibi akıyor, ağrı da başıma kadar gidiyor. sallıyorum ama sinüsler mi tıkalı nedir öyle bir olay gibi geliyor bana. kısa vadede ne yapılabilir?
burnum su gibi akıyor, ağrı da başıma kadar gidiyor. sallıyorum ama sinüsler mi tıkalı nedir öyle bir olay gibi geliyor bana. kısa vadede ne yapılabilir?
0
soft
(02.11.16)
evde varsa buğu yoksa vicks alınır.
su kaynatılır, tercihen plastik orta boy bir kaba dökülür. içine 1 tatlı kaşığı vicks eklenir. kabin için doğru egilip büyükce bir havlu basın üzerine kapatılir.oluşan buhar teneffüs edili.r (gözlerini kapatın yanmasin)

daha sonra ılık (sıcak degil) ballı limonlu ıhlamur veya adaçayı tüketebilirsiniz.
0
balik kraker
(02.11.16)
gece yatarken de aspirin, parol ya da parasetamol içeren bir ilaç alabilirsiniz.
0
balik kraker
(02.11.16)
Enjektör filan varsa 10cc'lik, yoksa da nöbetçi eczaneden iliadin sprey ve aferin sinüs ile alınır. Ilık tuzlu su yapılır kafa öne eğilir burun delikleri yere dik getirilir tuzlu su sırayla enjektörle basılır ta ki yukarı giden su öteki delikten gelinceye kadar. İşlem bitince, burun temiz hissedilince iliadin sprey her deliğe bir fıs sıkılır (haftada 10 fısı geçmeyecek toplamda) aferin sinüs yutulur güzelce yatılır.
0
herp
(02.11.16)
pazartesiye kadar aynı sorunu yaşadım bikaç gün. çenemden başıma kadar yayılan bi ağrım vardı. ilk başta stresten sandım ama sinüslerim tıkalı olduğundan ağrı yapıyormuş. theraflu içince geçti bir saate
0
isimsiz uye
(02.11.16)
(6)

öneri

balik kraker
evde smart tv üzerinde youtube uygulaması var.ben biraz geriden takip ediyorum sanırım. şimdiye kadar 7 numara, şaşıfelek çıkmazı, behzat ç, nasıl evde kaldim, son, alacakaranlik dizilerini izledim.şimdi ne önerirsiniz?tur olaral yukarıda saydıklarıma benzerse sevinirim. komik ya da sürükleyici olm
evde smart tv üzerinde youtube uygulaması var.

ben biraz geriden takip ediyorum sanırım. şimdiye kadar 7 numara, şaşıfelek çıkmazı, behzat ç, nasıl evde kaldim, son, alacakaranlik dizilerini izledim.

şimdi ne önerirsiniz?
tur olaral yukarıda saydıklarıma benzerse sevinirim. komik ya da sürükleyici olması tercih sebebi.

teşekkürler
0
balik kraker
(02.11.16)
yeditepe istanbul

sıdıka
0
hkaan
(02.11.16)
tatlı kaçıklar var.
0
sutlu nescafe
(02.11.16)
Bizimkiler'den devam et.
0
bigbadabum
(02.11.16)
@hkaan
yeditepe iatanbul'u da ara sıra izlemiştim. konusunu biliyorum. şimdi sıkıcı olmaz mi?
sidikayi tekrarından izlemiştim.biliyorum.

@sutlu nescafe
mehmet ali erbil'den hic hazzetmem. başka öneriniz var mi?

@bigbadabum
vur dediysek de öldürme yahu :/ acaba kaygisizlari mi izlesem?
0
🌸balik kraker
(02.11.16)
leyla ile mecnun elbette ki
0
kljgslsdkjsd
(02.11.16)
Kaygısızlar on numara beş yıldız.
0
bigbadabum
(02.11.16)
(2)

Endoskopi sonrasi bogazdaki aci?

c1b2k3
Narkoz ile mide icin endoskopi yapildi dun oglen... Ogleden sonra ve aksam bogazimda aci vardi ama yemek borusunda bir sey yoktu dabahtan beri yemek borusu da aciyo. Nasil gecer bu :/
Narkoz ile mide icin endoskopi yapildi dun oglen... Ogleden sonra ve aksam bogazimda aci vardi ama yemek borusunda bir sey yoktu dabahtan beri yemek borusu da aciyo. Nasil gecer bu :/
0
c1b2k3
(02.11.16)
3 güne geçer, kendiliğinden.
0
basubadelmevt
(02.11.16)
çok normal tahriş olmuştur.
fazla sicak/soğuk tüketiminden kaçının.
ballı ıhlamur sakinlestirecektir. ama lütfen çok sıcak içmeyin.
0
balik kraker
(02.11.16)
(5)

para kullanmadan yaşamak ya da minimum harcama ile nasıl yaşanır?

Caaannn
sb.ben yapabileceğime inanıyorum. siz ne düşünüyorsunuz? neler yapılabilir?
sb.

ben yapabileceğime inanıyorum. siz ne düşünüyorsunuz? neler yapılabilir?
0
Caaannn
(30.10.16)
isterseniz yaşanır.

aburcubur yerine meyve alarak, su içerek.
kıyafet ve ayakkabı sayısını teke (ya da minimuma) düşürerek.
bulaşıkları ve çamaşırları doğru şekilde istifleyip yıkayarak (deterjan elektrik su tasarrufu)
uygun saatlerde elektrik tüketerek
dışarıda gittiğiniz etkinliklerde yeme içme kısmına katılmayıp sadece sohbete dahil olarak (ya da uygun fiyatlı şeyler tuketerek)
dışarıda buluşmak yerine evde buluşmayı alışkanlık haline getirerek
sosyal etkinliklerde indirimli bilet, kampanya takip ederek
hayat alışkanlıklarını degistirerek; daha az maliyetli hobiler edinerek

ve en onemlisi; gerçekten ihtiyacin olmayana el uzatmayıp, ihtiyacin olanı da uygun fiyatla edinmeye çalışarak minimum maliyetle yaşanır.

yaptim, oradan biliyorum.
0
balik kraker
(30.10.16)
Eğer çok çok iyi sosyal ilişkilerin ve geniş çevren varsa, insanlarla kolay ilişki kuruyorsan gerçekten minimumlarla yaşayıp üstüne bir de başka insanların yapamadığı aktiviteleri yapmak, gezmek falan mümkün. Yalnız insanların seni desteklemesi için gerçekten fakir olman lazım.
Hiç para kullanmadan dersen bunu uzakdoğudaki budist rahipler yapıyor, paranın dışında üstlerindeki giysi dışında hiçbir maddi varlıkları da olmuyor bildiğim kadarıyla. Yine bu insanlar kendi toplumları tarafından kültürel olarak destekleniyor ve zaruri ihtiyaçları karşılanıyor. Yapabilen için benzersiz bir deneyim.
0
mikro patlama
(30.10.16)
son zamanlarda "dogala donus" para ediyor. kendini donduren bir ciftlik kurarsin. internete ilan verirsin. insanlar diyelim haftasonu gunluk kisi basi 40 lira verirler ve gelip sut sagma deneyimi, patates toplama deneyimi yasarlar. sagdiklari sutu o 40 liraya dahil edersin, onu satin almis olup dogal kendi elleriyle dalindan, kaynagindan beslenmenin verecegi hazzi yasamak isterler. basit fikir.

kucuk baslatabilirsin, sonra cesitlendirirsin. ilerde peynir yapmak, tursu kurmak, taze domatesi degerlendirmek, kislik hazirlik, salamura yapmak, bag bozumu... neye ilgin varsa bu kendini donduren ciftligi buyuturken eklersin. en guzel oyle olur. para kullanmis olursun ama yasam bicimin kendini dondurur. bu durumda da senin bilgili ve iletisimi kuvvetli biri olman gerek.
0
idexo
(30.10.16)
Freeganizme bak pazarlardan artık marketlerden de atılmak üzere olan yiyecekleri toplayabilirsin.
Minimal yaşam hakkında da araştırma yap. Ayrıca takasla sıfır para ile yaşayan insanlar var onları da bir araştır. Yaşanabilir gayet.
0
fasulyek
(30.10.16)
Para kolay "deger alis verisi" icin icad edilmis bir seydir. Yani para oncesi takas gecerliydi ornegin. Senin elinde fazla yumurta var (deger, tavuga bakmissin emek harcamissin yumurtlamis) ve elma ihtiyacin var (baskasi elma agaci dikmis, bakmis, toplamis). Sen bu kisiden elma almak istiyorsun. Bu kisinin yumurtaya ihtiyaci yoksa elindeki degeri onun degeriyle degistiremezsin anlamina geliyor. Para bu problemi cozuyor: elindeki deger yani harcadigin emek dunyaya kattigin deger her seyde gecerli bir metaya donusuyor ve boylece yumurtaya ihtiyaci olmayan birinden elma alabiliyorsun.

Para kullanmak istemiyorsan yine de deger uretmelisin. Bu degeri kendin icin harcayabilirsin veya isteyen birilerine takas ile sunabilirsin. Ornegin yasayacak yere ihtiyacin var, ama ev almak parayla. Neden? O evi yapan kisi bir deger uretmis, emek harcamis, o bolgeyi baskasindan almak icin bir deger alis verisi olmus. Simdi sen para kullanmadan barinak sahibi olmak istiyorsan ya o degeri kendin ureteceksin (evini yapacaksin), ya da evini satmak / kiralamak isteyen kisinin isine yarayacak bir deger ureteceksin. Yemege ihtiyacin var, modern toplumda insanlar calisarak deger uretiyor, bunun karsiliginda para aliyor (degerin ispati) ve o parayi yemekle degis tokus ediyor. Sen para kullanmak istemiyorsan yine deger uretip o degeri isteyen ve karsiliginda sana yemek verecek biriyle takas edebilirsin, veya o degeri (yemegi) kendin uretebilirsin (ekerek bicerek). Tabii bunun icin gerekli tarlayi tohumu suyu elde etmek icin ona sahip kisilere yine bir deger sunup kullanim hakkini alman gerekiyor.

Neyse sonuc olarak calismadan hayat yok. Para calisana deger urettigini gosterir bir belgedir ve takas icin her yerde gecer. Para kullanmak istemiyorsan, yine deger uretmelisin ama para sahibi olan birinin aksine tam olarak elinde olan degerleri isteyen kisilerle alisveris (takas) yapabilirsin. Parayla takas arasindaki tek fark bu. Para "ben deger urettim" belgesidir, her yerde gecer. Para kullanmayacaksan deger ureteceksin (mesela yumurta), elma istiyorsan sadece yumurta isteyen ve elma sahibi olan kisilerle alisveris yapabilirsin dezavantaj bu.
0
robokot
(30.10.16)
(9)

yeni doğmuş bebeğe giydirilen zıbın hk.

pomaks
https://scontent-fra3-1.xx.fbcdn.net/v/t1.0-9/14720546_952768664833729_3235101941174297535_n.jpg?oh=221493978d35e53ad70df25d1e9068db&oe=588FED58şöyle zıbınlar bana hiç sempatik gelmiyor ya gerçekten komik mi yani ya da amaç ne yani baba 'meheheheh' diye gülsün falan mı nedir yani? çok ama çok basit
scontent-fra3-1.xx.fbcdn.net

şöyle zıbınlar bana hiç sempatik gelmiyor ya gerçekten komik mi yani ya da amaç ne yani baba 'meheheheh' diye gülsün falan mı nedir yani? çok ama çok basit değil mi?
0
pomaks
(28.10.16)
canım kaynım yazan havlu kadar samimiyetsiz. espri yoksunluğu.
0
ykyt
(28.10.16)
kezban kezban şeyler işte
0
killerbee
(28.10.16)
tiksinç. bebeğime 1 tane bile böyle bir şey almadım almam da alsalar da giydirmem
0
sta
(28.10.16)
berbat ötesi geliyor bana da.
bir de yazım hatalarıyla dolu olunca iyice kötü hissediyorum.
0
m e b
(28.10.16)
Varoşlique
0
powerpufgirl
(28.10.16)
her arz kendi talebini yaratır.
zevkler ve renkler tartışılmaz.
size ne?

siz alip giydirmeyebilirsiniz. kimse "neden giydirmiyorsun?" diye sormaz.

yeni anneyim. küçük bir ilçede yaşıyorum. sizin "kezban" ya da "varos" bulduğunuz bu ürünleri çok beğenerek ve belki inanmayacaksınız ama gerçekten severek giydiren pek çok anne var.
hayatları, dünyaları, espri anlayışları bundan ibaret.

herkes wow oynayıp, game of thrones izleyip, himym esprilerine gülmüyor. hatta bunların ne olduğunu bilmeyen milyonlarca insan yaşıyor bu topraklarda.

isim gereği turkiyede pek çok ilde akademisyenlerle çalıştım. onların bile haberi yok yanda haberi olsa da ilgisi yok. böylesi bir "beyaz yaka" kültürüyle doğmamışlar ya da sonradan bu kültürü edinmemişler.

kısacası siz yyapmayın.olsun bitsin.
0
balik kraker
(28.10.16)
mobil edit: ben de hoşlanmıyorum. komik de bulmuyorum, haliyle almiyorum; hediye gelirse de nazikçe teşekkür edip durumu olmayan birinin çocuğuna iletmek uzere kaldiriyorum. çöpe gitmiyor yani. ama bu durumu aklima takip buraya duyuru açmayı gerektirecek kadar da öfke ya da nefret biriktirmeye gerek yok.
0
balik kraker
(28.10.16)
@balik kraker

öfkelenmedim asla zevkler ve renkler tartışılmaz tabi ki kim ne isterse giydirir çocuğuna da bu zıbının aynısını gün görmüş beyaz yakalı arkadaşlarım da giydiriyor yani eğitim, kültür, lokasyon etkilemiyor. biraz bana açıkçası sinir bozucu geliyor ama yani bunu eleştiri anlamında söylemiyorum. yani bunu tasarlayan zaten ayrı bi zeka ona hiç girmiyorum da ne bileyim bunun dedim ya kültürle ilgisi yok görgüsüzlük geliyor bana. biraz cehalet yani açık konuşmak gerekirse. yani buna gülmekle osuruğa gülmek arasında fark göremiyorum yoksa tabi ki herkesin görüşü dünyaya bakış açısı aynı olacak değil ama koca koca adamlar ne okullardan mezun ne unvanlar sahibi bi bakıyorum bu zıbın eeeaahhh eytere bea diyesim geliyor yoksa kimseyi küçümsemiyorum.
0
🌸pomaks
(28.10.16)
balık kraker +1
Açıkçası para verip almam ama biri hediye etmişse giydiririm. Zıbın alt tarafı, işlevini yerine getiriyorsa ve kaliteli ise isterse üstünde Sexy Bitch 2017 yazsın, isterse "Kurşun senin elindense ölümü şarap gibi içeriz gülüm" yazsın. Buna gülmüyorum normalde ve almam ama başkası neşeli neşeli "Haha, bak ne aldık" dese içimden onunla gülmek gelir. "Ooooh, şimdiden başlasın bakalım paralarına etmeye, doğru yolun yolcusu bu, ahahaaha" diye muhabbetimi de ederim.
0
aychovsky
(28.10.16)
(17)

Evde kedi beslenmesi / apartman sakinlerinin tavrı

kelrapunzel
Selam duyuru,Bugün yönetici gelerek birkaç gün önce yapılan apartman genel kurul toplantısının tutanağını verdi. Yarın da dairelerde ilaçlama yapılacağını söyledi. Kedim olduğundan dolayı ilaçlama yaptırmayacağımı söyledim, terslendi. Net bir tavırla ilaçlama yaptırmayacağımı tekrarladım ve gitti. T
Selam duyuru,

Bugün yönetici gelerek birkaç gün önce yapılan apartman genel kurul toplantısının tutanağını verdi. Yarın da dairelerde ilaçlama yapılacağını söyledi. Kedim olduğundan dolayı ilaçlama yaptırmayacağımı söyledim, terslendi. Net bir tavırla ilaçlama yaptırmayacağımı tekrarladım ve gitti.

Toplantı tutanağını okudum, kendini bilmez insanlar apartman ve dairelerde kedi/köpek beslenmemesi gerektiğine dair karar almışlar. Bildiğim kadarıyla 1 dairenin köpeği var, zaman zaman havlama sesi oluyor. Alt katında oturan kişiler bundan rahatsızlık duyduklarını da ekletmişler tutanağa...

2 yıldır burada oturuyorum, kiracıyım. Ev sahibim bu apartmanda oturmuyor, evi tutarken kedim olduğunu biliyordu. Ayrıca geçen yıl da yapılan ilaçlamayı kabul etmedim. Herhangi bir sorun çıkmamıştı, yönetici farklıydı.

Şimdi sormak istediğim şu: bunlar kedimden dolayı başımı ağrıtabilir mi? Yani imza vs toplayarak evden çıkarmaya çalışabilir mi? Ne bileyim bir huzursuzluk yaratırlarsa ben ne yapabilirim? Ev sahibimle bir sorunumuz yok, bizden gayet memnunlar. Hayvan düşmanı bu insanlara karşı nasıl davranabilirim?

Yardımlarınızı bekliyorum
0
kelrapunzel
(28.10.16)
ev sahibini ara, yönetici ile konuşsun.

yasal olarak sana yaptırım uygulamaları o kadar da kolay değil diye biliyorum detayları birazdan birileri yazar.
0
cedex
(28.10.16)
Ev sahibinizi dolduruşa getirmedikleri sürece bir şey olmaz. Nerde sevgisiz insan var, apartmana yönetici oluyor! Benim önceki yıllarda kaldığım bir sitede de böyle bir kural vardı, gözlerine soka soka hayvanlarımızı bahçede gezdirip evimize çıkarıyorduk. Onlar kim ki, sizin gönüllü olan evinize aldığınız küçücük bir canlıyı o evden çıkaracak?
0
BuddyGuy
(28.10.16)
hiç bişey olmaz. evine kimseyi sokmak zorunda değilsin. evinde ne beslediğine de kimse karışamaz.
0
hasmetizm 2046
(28.10.16)
Sağolun.. Biraz önce eski yöneticiyi arayıp görüştüm. Geçen yıl da ilaçlama yaptırmadığımı ve kendisinin bu şekilde problem çıkarmadığını hatırlattım. Evimi ilaçlatmak zorunda olmadığımı, kendisinin de ilaçlatmadığını söyledi :)

Ama malum yönetici ile daha önce de tatsız bir durum olmuştu beslediğim sokak kedileri yüzünden. Eğer evimde beslediğim kediye bulaşacak olurlarsa verin mahkemeye demeyi düşünüyorum :) Ne dersiniz? Hoş olmaz mı? :))
0
🌸kelrapunzel
(28.10.16)
Evet, ilaca alerjim var de.
Hayvan besleme ile ilgili, apartmanin bir yonetim plani veya yonetmeligi vardir. eger o yoneim planinda hayvan beslemesine karsi bir kural yoksa, imza mimza ile hicbirsey yapamazlar diye biliyorum.
Ben haklarimi biliyorum, eger zorluk cikarmaya kalkarsaniz ben de yasal olarak bir aksiyon alirim diye de tehdit edin. tirsarlar.
0
innerbliss
(28.10.16)
@acemi aklıma gelmedi öyle demek. Zaten çoğu komşu biliyor kedimiz olduğunu

@innerbliss geçen yıl yapılan toplantıda böyle bir konu olmamış. tutanakta evcil hayvanlara dair bir ibare yoktu. yeni çıkan bir karar yani.
0
🌸kelrapunzel
(28.10.16)
o aldıkları hayvan beslenemez kararını en başta ilk toplantılarında almaları gerekiyordu. şu an almaları hiçbir işe yaramaz. dolayısıyla size hukuken hiçbir şey yapamazlar. haytap.org sitesinde örnek davalar var. dava açmaya kalksalar mahkeme masrafı vs gözleri korkar zaten :) üstüne de bi iki sene sürüyor o davalar. ve de siz kazanıyorsunuz. bu arada balkonunu yıktırıp birleştiren varsa imara aykırı. siz de bunu şikayet edebilirsiniz :)
0
pide
(28.10.16)
Öncelikle umarım bir şekilde konu tatlıya bağlanır, kediniz zehir solumak zorunda kalmaz. Fakat ben bir soru sormak istedim, daha önce de ilaçlama yapıldığında dairenizin es geçildiğini yazmışsınız. İlaçlama tüm apartman genelinde yapılmayınca, haşere yaşama içgüdüsüyle sizin dairenize -borulardan, çatlaklardan hangi yolu buldularsa- sığınmadı mı?
0
testis agrisi
(28.10.16)
@testis +1
ilaçlama yaptirmadiginizda kacan boculerin sizin evi basması muhtemel.
imkanınız varsa kedinizi 2 gün pansiyona alın ve ilaçlamaya iştirak edin.
0
balik kraker
(28.10.16)
ya onu bırak kedin olmasa bile ilaçlamayı sağlıksız bulup karşı çıkabilirsin. solumak mı zorundayım ben o kalıntıları dersin. yok artık.

hakikaten nedir bu ya. bir şeyi yaptırmak isteyince topaklanıp insanı zorlamaya kalkmak.

bak acemi daha iyisini demiş. öyle bir yönetmelik olabileceğini sanmıyorum bu arada. tam da olası sağlık sorunları yüzünden böyle bir şey standart uygulamaymış gibi kabul göremez.
0
godoşu beklerken
(29.10.16)
bir şey olmaz, apartman sakinleri de sinsi pisliklermiş. @pide'nin dediği gibi balkonunu içeri katan falan varsa git şikayet et, "alın lan develer, hak ettiğiniz komşuluk" de.

bir de o yöneticiye tutuldum, bana sormadan ve iznim olmadan evin içini ilaçlatmaya kalkacak yönetici gelse g*t deliğinden içeri böcek ilacı sıkmakla tehdit eder kovarım, nasıl manyaklarla yaşıyorsunuz ya
0
azizakin
(29.10.16)
@godos...
@aziz...

yazdıklarınızı içinde barındırdığı öfkeyi görerek ve buna üzülerek okudum.

bu ülkede 16 sene yalnız yaşamış bir kadınım. bağımsız olmak, kendi kararlarını almak ve bireysel olmak kavramlarinin ne olduğunu bildiğim gibi öneminin de farkındayım. üstelik türkiye ne yazık ki cinsiyetten bağımsız olarak insanın bireysel olarak yaşaması için zor bir ülke. tamirat yaptırmak istersiniz, servis beklersiniz, arıza için gelecek olurlar; randevu ile calismaz "evde biri beklesin" derler. sınava girecek olursunuz para, araba anahtarı vb almazlar; birinin sizi götürmesi gerekir...bu örnekler çoğaltılabilir.

ancak tüm bunlardan ayrı olarak hepimiz bir toplum içinde yasıyoruz. bu yüzden toplumun iyiliği zaman zaman bizim bireysel iyiligimizin önüne gecer; geçmelidir.

apartmanda ilaçlama yapılması "haşere ile mücadele"nin yapısı gereği bir bütün işlemdir. biraz yapılıp biraz eksik kalması söz konusu değildir. uygulama insan sağlığına en az zarar verecek (bakin zararsız demiyorum) ilaçlarla yapılır. burada zarar/zarar dengesine bakılır (yani boceklenmenin sağlığa zarari/ilacın sağlığa zarari) ve en az zarar verecek olan seçilir.

ilaçlama ve haşere mücadelesi sadece bir apartmana özel değil toplu yaşanılan yerlerde yapılması gereken bir uygulamadır. bazen bireysel olarak istemesek ya da karşı bile olsak uyum göstermemiz gereken durumlar olabilir; kamu yararı bunu gerektirir.

bu durumda yapılması gereken bu işlemden en az zararı alacak şekild e davranmaya calismak; inat edip enerji harcamak yerine evdeki canlilari ve kendimizi korumaya almak daha akıllıca olur.

bilmiyorum; hic öğrenci yurdunda kaldınız mi? yurtlarda da neredeyse 2 ayda bir ilaçlama yapılır. odalarda yiyecek bulundurulması bazı komplo teorisyenlerinin ortaya attığı "kantin para kazansin" mantığıyla değil, kontrolsüz ve uygun saklama koşullarında bulundurulmayan yiyeceğin haşere üretme ihtimalidir. herkesin bireysel olarak dikkat edip etmediği takip edilemeyeceği için, bulunan yiyecekler sorgusuzca imha edilir.

geçenlerde burada bir duyuru vardi; bir arkadas evinde böcek olduğunu, evini ilaclatacagini ancak bunun apartman bazın da yapılması gerektiğini ve buna kimseyi ikna edemediğini yazip; fikir almaya çalışıyordu.

kısacası olayın bir de karşı tarafına bakmak lazım. kaldı ki burada xx'n ya da yy'in yararı değil, haşere mücadelesi gibi toplum sağlığını ilgilendiren bir durum vardır.

o zaman "çöp ev" olarak nitelediğimiz kişilerin evleriyle ilgili de şikayette bulunmamalıyız; çünkü orası kişinin kendi evi ve bizim çöp diye adlandırdığımız şeyler onun kişisel eşyaları?? ? ya da düşünün apartmanınızın alti nda bir gıda işletmesi, depo vb olsa ve kullanıcısı burada yiyecek var; ilaçlama istemiyorum dese ne yapardiniz? kısacası hayatta beraberce yaşıyoruz ve sadece ucu bize olumlu/olumsuz dokunduğu için aşırı tepkiler göstermemeyi öğrenmeliyiz.

buna "uzlasma" denir ve iyi bir şeydir.

evde hayvan besleme ile ilgili kısmına gelince; arkadaşlar alınan karara karşı ne yapılacağını anlatmışlar. katılıyorum. sonuçta orası sizin mülkünüz. evde baktığınız hayvan asılı olduğu, gürültüsü ile kimseyi rahatsız etmediği ya da saldırgan olup tehdit yaratmadığı sürece tabii ki bakabilirsiniz. bunları evinde köpek ve 3 kedi beslemiş biri olarak yazıyorum.

hepimiz için sorunları çözerken biraz daha sükunet, akil davranış ve geri adım atma becerisi diliyorum. bunları insanın ozsaygisina tehdit oluşturmadığı gibi insanı yücelten tavirlardır.
0
balik kraker
(29.10.16)
@balikkraker, iki satır yazıya yavru manas destanı yazacak ne vardı?
bir de kendi kendine vay üzüldüm vay kahroldum diye duyar kasmışsın, bak aynaya kendine üzül bence.

ezikliğin adı akil olmak makul olmak ortada buluşmak olmuş haberimiz yok. kendini mini tayyar sanan 3 kuruşluk adam benim evimin içine iznim olmadan ilaç sıkmak isterse ve üstüne diğer hırtlarla bir olup evimdeki ufacık kediyi ve dolayısıyla beni evimden etmek isterse ben de yüzüne yüzüne "senin g*tüne bi kutu raid sıkarım sigit lan burdan! haşereyle mücadele edecekseniz hepiniz evinizde birer kedi besleyin alnına koduklarım" diye hönkürürüm sorun çözülür.

bunun içimizde öfke barındırmayla alakası yok, insan olana insan gibi aha böyle hıyar olana hıyar gibi cevap vermek bu ülkede hayatta kalabilmenin huzurlu yaşayabilmenin ilk kuralı.
sizin yöntemi izlediğimizde tamirat yaptırmak istersek servis bekliyoruz, arıza için gelecek olduklarında evde ağaç oluyoruz, sınava gireceğimiz binaya dadı ile gelmek zorunda kalıyoruz

benim dediğim gibi, yani arka camı tuğralı doblo sahibi gibi davranırsanız o zaman o servis "aman abim/ablam" diye kapınızda biter, arıza için gelecekse "ben gelmeden seni arar haber veririm abi/abla" der, sınava girecek olursanız da seve seve içeri sokar en fazla "salon başkanı almayabilir yannız :/" derler. maalesef düzen böyle, düzeltmek yerine uyum sağlamak gerekiyor.

bu senaryoda da efendi efendi takılıp geri adım atınca o pisliklerin yapacağı ikinci şey tahliyen için adım atmak olur ama böyle hayvanlaşırsan, toplantılarda "evden çıksın yea" diye konuşurlar ama korkudan kimse gidip başvuru yapamaz

"aman ali rıza bey ağzımızın tadı kaçmasın"cı olmayın, ses çıkarın, o pislikler kadar ve hatta daha fazla böğürün ki hakkınızı alabilin, sokmuşum topluma. benim çıkarımı gözetmeyen, fırsat bulduğunda hakkımı yiyen ve beni yok sayan cahil güruha toplum diyeceğim bir de üstüne değer verip uzlaşma zemini arayacağım he mi?
canlı canlı yansın şerefsizler su verenin hortumuna dolanayım...

olur da bir gün başkalarının haklarınsa saygılı "insan"larla yaşama fırsatı bulursam dediğin gibi insanca yaklaşırım ama şimdilik almayalım ya.
0
azizakin
(29.10.16)
Balıkkraker:

Öfke mi? Apartman sakinine katakulliyle baskı yapılışının ne ilk ne de son örneği burada anlatılan. Buna duyduğum kızgınlığın makul ölçüde olduğunu düşünüyorum.


Ek olarak:

Böcek ilaçlarının nasıl işlediğini henüz bilmiyorsanız bakmanızı öneririm.

Kalıntısız kimyasal bir böcek ilacı olabileceğini sanmıyorum.

Dolayısıyla bu tercih sağlık etiği açısından zaten bireysel olmak zorunda.

Son olarak apartman çalışmalarında evlere girilmez. Bu belki ciddi böcek baskınlarında söz konusu olur. Zaten apartman ortak alanından ilaçlama sonrası böceklerin ev içlerine kaçması da kaş yaparken göz çıkarmak gibi bir ahmaklık içerdiğinden apartmanlar da kolay kolay ilâçlamaz. Sitelerin bahçeleri falan ilaçlanır. Keşke onu da yapmasalar, uzun vadede evrimsel anlamda hatalı bir şey bu. Önemli olan bunların topluca alınabilecek kararlar olduğu yanılgısı. Kişisel deneyimlerimizin çok geçerli olduğunu düşünmüyorum.
0
godoşu beklerken
(31.10.16)
Ha bir de çöp evden bahsinizdeki amacın ne olduğunu anlamadım.

Kimse evine özellikle böcek toplamıyor. Böcek popülasyonunu dengelemek istiyorsanız hayvanlara hayatı şehirlerde zindan edip ekolojik dengeyi tanrıcılık oynayarak bozmayacaksınız. Bu sistemik bir sorun. Yayılmış durumda ve tepeden kanunla çözülmesi için talep toplamaya uğraşılacağına bireysel kısa vadeli çözdüğünden de fazla sorun üreten çözümleri dayatmak çok anlamsız bence.
0
godoşu beklerken
(31.10.16)
daire alırken yapılan sözleşmede evcil hayvan besleyemez ibaresi varsa(yüzde 90ında yoktur)kimse bişey yapamaz siz HE deyip geçin.
0
she aint you
(01.11.16)
Dün akşam cevap yazmıştım ama internetteki anlamsız yavaşlık sebebiyle yayınlanmamış. C.tesi günü ilaçlama yapılmış, ancak zilimiz dahi çalmadı :)

@pide
malesef yok :)

@testis agrisi
hayır zaten dairede hiç böcek yok. hatta geçen yıl ilaç yaptırmadığım için önlem olarak sprey böcek ilaçlarından aldım ama 1 kere dahi kullanmadım.

@godoşu beklerken
kesinlikle…

@azizakin
yönetici aklınca işini yapmaya çalışıyor ama yanlış yerlerde debeleniyor.. ortak alanlarla ilgileneceğine daire içlerine karışma hakkını görüyor kendinde. cuma gecesi uykum kaçtı ya sabah erkenden gelip kapının altından ilaç sıkmaya çalışırlarsa diye.. psikolojim bozuldu resmen

@balik kraker
eğer bu karara sadece ben karşı çıkmış olsam, esgeçilmeyi sadece ben istesem söylediklerinizde sonuna kadar haklısınız.. lakin benim dışımda da diğer dairelerden -üstte de belirttim, eski yönetici dahi yıllardır yaptırmıyormuş- ilaçlama yaptırmayanlar var.
@godoşu beklerken ve @azizakin'a cevaben yazmışsınız ama bence gereksiz bir tepki olmuş. yöneticinin görevi apartmanda düzeni sağlamaktır. her ne kadar genel kurul vs. yapılmış olsa dahi hiç kimsenin bu uygulamaya insanları zorlama hakkı yoktur, olmamalıdır. ki benim başıma gelen, zorunlu olmadığı halde sırf kedimden dolayı mecburmuşum izlenimi verilmesi.
verdiğiniz çöp ev örneği de son derece afaki..

@she aint you
ev kiralık, sözleşmede öyle bir ibare yok, hatta ev sahibine de evi tutarken söylemiştim.
0
🌸kelrapunzel
(01.11.16)
(4)

bu ay denize girmelik yer

dunyadan arafa
merhaba yurt içinde var mıdır böyle bir yer ? yurt dışı vizesiz yakın yerler de olabilir varsa bildiğiniz.teşekkürler
merhaba
yurt içinde var mıdır böyle bir yer ?
yurt dışı vizesiz yakın yerler de olabilir varsa bildiğiniz.
teşekkürler
0
dunyadan arafa
(28.10.16)
Antalya. Ozellikle side'de filan girilir.

Yurtdisi da kibris olur ancak gibi.
0
kuehles blondes
(28.10.16)
antalya, biraz once denizdeydim!
0
ateistanbul
(28.10.16)
Alanya'Dayım. Ben bebekten dolayı giremiyorum ama giren çok.
ailem anamur'da. onlar da hergun giriyor hala.
0
balik kraker
(28.10.16)
qobel
(28.10.16)
(9)

Günde 5 saat kombi çalışınca ne kadar fatura gelir ?

ıch will
Ortalama ne kadar fatura gelir ?
Ortalama ne kadar fatura gelir ?
0
ıch will
(28.10.16)
1+1 mi 5+1 mi? :)
0
senolll
(28.10.16)
Ev mi isiniyor ? Kac oda ? Kac m2 ? Yalitim nasil ? Bunlar olmadan dogruya yakin cevap bulmak zor
0
MiraTaurus
(28.10.16)
Toplam radyatör uzunluğu ne?
0
la rana
(28.10.16)
kaç derecede çalışıyor bir de :P
0
kimlanbu
(28.10.16)
petek temizliği en son ne zmana yapıldı?
0
basond
(28.10.16)
kış ayında aynı buyuklukteki eve sadece akşamları yakarak 250tl oduyoruz, karlı havalarda 300-340 geldiği oldu, komfortta yakıyoruz birde ekonomide daha az gelir. ama ev hem içten hem dıştan yalıtımlı ve guneye bakıyor bunlar buyuk etken.
0
eja
(28.10.16)
Kendin hesaplayabilirsin. Kapıda sayaç var. Rda sayacı not et. 1. Saat sonra farka bak. Birimi 1.2 civarı sanırım
0
efruz
(28.10.16)
ev izolasyonlu mu
0
supermatik
(28.10.16)
kombi günde 5 saat haldir haldir çalışmaz. seçili ortam ısısına gelene kadar yulsek randimanla çalışır. sonra sistemdeki su soğudukça uygun sıcaklığa gelene kadar yine çalışır.
5 saat kombi çalıştırıp sonra kapattığınızda ertesi gün calistiracaginiz saate kadar ev soğur hatta buz gibi olur. dolayısıyla kombi yine yüksek randimanla çalışır.

Dolayısıyla sürekli aç kapa yapmak ay sonu beklemediğiniz bir fatura almanıza sebep olabilir. tavsiyem minimum ayarda sürekli açık tutmanız. gerektikçe ısıyı yükseltmeniz yönünde olur.
0
balik kraker
(28.10.16)
(2)

para biriktirmek - birikim hesapları

hmm
araba almayı düşünüyorum ama direk para biriktirme ile ilgili sıkıntılarım var banka yatırım olaylarına ilk defa bulaşıyorum bundan önce tek gelirim staj maaşıydı.öğrencilikten yeni çıktığım için biraz bol harcadım 1 yıldır. şimdi hazır ailemle yaşarken hiçbir masrafım yokken arabamı alayım diyoru
araba almayı düşünüyorum ama direk para biriktirme ile ilgili sıkıntılarım var banka yatırım olaylarına ilk defa bulaşıyorum bundan önce tek gelirim staj maaşıydı.öğrencilikten yeni çıktığım için biraz bol harcadım 1 yıldır. şimdi hazır ailemle yaşarken hiçbir masrafım yokken arabamı alayım diyorum ama maaş elime geçmeden minimum 1000 tl maaşımdan kestirebileğim faiz veya altın hesap yoluyla bu parayı değerlendireceğim önerisi olan var mı ? 1 sene bu şekilde biriktirmeyi düşünüyorum.
0
hmm
(27.10.16)
Enpara'da birikim hesabı var. Kuveyt Türk hesap işletim ücreti almıyor. Faizle falan uğraşmadan direkt hesabınıza da atabilirsiniz.
0
dissendium
(27.10.16)
Altın hesabı açtırin. Genellikle "x tarihte belirtilen tutarda al" diye bir seçenek vardır.kisacaai otomatik alın talimatı.
1000 olarak belirlersiniz. Her ayin belirtmiş olduğunuz günü otomatik olaraknaltin alır.
0
balik kraker
(28.10.16)
(6)

Etkileyici roman pasajları?

gijilti
Türkçe dil ve edebiyat sınavlarında yarım sayfa kadar metinler kullanıyorum Türk veya dünya edebiyatından. Kendi içinde bütünlüğü olan ve sanatsal ve düşünsel açıdan derinliği olan metinler kullanmaya özen gösteriyorum. Böyle bir havuz oluşturuyorum şimdi. Önerdiğiniz roman/öykü kesitleri var mı?
Türkçe dil ve edebiyat sınavlarında yarım sayfa kadar metinler kullanıyorum Türk veya dünya edebiyatından. Kendi içinde bütünlüğü olan ve sanatsal ve düşünsel açıdan derinliği olan metinler kullanmaya özen gösteriyorum.

Böyle bir havuz oluşturuyorum şimdi. Önerdiğiniz roman/öykü kesitleri var mı?
0
gijilti
(25.10.16)
biryudumkitap.com'a uyeyim.

Hergun 1 pasaj yolluyorlar, gayet başarılı.
0
balik kraker
(25.10.16)
biryudumkitap işini görür diye düşünüyorum.

gmailde toplu olarak gelen mailler yönlendirilebiliyorsa atarım sana gmailden ama yöntemini bilmiyorum. 100den fazla pasaj var.
0
mr.brown
(25.10.16)
1. “Selim’i bütün dostlarımdan daha çok seviyorum. Nedeni ortada. Büyüyüp gelişmeden, beni bütünüyle ele geçirmeden boğduğum ikinci kişiliğim o. Bir başkasında yaşayabildiğini görmek suçluluğumu biraz olsun azaltıyor. Selim uzun süre nesnelerin dışında, tek başına bırakılmış biri olarak duydu kendini. Kalabalığın içine karışmadı. Kahvede oturduğu masadan bulvardaki ağaçlara, durgun gökyüzüne baktı durdu. Oysa insanlar var. Otlar, böcekler, yıldızlar var dünyada. Antalya en azından bana bunu öğretti. Doğayı içimde duydum. Doğanın bir uzantısı olduğum gerçeği ağacın yeşiline, limandaki denize karışan bir yeraltı ırmağının soğuk suyuna yakınlaştırdı beni. Şimdi burada, denize karşı oturduğum kahvenin masalarına güneş vuruyor. Yakıcı ilkyaz güneşi. Yalnız değilim, içim kalabalık. İçim insanlarla, dünyayla dolu.” Nedim Gürsel-Uzun Sürmüş Bir Yaz içinden.

2. “Seni yalnız böyle şimşekli havalar için istediğim aklına gelmesin. Seni şimşeksiz havalarda bir sandala atıp öğle uykusuna yatmış bir evin beyaz kireç badanalı sahil kasabasında sandalımızı bahçelerin, hamakların, uyumuş insanların, sahile eğilmiş çamların gölgesi vura vura, sandal denizin dibinden bir karış yukarıda, sahile sürünürcesine kıyıdan götürmek, suda küçük balıkların kaçıştığını, çakıltaşlarının şekillerini kaybedip bulduğunu; yeşil, sarı, kumral, hatta beyaz yosunların oynaştıklarını göstererek dolaştırmak ve o anda çıkan küçük bir hava ile kokun burnuma değdiği zaman sevinmek ve sana o zaman aşktan güzelleşen ve iyileşen dertsiz, hastalıksız yüzümü göstermek, seni ne kadar sevdiğimi yalnız gözlerimle anlatmak, yalnız yüzümün ortasına düşmüş ince bir saadet çizgisi ile her şeyi ifade etmek isterdim.” Sait Faik-Sevgiliye Mektup (1942 tarihli öyküsü, aynı isimli başka da var çünkü)

3. “Arasıra olur. Cigara dumanlarıyla dolu, boğucu, kalabalık bir odada, birbirlerine uzak kimselerin rasgele sürüklendikleri bir odada, bir akşamüstü, her şey kalakalır; bıçak-çatal seslerinden başka ses duyulmaz olur. Herkes, garip bir suçluluk duygusuyla ses çıkarmamaya çalışır elinden geldiğince.
Ev sahibi ayağa kalkar, son bir atılımla geceyi kurtarmaya girişir; soğuk bir şaka yapar sıradan bir olay anlatır, ya da bilinen bir fıkrayı yineler ama ne olursa olur, bir başka şey boşalır ansızın, sanki herkes, bu sıradan, ucuz ortaklaşayı bekliyormuşçasına, koyverir kendini; bir ağızdan gülüşülür. İşte o anda, daha önce hiç karşılaşmamış iki kişi, anlatılmaz bir çekime uğrayarak başlarını kaldırır, gözgöze gelirler. Ağızlarından aynı sözler çıkmak üzeredir, oysa ağızlarını açmazlar, bakışlarını kaçırırlar. Ne var ki, o değişiklik olmuştur bile; bir ırmak gibi bir çöl gibi doğal bir sınır çizgisi, onları odadaki kalabalıktan ayırıvermiştir. Birbirlerini tanıyorlardır.” Tomris Uyar-Anlat Bana

4. “ Masanın çekmecelerini amaçsızca açıp kapamıştım. Beni hayranlık içinde bırakmış, elleme tutkumu zor önlemiş olduğum o masaya acımıştım. Yıllarla cilası solmuş, ön yüzüne kakılmış pirinç ince işlemeler donuklaşmıştı. Her çekmecenin tutamağı kabartma madenden yabangülü çelenkleriyle bezeliydi. Açıp kapadıkça içimi dayanılmaz bir hüzün, bitiş duygusu sarıyordu. Rüştü Şahin de gençliğiyle, yakışıklılığıyla ölümün elinde böyle unutulup, kullanılmaz olarak paslanacaktı. Başımı göğsüne dayayarak dinlediğim taptaze yüreğinin morarışını görür gibiydim. Camlara yaklaşmamıştım bile. Dışarıyla ilgim kalmamıştı. Dünyaya yeniden bakmanın gereği yoktu.” Füruzan-Gül Mevsimidir

5. “Gecenin on biri, aylardan ağustos, tren banliyönün ilk istasyonlarından geçerken yavaşladı. Açık mor neon ışıkları altında ıssı peronlar, Mayorka'ya gitmeler ve oyunlar düşlediğimiz yerler.

Brunoy. Montgeron. Athis-Mons. Jacqueline buralarda doğmuş.

Vagonların uyumlu sesi kesildi, tren, katarların birleştirildiği istasyondan önce, Villeneuve-Saint Georges'da bir an durdu. Demiryolu kıyısındaki Paris Sokağı'nın evleri karanlık ve yıkık dökük. Bir zamanlar, tüm sokak boyunca, art arda kahveler, sinemalar, garajlar sıralanırdı, adları hala seçiliyor. İçlerinden yalnız biri ışıklı, bir gece lambası gibi, boşu boşuna.” Patrick Modiano-En Uzağından Unutuşun

Daha aşırı çok var ama bunlar pek çok sevdiğim pasajlar. Hayatta en en en çok sevdiğim ise 1. sıradaki alıntı. Nedim Gürsel'in o kitabı başlı başına bir dünya harikası zaten.
0
buff
(25.10.16)
tolstoy- diriliş'in girişi, cümle tam böyle miydi emin değilim "her şey olması gerektiği gibiydi." cümlesiyle bitiyordu, ama o paragraftaki tasvir yazdığım cümlenin anlamını tersine çeviriyor, her şeyin olması gerektiği gibi olması ne kadar da berbat şeymiş, demiştim ben okurken.
0
dafaisss
(26.10.16)
neokur.com'da da alıntılar kısmı mevcut.
0
m e b
(26.10.16)
hasan ali toptaş, uykuların doğusu

"gövde dediğimiz şu gövde aynı zamanda zamandır, bunu asla unutma, derdi. ben de onu taklit eder gibi, aynı zamanda mekândır, derdim o sırada. o bu sefer, aynı zamanda uğultulu bir tesadüftür, derdi. sonra ben bu oyunu sürdürür ve hayıflanırcasına, aynı zamanda başkasıdır, derdim. işte o zaman, dayım da gözlerimin içine buruk bir ifadeyle bakarak, sadece başkası olsa amenna hasanım ali, aynı zamanda başkalarıdır, derdi." (210)
0
mutlusismankedi2015
(26.10.16)
(10)

Hamilelik, bebek ve evliliğe dair blog, vlog, internet sayfaları vs.

tchuck
selam arkadaşlar.konusu yukarıdaki ve yukarıdakilerin türevleri olan;instagram hesabıblogvloginternet sayfalarıfacebook sayfaları vb. çok popüler ve faydalı yerler arıyorum arkadaşlar.evlenmeye dair şeyler olur (gelinliktir, konseptlerdir ne bileyim bilgi alış verişidir)hamilelik, doğum, bebek bakım
selam arkadaşlar.
konusu yukarıdaki ve yukarıdakilerin türevleri olan;

instagram hesabı
blog
vlog
internet sayfaları
facebook sayfaları vb. çok popüler ve faydalı yerler arıyorum arkadaşlar.

evlenmeye dair şeyler olur (gelinliktir, konseptlerdir ne bileyim bilgi alış verişidir)
hamilelik, doğum, bebek bakımı bilmem ne gibi şeyler olur.

önerebilir misiniz?
teşekkürler
0
tchuck
(24.10.16)
Çocuğum olmamasına rağmen takip ettiğim 2 blog şunlar

dogalanneyim.blogspot.com.tr
yesilanneyim.blogspot.com.tr

Bir de şurayı takip ediyorum facebook üzerinden
www.kampagidelimmibaba.com
Biraz daha yaşça büyük çocuklara hitap ediyor etkinlikleri ama ilerleyen dönemler için aklınızda bulunsun.
0
buff
(24.10.16)
kadınlar kulübü bu konuda yeganedir. kezbanı bol olup çok komik olaylar olmasına rağmen tavsiyeler bakımından çeşitliliği bol bir sitedir.
0
gotic
(24.10.16)
showtv'deki gelin evi programı. youtube'da var.
0
pinkpeony
(24.10.16)
Facebook'ta babywearing grubu
0
balik kraker
(24.10.16)
çok teşekkürler arkadaşlar.

bir de takipçi sayısı bakımından en yoğun (bu kategorilerde) sayfaları bilen var mı acaba?
0
🌸tchuck
(25.10.16)
en bilinen hassas anne sanırım, bir tanesine girince takip ettiklerinden diğer sayfalara erişebilirsin 1baba1bebe.com
0
kaset
(25.10.16)
avonkatalogu
(25.10.16)
@tchuck yahu buradakiler nasıl karşılaştırıp sayı baksın, biraz girip baksan bulacaksın dediğim gibi:)
0
kaset
(25.10.16)
bebek bakım yapım onarım
bebek mutfağı
0
babilbaligi
(25.10.16)
blog ve vloggerların çoğu hayatlarını olduğu gibi yansıtmıyor. bakıcıları oluyor, söylemiyorlar, evde x yemeyiz diyorlar yedikleri ortaya çıkıyor falan; mükemmel görünme/harika annelik çabaları... verilen linklerde yazılanlara inanmazdım ben.
0
sayns
(25.10.16)
(3)

Çeşitli baş ağrıları ?

aquarium
Kendimi bildim bileli başım ağrır. Son yıllarda daha sıklaştı. Baş agrisi cekmedigim günler istisna oldu. Sinuzit hep vardi zaten. Üşüdugum zamanlar agri bolgelerine gore sinuzit agrisi oldugunu anlayabiliyorum. Cok ilac kullandim donem donem ama tam olarak gecmedi. Son birkac aydir tek tarafli agri
Kendimi bildim bileli başım ağrır. Son yıllarda daha sıklaştı. Baş agrisi cekmedigim günler istisna oldu.

Sinuzit hep vardi zaten. Üşüdugum zamanlar agri bolgelerine gore sinuzit agrisi oldugunu anlayabiliyorum. Cok ilac kullandim donem donem ama tam olarak gecmedi.

Son birkac aydir tek tarafli agri olayi basladi. Dayanilmayacak kadar siddetli ve tek tarafli agrilar. Aylar once bu sebepten mr falan cektirmistim gorunurde bir sey yok strestendir, bu kadar agri yapacak bir sinuzitin de yok dedi doktor. Migren de degil dedi.

Son birkac gundur de bas agrisi+ hafif mide bulantisi seklinde olmaya basladi. Migren gibi karanligin iyi gelmesi durumu da mevcut. Neyim var acaba benim ? Tekrar doktora gidecegim ama her cesit bas agrisini yasayan biri olarak önceden fikir almak istiyorum.
0
aquarium
(24.10.16)
Öncelikle geçmiş olsun.

Ağrının tek bölgede olması, mide bulantısı, ışığa ve kokuya karşı hassasiyet varsa migren denen illettir o. ( kendimden biliyorum )
0
huzunbaz palyaco
(24.10.16)
Sadece migren olmayabiliyormus.
Sonu kusmayla biten basagrilarim vardı bir dönem. Migren tedavisi oldum, geçmedi. Doktor psikolojik olabilir dedi.
Bu arada alerjik astim oldum.

Bir kaç yıl sonra kbb doktoru muayene ederken burun egriligim oldugunu, burun ici etlerimin çok büyüdüğünü, hatta kemiğe temas ettigini bunun da dayanılmaz baş ağrılarına sebep olabileceğini söyleyince aydınlandım.
Deviasyon ve konka hipertrofisi ameliyatı geçirdim.
Baş ağrılarım bitti.
0
balik kraker
(24.10.16)
Doktor migren olmadigini soylemisti. O yuzden anlamiyorum sebebini.
0
🌸aquarium
(24.10.16)
(3)

beyaz eşyacı, spotçu arkadaşlar bi bakar mısınız ?

seferoglu suphi
evde bosch marka çamaşır makinesi var.kurutma mak. alalım dedik. fakat bosch marka fiyatları biraz fazla geldi bana.daha ucuz markalar da var fakat çamaşır mak. ile aynı marka olma zorunluluğu varmış diye bişey duymuştum.bu işin aslı astarı nedir ?bir de kurutmayı, çamaşır mak. üstüne koymamız gerek
evde bosch marka çamaşır makinesi var.

kurutma mak. alalım dedik. fakat bosch marka fiyatları biraz fazla geldi bana.

daha ucuz markalar da var fakat çamaşır mak. ile aynı marka olma zorunluluğu varmış diye bişey duymuştum.

bu işin aslı astarı nedir ?

bir de kurutmayı, çamaşır mak. üstüne koymamız gerekiyor, evde başka yer yok malesef
0
seferoglu suphi
(24.10.16)
niye öyle bir zorunluluk olsun ki? hiç duymadım.
0
sutlu nescafe
(24.10.16)
bosch markadan daha ucuzu arçelik beko bulursun. geçen ay anneme bulaşık makinesi almıştık arçelikten. eski ürün için yeni alacağın üründen 200 lira indirim yapıyorlardı. bu tip kampanyalara bak. bide kipalarda samsung ürünleri normal samsung mağazalarından 100 lira daha uygun oluyor.

ayrıca çamaşır makinesi ile kurutma makinesinin aynı olması gerektiğini ilk defa senden duydum.

son olarak çamaşır ve kurutma makinesini üst üste koymak çok sağlıklı olmaz bence. bizim çamaşır makinesi insan gibi yürüyor mesela :))
0
burty
(24.10.16)
Bizim evde üst-üste duruyorlar. Makina samsung kurutma beko.
Ölçülerine dikkat edin sadece. Gerekirse araya camasir mak. Daha genis kalın bir mukavva koyarak da dengeli oturmasını sağlayabilirsiniz. Ben koçtasin kampanyasından 750 liraya almistim kurutmayı. Beko dt 70 model.
Memnunum. Daha önce de siemens kullanmıştım. Beko n sınıfı olmasına rağmen kısa sürede kurutuyor. Her gün en az 1 kere kurutma yapıyorum, faturamda da deli bir oynama yapmadı.
0
balik kraker
(24.10.16)
(3)

Gümüş alyans

2001 kral filmdir
Saçma bir durum oluştu ve aceleden gümüş alyanslar almış bulunduk.Bu hafta kız arkadaşımın ailesiyle tanışmaya gideceğiz, gelecek hafta da nikah yapıcaz. Ben geleneklerden hiç anlamayan biriyim. Bu gümüş alyanslar çok mu mal bir şey oldu? Alyansları kız arkadaşım aldı, ben kendisine altın beğen alal
Saçma bir durum oluştu ve aceleden gümüş alyanslar almış bulunduk.

Bu hafta kız arkadaşımın ailesiyle tanışmaya gideceğiz, gelecek hafta da nikah yapıcaz.

Ben geleneklerden hiç anlamayan biriyim. Bu gümüş alyanslar çok mu mal bir şey oldu? Alyansları kız arkadaşım aldı, ben kendisine altın beğen alalım demiştim, acelemiz var diye gümüş almış. Bunlarla kurdele kesilir evde falan diyor. Yani kızın ailesi ne düşünür sizce, gümüş olur mu?
0
2001 kral filmdir
(23.10.16)
Beyaz altın bu deyip geçin.
0
inawen
(23.10.16)
Ortamlarda beyaz altın dersiniz. Gümüş, beyaz altına göre daha hızlı kararır o yüzden çok tercih edilmez.
0
archmage mahmut
(23.10.16)
Alyansı siz kullanacaksiniz; kime ne?


Bizim de acelemiz vardı, bilerek çok da beğendiğiniz bir çift gümüş alyans aldık. Sonra vaktimiz olunca da altın değil özel tasarlatip yurtdışından hem de cifti 100 lira civarı bir paraya tungsten alyans getirttik. Hala görenler/farkedenler yolda, markette çevirip nereden aldığımızı soruyor.
Maddi değeri önemli değil, amaç gösterişse zaten pırlantalı falan ... çeşit çok.

Kısacası kimseye yalan söylemeye gerek yok. Ailece kizin ailesine mahcup olmayalım diyorsanız altın bilezik, takı seti gibi maddi değeri yüksek bir şey alın, aileniz nisan hediyesi olarak taksın.
0
balik kraker
(23.10.16)
(41)

Siyah denildiği zaman aklınıza hangi yiyecek geliyor?

goodz
s.b.
s.b.
0
goodz
(23.10.16)
havyar geldi aklıma. hayatımda yemedim hatta adece fotoğrafarda ve videolarda gördüm.
0
sutlu nescafe
(23.10.16)
İçinde leblebi olan çikolata kaplı yiyecek geldi aklıma. Ruhum fakir sanırsam. Havyar falan gelmedi aklıma.
0
dissendium
(23.10.16)
Black pudding :((
0
yirmisantim
(23.10.16)
İlk anda kömür geldi, yiyecek deyince uzun süre bir şey gelmedi aklıma ve bir 10 saniye önce önüme kömür getirsen 'Ne yapayım, aklıma bir şey gelmiyor' deyip kömürü dişlemeye başlardım çaresizlikten. Birkaç dakikadan sonra üzüm geldi. Kara üzüm.
0
aychovsky
(23.10.16)
mürekkep balığı mürekkebi geliyor. jel şeklinde satılıyordu, çok ilgimi çekmişti.

bir de (bkz: salmiakki)
0
knight of cydonia
(23.10.16)
patlıcan. her ne kadar temelinde mor varsa da aklıma gelen bu.
0
godoşu beklerken
(23.10.16)
BİĞ - BİĞ - Sİ! BİG BLEK KAK!

www.youtube.com

***

soruyu görünce şöyle bi düşündüm, ilk olarak browni intense geldi. sonra fark ettim ki browni intense yanımda, o yüzden düşüncem amariga tarafından yönetiliyor olabilir dedim. ben öyle demeye kalmadan zeytin beliriverdi aklımda.
0
der meister
(23.10.16)
siyah fasulye geldi ilk.
foodandstyle.com
0
demoniclewinsky
(23.10.16)
zeytin.

hayret yazılmamış.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(23.10.16)
benim aklıma ekler geldi ilk olarak çok severim :)
0
pomaks
(23.10.16)
zeytin.
0
ontheroad
(23.10.16)
çörekotu
0
sta
(23.10.16)
ıslak kek.
0
avianthem
(23.10.16)
sufle
0
basond
(23.10.16)
havyar +1
0
baba jo
(23.10.16)
Midye. Aslında ilk anda aklıma paella geldi mürekkep balıklıydı yanlış hatırlamıyorsam, simsiyah kötüydü.
0
dahayeniymis
(23.10.16)
Zeytin
0
Batuhanolabilir
(23.10.16)
kara turp

www.google.com.tr
0
cikis yolu
(23.10.16)
Siyah üzüm
0
cabiday
(23.10.16)
kestane
0
fragile lady
(23.10.16)
Zeytin
0
japon askeri
(23.10.16)
siyah pirinc geldi ama bugun alisveris yaparken reyonun onunde 15 dakika durup alsam mi almasam mi diye dusunmemin etkisi olabilir.
0
fraise
(23.10.16)
Siyah gül geldi benim aklima
0
cekirdekabugu
(23.10.16)
Uzum
0
baldur2
(23.10.16)
zeytin geldi şu an
0
mutlusismankedi2015
(23.10.16)
çok mu zenginiz hınakoyam zeytinden çok havyar denmiş. zeytin benim.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(23.10.16)
ZEYTİN
0
megalomaniac
(23.10.16)
kara üzüm geldi
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(23.10.16)
Zeytin+1
0
sevgikusunkanadinda
(23.10.16)
ben de sasirdim ama ilk karpuz cekirdegi geldi aklima.
0
equine
(23.10.16)
Kuru erik ve tadı iğrenç olan siyah haribo
0
fallopian
(23.10.16)
Turp
0
balik kraker
(23.10.16)
çikolatalı pasta :(
0
hasmetizm 2046
(23.10.16)
zeytin. herkes her gün havyar yiyor glb.s
0
shotgunwoman
(23.10.16)
zeytin.
0
vejeteryanvampir
(24.10.16)
suşi
0
Domuz
(24.10.16)
ekmek
0
Hendrix'e tapan adam
(24.10.16)
patlıcan
0
uykulu_fb
(24.10.16)
pancar.
0
babilbaligi
(24.10.16)
ilk turp geldi
0
jimicik
(24.10.16)
eti negro.
0
solskjaer
(24.10.16)
(4)

kan aldırıp kanı almak

knight of cydonia
garip bir soru olacak ama evet, soru başlıktaki gibi. hastaneye gitsem, şöyle 100ml falan kan aldırsam, o kanı alıp eve götürebiliyor muyum?
garip bir soru olacak ama evet, soru başlıktaki gibi. hastaneye gitsem, şöyle 100ml falan kan aldırsam, o kanı alıp eve götürebiliyor muyum?
0
knight of cydonia
(22.10.16)
zamanında itiraf.com'da bi hikaye okumuştum. hikaye çok düzmece duruyor ancak belki fikir verir.

bakire olmayan bir çiftin evlilik gecesinde kızın ailesine kanlı çarşaf göstermeleri gerekmiş. damat hastaneye gitmiş, "ben ressamım, yeni bir proje için kanla resim çizeceğim, kendi kanım lazım" demiş. hastanedeki hemşire de kanı vermiş.
0
harzem
(22.10.16)
Alamazsınız, yasak.
Hatta aciliyeti olan durumlar için bile olsa kanun bir yerde alınıp sonra sizin tarafınızdan ilgili laboratuvara iletilmesi bile yasak. Gerekirse bu transfer kurum çalışanı kuryeler tarafından yapılıyor ancak sizin elinize dolu tüp verilmiyor.
0
balik kraker
(23.10.16)
Uygulamada özellikle devlet hastanelerinde (şimdi doğru kelimeyi seçmeye çalışıyorum ama beceremedim pek) gevşeklik söz konusu olabiliyor. Kaldı ki orada bile hastane sınırları içinde kalır. Ve pek cok zaman çalışanın insiyatifi doğrultusunda esneklik olur. Çok istisnai durumlarda yine çalışanın insiyatifi ile kani elinize tutuşturup sağa sola göndermişlerdir ama yasaktır.

Herşeyden önce tahlili yapan laboratuvarlar akredite alan güvenilir birimlerdir. Calisilan numunenin de doğru şartlarda temin edilip uygun koşullarda saklanarak ulaştırılması, kontaminasyon veya farklı risklerin bertaraf edilmesi gerekir. Çünkü çıkan sonuç hukuki durumlarda kanıt niteliği bile sağlar. Bu yüzden sizin doğru koşulları sağlayıp sağlamadıydınız bilinemeyecegi için size vermezler.
Ikincisi bu tip materyaller biyolojik doku örneği sınıfındadır. Mahremdir. Istismara açıktir. Aslında rutin prosedürde kan alma yapılırken bile.hastanin kimliği görülmelidir. Yapılacak işlem ve sonuclari hakkında sözlü bilgi verilmeli ve rızası alınmalıdır. Bu yüzden bunun güvenliğini sağlamak kurumun işidir.ama bizde dakikada 3 hastadan kan alınır, alınırken hasta bolca azarlanır, sanslıysa tüpler karıştırılmadan doğru testler yapılır.
Üçüncü olarak bu tip materyaller tıbbi atık kategorisindedir. Bertarafı için özel kurallar vardir; aksi kamu sağlığı için tehdit oluşturabilir. Vermezler.
0
balik kraker
(23.10.16)
Ben gen testi yaptırmak ve kliniğe götürmek için 6-7 tüp kan aldırmıştım.
0
agharta
(23.10.16)
(2)

Memur olarak atanma yaşı üst sınırı nedir?

engiribord
35 falandı galiba, devam ediyor mu bu sınır? Diyelim özel sektörden bıktık geldik 30-32 yaşımıza. Deneyebilir miyiz şansımızı?
35 falandı galiba, devam ediyor mu bu sınır? Diyelim özel sektörden bıktık geldik 30-32 yaşımıza. Deneyebilir miyiz şansımızı?
0
engiribord
(22.10.16)
O sinir kalkti. Kurum ozellikle belirtmiyorsa bir limit yok. Mesela arastirma gorevlisi ilaninda 35 derler.
0
balik kraker
(22.10.16)
A grubu kadrolarda 35 devam ediyor. Memurlukta yaş sınırı yok.
0
envanterbilanco
(22.10.16)
(9)

İyileşmek için terleme

yaren
Selam Hani grip olunca veya benzeri hastalıklarda "bi terle geçer" deniyor da terliyoruz ya? He işte o terlemeyi ilaç almadan nasıl sağlarım?Bugün hem soğuk (serin aslında) su içtim hem terli terli cereyanda kaldım hem ayaz yedim... rezillik... boğazım yine kötü. İlaç alacaksam da fluoksetin hcl ve
Selam

Hani grip olunca veya benzeri hastalıklarda "bi terle geçer" deniyor da terliyoruz ya? He işte o terlemeyi ilaç almadan nasıl sağlarım?

Bugün hem soğuk (serin aslında) su içtim hem terli terli cereyanda kaldım hem ayaz yedim... rezillik... boğazım yine kötü. İlaç alacaksam da fluoksetin hcl ve karvedilol kullanan birinin alabileceği bir terletici ilaç olması lazım. 10 iğne yedikten sonra yine kötüye gitti boğazım, nasıl terlerim?
0
yaren
(22.10.16)
Üstünüze bir battaniye alın. Ayaklarınizi da bir legen dolusu dayanabileceginiz kadar yuksek sıcak suya sokun.
Önce bunalır sonra terlersiniz ama doğal süreçteki gibi rahatlatmayabiliyor.
0
balik kraker
(22.10.16)
Kazak ve yorgan?
Ben hep boyle uyuyorum bu aralar.
0
kuehles blondes
(22.10.16)
Yani mesela tylol, theraflu falan almadan sağlam terlemenin bi yolu yok mu?
0
🌸yaren
(22.10.16)
Esasında terleyince geçmiyor, bilakis mikroplar sıcak ortamda üreyip çılgın attığı için hastalığın iyileşme süreci iyice uzuyor ama çok istiyorsan gir yorganın battaniyenin altına bekle terlersin zaten.
0
angelus
(22.10.16)
@angelus

Bir arkadaşım, bol bol hareket edip su içmenin vücudu mikroptan/virüsten toksin atma yoluyla kurtardığını söyledi. Askerde de ateşi olanı koşturup banyo yaptırıp yatırırlarmış. Hareketten kaçmayayım mı şimdi? Ben vücudun hareketle harcadığı enerjiyi iyileşmek için kullandığını sanıyordum. Tamamen yanlış mı?
0
🌸yaren
(22.10.16)
@yaren

Ben gece uyurken boyle uyuyorum, sabaha terlemis oluyorum.

Birkac gundur cok fena burnum tikaliydi, ne yapsam gecmedi. Nurofen cold&flu mu almadim, 3 farkli damla mi damlatmadim, okyanus suyu spreyleri, tuzlu suyla burun dusu...
hicbiri acmadi.

Sonra canim sikildi spora gittim. Hicbir sey yapmamama ragmen o burun acildi! O gunden beri hic onceki gibi tikanmadi. Yine tikaniyor da cikiyor yani sonra. Resmen spor burnumu acti :D
0
kuehles blondes
(22.10.16)
babannem bana küçükken bi tencere veya kapta suyu kaynatıyordu, beni oturtuyordu halıya üstüme tamamen kaplayacak kadar bir örtü örtüyordu. o tencereyi de bacaklarımın arasına koyuyordu örtünün altına. sucuk gibi çıkıyordum yarım saat sonra içeriden. çok bunaltıcı ama işe yarıyordu.
0
jonestown
(22.10.16)
Şöyle düşün: Mikroplar soğuk ortamda değil sıcak ortamda ürüyor, misal senin vücudun ateş yapmamış henüz, yani mikropla savaşacak bir ortam oluşmamış. Vücut normal sıcaklığını koruyor. Sen iyileşmek için vücut sıcaklığını artırmaya çalıştığında mikropların daha kolay üremesi için ortam sağlamış oluyorsun sadece. Ha ama ateşlendiysen eğer, bağışıklık sistemin mikropları öldürmeye çalışıyor demektir ama bunu kendi dengesi içinde yapıyordur, buna senin ekstra bir destek göstermene gerek yok, sıcaklığın hesapta olmayan bir şekilde 1 derece artması bile havaleye neden olabilir. Dengeyi bozmaya gerek yok.

Onun dışında, ateşin yoksa hareketten kaçınmana gerek yok, ateşin varsa eğer dediğim gibi bağışıklık sistemi zaten içeride savaş halindedir senin ekstra enerji harcaman güçsüzleşen bağışıklık sistemini daha da zorlayacaktır. Sen terleyecem diye kapıyı çerçeveyi kapatma odanı havalandır bol bol su iç beslenmene dikkat edip proteinli gıdalar tüketip antibiyotik kullanma yeter. Yani ekstra terlemek seni mikroplardan kurtarmaz sistem bu şekilde çalışmıyor. Ekstra terlemek sana su kaybettirir ve planda olmayan şekilde vücut sıcaklığının yükselmesine neden olur. Bu terleyince iyileşme olayı kocakarı hurafesi sadece. Öyle bir şey olsa ateşlenen hastaya buz tedavisi yapılmazdı.
0
angelus
(22.10.16)
Türüne göre değişmekle birlikte bakterilerin bir çoğu için ideal üreme sıcaklığı 5 - 65 derece arasıdır. Vücudunuzun sıcaklığını bu değerler dışına çıkarırsanız ölürsünüz zaten.
Terlemenin başka faydaları var ama bir iyileşme yöntemi olarak uygulamak doğru olmayabilir. Vücut ısınızın 40 derece üzerine çıkması beyin için çok tehlikelidir. Yorganın altına girip terlediniz diye mikroplar da daha fazla çoğalmaz.
0
creepy
(22.10.16)
(3)

kompozisyon konusu bulamıyorum

youshookmeallnightlong
3 gündür düzgün bir fikir bulamadım. değişim içerikli informative(bilgi veren) bir essay yazmam gerekiyor. örneğin 'boşanmanın çocuklar üzerindeki' etkisi başlıklı olup, anne baba boşanınca çocuğun hayatı nasıl değişir, ne gibi olumsuzluklar ortaya çıkar gibisinden içeriğe sahip gibi bir essay yazma
3 gündür düzgün bir fikir bulamadım. değişim içerikli informative(bilgi veren) bir essay yazmam gerekiyor. örneğin 'boşanmanın çocuklar üzerindeki' etkisi başlıklı olup, anne baba boşanınca çocuğun hayatı nasıl değişir, ne gibi olumsuzluklar ortaya çıkar gibisinden içeriğe sahip gibi bir essay yazmam gerekiyor.

çok spesifik olmasına gerek yok ancak boşanma, kürtaj, idam, sigara, alkol, uyuşturucu, tv, bilgisayar ve nükleer enerji gibi aşırı popüler konular da olmayacak. hadi dostlar fikirleriniz benim için önemli.
0
youshookmeallnightlong
(20.10.16)
cinsiyet değiştiren biriyle ilgili olabilir. ya da din değiştiren biri. müslümanken hristiyan olan biri lazımsa bana sorabilirsin ;)
0
cekilmis gayfe
(20.10.16)
Son evre Kanser olduğunu öğrenen biri.boşanma olmuyorsa evlilik olabilir.
0
delicevat
(20.10.16)
Okul bitip çalışma hayatına atılma.
Erkekler için askerlik (özellikle güneydoğuda sıcak çatışmaya girmek)
Kadınlar için annelik.
Kariyer değişikliği (or: pigmelerle dans hesabi sahibinin yaptigi)
Obezite (mide ameliyatı veya spor sonrası verilen 30+kilo)
Yaşlılıkta esin ölümü (uzun yıllar biriyle evli olup sonra hem ölüm travması ile.basetme, hem yalniz yaşamaya uyum saglamak)
Mülteci olmak.
Bar mitzvah (yahudilerde erkekliğe geçiş toreni)

Ilk aklima gelen "değişim" içerikli şeyler bunlar.
0
balik kraker
(20.10.16)
(13)

Anne/babalar pişman mı?

rukayka
Anne/baba olanlar...Çocuk yapmış olmaktan pişman mısınız?
Anne/baba olanlar...Çocuk yapmış olmaktan pişman mısınız?
0
rukayka
(17.10.16)
hayır, yine olsa yine yaparım.
0
sta
(17.10.16)
Facebook'ta şöyle bir sayfa var (bkz: I regret having children)

Bu sayfaya pişman anne babalar yazıyor. Troller de vardır eminim ama ben yazanların çoğunun samimi olduğunu düşünüyorum. Bi' göz at istersen.
0
köstebek kurabiye
(17.10.16)
Değilim.
0
balik kraker
(17.10.16)
Kendi gozlemimi aktarayim; cogunlukla evlilikten pisman, cocuktan memnunlar. Yani cocuk sahibi olmaktan pisman olan pek yok ama evlenmis olmaktan pisman olan cok fazla. Hemen hepsinin tesellisi cocuklari.
0
stavro
(17.10.16)
yorgun hissettigim Zamanlar oluyor fakat asla pişman degilim. Sevgi'nin sonsuzluğunu hissetmek üzerine kitap yazabilirim.
0
Kalinka
(17.10.16)
Nö. Gayet memnunum. Ikinciyi de istiyorum. Dunyada daha guzel bir duygu tatmadım.

Kendi riskinizde üreyiniz.
0
babilbaligi
(17.10.16)
Değilim.
0
dissendium
(17.10.16)
Buna pişmanım diyecek az kişi vardır. bir çok kişi çocuklu olmanın zorluğundan bahsediyor. çok tatlı olmasa, senin bir parçan olmasa çekilecek değil diyor ama pişmanım demiyor diyemiyordur bence duygusal olarak.
0
eksi sozlugun tatli insani
(17.10.16)
Nerden de yaptık şunu eldivenle sevilmez aq demmesi gerek tam tersi durumda. İnsan yavrusu bu, bi kedi bile görse insan acıyor falan, kaldı ki kendi canından bi parça. Bebeyi evde bırakıp tatile gidip, açlıktan ölmesine sebep olanlar, doğar doğmaz öldürenler belki dediğin sınıflandırmaya girebilir ama onlara psikolojisi yerinde değil gözüyle bakıyoruz. Yani normal şartlarda dediğin şey imkanısız. En istemeyen, yanlışlıkla yapan bile doğumca acayip seviyor.
0
bigbadabum
(17.10.16)
rukayka'nin sordugu soru seviyor musunuz degil pisman misiniz. ikisi farkli seyler bence. elbette emek verdigimiz her seyi severiz, kendi canimizdan olani daha da severiz. pisman olmak farkli bir sey. eger bu ikisinin farkini anlamiyorsaniz/goremiyorsaniz muhtemelen zaten cocuk istiyormussunuz ve pisman degilsiniz demektir.
pisman olanlar da cocugumu sevmiyorum demiyor zaten [sevmeyen de vardir elbette, kimseyi yargilamamak lazim], seviyorum, cok seviyorum ancak iki hayatimi da onceden gorseydim yapmamayi secerdim diyorlar. internette cok guzel bir roportaj vardi, kadin acik yureklilikle pismanim diyordu. iki cocugu vardi, cocuklar olduktan sonra gayet iyi yetistirmis cocuklarini, hatta kardeslik duygusu guzel diye ikinci cocugu yapmis, cok sevmis ancak geriye donup baktigimda 30 yilimi bambaska bir seye harcayabilirdim, ben aslinda oyle cocuk falan da istemiyormusum ancak yaptiktan sonra elbette en iyi sekilde yetistirdim ve baktim diyordu. kostebek'in attigi siteye, hatta internetteki forumlara bakmanizi oneririm.
turkiye'de bu konuda dogru duzgun gorus alinamiyor ne yazik ki. eksi sozluk'te de yazan samimi bir iki insan var bu konuda.
0
kassiopeia
(17.10.16)
@i ve been mistreated, ne güldüm :D

zor bir soru, çocuğum yok ama olursa ve pişman da olursam söyleyebilirim gibi geliyor. hiç ulvi bir mertebe olarak görmüyorum ana-babalığı açıkçası. önemli olan çocuğu ortaya çıkarmak değil çünkü.
0
piremses
(17.10.16)
Degilim

Ikincisini istiyorum
0
la noix
(17.10.16)
@eksi sozlugun tatli insani

Kimse kolay o yuzden pisman degilim demiyor zaten. Zor, ona ragmen pisman degiliz. Yani sadece kolay seyleri seviyorsaniz hayat baya kotu olmali sizin acinizdan
0
la noix
(17.10.16)
(6)

tulum şeklinde pijamalar

theconqueror
çok hoşuma gidiyor, uyurken hiçbir yerim açılmadan, çekiştirmek zorunda kalmadan kullanabilirim diye.nereden alırım Türkiye'de?
çok hoşuma gidiyor, uyurken hiçbir yerim açılmadan, çekiştirmek zorunda kalmadan kullanabilirim diye.
nereden alırım Türkiye'de?
0
theconqueror
(16.10.16)
pazardan, lc waikikiden
0
la noix
(16.10.16)
Ben ankarada paşanın birinde pijama ve çamaşır satann bir dükkanda bulmuştum.

Ama kadinsaniz ve gece tuvalete kalkma alışkanlığı varsa uykuyu açıyor o pijamayi açmak. Şimdiden uyarayım.
0
balik kraker
(16.10.16)
Penti
0
dahayeniymis
(16.10.16)
oysho'nunkiler güzel.
0
asisamus
(16.10.16)
İstanbul Brandium'daki H&M'de gördüm bugün.
0
inawen
(16.10.16)
hair freak
(19.10.16)
(5)

Yeni Doğuran Anneye Yardım Parası (Devletten)

aradaki uzaklik
Arkadaşlar selam,Bu konuda inanılmaz bir bilgi kirliliği var. Bize yardımcı olabilir misiniz?1. Anne doğum yaptıktan sonra 4 aylık izninde şirketten alamadığı parayı toplu olarak işe başladığında SSK'dan alıyor, değil mi? 2. Anne süt parası diye bir şey alabiliyor mu? Alıyorsa nedir? Nasıl alınır?3.
Arkadaşlar selam,

Bu konuda inanılmaz bir bilgi kirliliği var. Bize yardımcı olabilir misiniz?

1. Anne doğum yaptıktan sonra 4 aylık izninde şirketten alamadığı parayı toplu olarak işe başladığında SSK'dan alıyor, değil mi?

2. Anne süt parası diye bir şey alabiliyor mu? Alıyorsa nedir? Nasıl alınır?

3. Linkte bahsedilen (www.sozcu.com.tr) para ilk 2 maddeden farklı bir şey midir? Evetse nereden nasıl alınır?

4. Başka kaçırdığımız yardımlar var mı?

Teşekkür ederim arkadaşlar. Cevaplarınızı bekliyoruz.
0
aradaki uzaklik
(13.10.16)
süt parası diye bir şey var onu eşimin maaşına yatırmışlar çünkü ben çalışmıyorum.
bir de ek olarak çocuk parası var onu tüm annelere veriyorlar. bağlı olduğun ilin aile sosyal politikalar bakanlığına gidiyorsun başvurunu yapıyorsun. 10 gün sonra ptt'den paranı çekiyorsun.
0
sta
(13.10.16)
Bildiklerimi cevaplıyım
1- evet verilmeyen maaşları ssk ziraat bankasına yatırıyor ordan kimliği ile çekebilir. Ama bizim şirket bana maaşımı yatırmıştı ben o parayı çekip şirkete vermiştim
2- Süt parasıda o toplu parayla beraber ziraate yatıyor 120-130 tl gibi bişeydi 2 yıl önce tekl seferlik yatıyor
0
gullak
(13.10.16)
1. dogru, ama bunun icin dogum oncesinde izne cikarken rapor almaniz, dogumdan sonra da o raporu dogum belgesiyle beraber kapatmaniz lazim. kendi kendine olmuyor yani. e-devletten takip edebiliyorsunuz yatma durumunu.

2. aliyor. gullak +1

3. hayir. 16 haftalik maas bu. dogum parasi da deniyor, rapor parasi da. hepsi tek bir sey.

4. yok.
0
507
(14.10.16)
507 4'e yok demiş de yukarıda dediğim gibi 300tl'lik çocuk parası alabiliyor anne.
0
sta
(14.10.16)
1. Doğum iznine ayrıldığı dogumdan once gecen süre + doğum yaptığı andan itibaren ise başlayacağı güne kadar geçen süre olmak üzere 2 tane rapor vardır. Bu raporlu sürelerin parası doğum parası diye de anılır. Aslında çalışmadığı ve raporlu olduğu için rapor parasıdır ve 2 parti halinde ziraat bankasına yatar. Bankada hesabı yoksa bile gidip kimliğiyle çeker. Ziraat şubeleri genelde ayin 8-14u arası bu ödemeyi yapar.(ortalama, toplamda 4000 lira civari)

113 lira (az çok değişebilir) süt parası (emzirme yardimi) da aynı şekilde ziraate yatar.

Aile ve sosyal pol.bakanligi sosyal hizmet merkezine anne ile beraber gidin. Nüfus cüzdan fotokopisi ile başvuracak. 20-25 gün sonra 300 lira çocuk yardımı alacak. Parayı pttden çekecek.

Başka yardım yok.
Doğumdan sonra sgk'ya para almaya değil çocuğun sigortaliligini başlatmak için gidiliyor.

Ayrıca gullak+1

Bazı işyerleri maaşı yatırıyor, siz doğum parasını şirkete iade ediyorsunuz. Bunu da işyerinden sorun, uygulama nasılmış. Genelde kurumsal yerler böyle çalışıyor. Iscinin raporlu olduğu dönemde maaşı kesilmiş gibi olmasin diye.
0
balik kraker
(14.10.16)
(6)

süte ne katayım?

yons
kahvaltı niyetine her gün 500ml sütlerden alsam, içine ne katarak içebilirim mesela?http://www.uczbakkal.com/upload/editor/cache/data/ckfinder/files/gunluk-sut-400x400.png
kahvaltı niyetine her gün 500ml sütlerden alsam, içine ne katarak içebilirim mesela?
www.uczbakkal.com
0
yons
(13.10.16)
Muz bas blender'dan geçir, en güzel içecek
0
skulldragon
(13.10.16)
muz +1
0
doxanikee
(13.10.16)
tarçın, bal, muz
0
sir gawain
(13.10.16)
Ben de muzlu süt yapıp içiyorum süper oluyor. Ama her gün yarım litre süt zararlı olur sanki, onu bir araştır derim.
0
peggy
(13.10.16)
Bal+Keçiboynuzu unu. Kakao yerine.
0
balik kraker
(13.10.16)
Bebe biskuvisi+bal blenderle. 6 bebe biskuvisi yeterli oluyordu bana.
0
balik kraker
(13.10.16)
(39)

üniversiteyi kaç yaşında bitirdiniz?

devilred
ve ne kadar oldu bitireli? bir iş için lazım.
ve ne kadar oldu bitireli? bir iş için lazım.
0
devilred
(12.10.16)
22. 7 yıl.
0
inheritance
(12.10.16)
23yaşında / bi buçuk sene oldu.
0
hypervaskulerdondurucu
(12.10.16)
21.25
0
cedex
(12.10.16)
25 yaşımda bitirdim, iki yıl oldu.
0
chicha
(12.10.16)
24, 2 yıl.
0
windowsguvenlikduvari
(12.10.16)
23.5.

5.5 sene oldu bitireli.
0
mirandaiam
(12.10.16)
23. 2 yıl oldu.
0
gmzo
(12.10.16)
26.75
0
kırkmerak
(12.10.16)
22. 5 yıl.
0
fotrsapka
(12.10.16)
23, 4 ay.
0
feel the blanks
(12.10.16)
25 yasinda, 5.5 sene icinde bitirdim.
0
kuehles blondes
(12.10.16)
21.5, Haziran 2014'te bitti.
0
piremses
(12.10.16)
26/11
0
pispinti
(12.10.16)
25 yaşında.
2 senedir çalışıyorum.
0
juninho77
(12.10.16)
23. bitireli 5 sene oldu
0
şubatsonrası
(12.10.16)
21/14
0
balik kraker
(12.10.16)
23-10 yıl
0
basond
(12.10.16)
21.5 11.5 yıl
0
niye ama
(12.10.16)
22 yasinda, 4.5 sene olmus, vay arkadas.
0
evrim halkasi
(12.10.16)
Universite yillarim cok zordu ya. 5 senelik okulu 4 senede bitirmek zorunda kaldim. Bir sene dondurdugum, okula gidemedigim icin.
23 yasinda bitirdim.
29 yasindayim. 6 sene de yardimci docent olmusum. Vay be.
0
shadowcat
(12.10.16)
21 yaşında meslek yüksekokulu mezuniyet
26 yaşında üniversite mezuniyet. (çift anadal diploması ile)

10 sene olmuş :)
0
burya
(12.10.16)
23
0
uzman pratisyen
(12.10.16)
22'im dolmamıştı.
3 sene oldu.
0
cabiday
(12.10.16)
21 yaşında bitirdim. Aradan 7 yıl geçti.
0
köstebek kurabiye
(12.10.16)
niye ama +1
21.5, 11.5 yıl oldu
0
aychovsky
(12.10.16)
21. 5.
0
ron dennis
(12.10.16)
24 yaşında bitti. 3,5 sene oldu.
0
passive aggressive
(12.10.16)
22. 4 yıl oldu.
0
nathanieltroy
(12.10.16)
23. 8 yıl.
0
mermize
(12.10.16)
25. 3.
0
la noix
(12.10.16)
girdiğimde 21 di. mezun olduğumda 24. mezuniyetten 2 ay sonra 25 oldum.

4 ay oldu
0
Cruyff
(12.10.16)
24 hala okuyom ocakda mezun olcam, 2. üniversitem bu, 1.yi 2013te bitirdim
0
masa penisi
(12.10.16)
24/ 1,5

Olm bi de 21 yaşında nası bitirdiniz amk, ben 19da liseden mezun oldum.
0
noluyo yaa
(12.10.16)
24 yaş. 16 yıl oldu bitireli.
0
delicevat
(12.10.16)
23/ 8 ay oldu.
0
tuborg yesili
(12.10.16)
23, 4 ay oldu.
0
pike
(12.10.16)
22'de 1. lisans, 25'te 2. lisans, 27'de de yüksek lisans bitecek.
ilk lisanstan bu yana da 3 yıl oldu.
0
siyanurlu palyaco
(12.10.16)
20
0
cptxxx
(12.10.16)
25-8
0
kargn
(14.10.16)
(5)

flash tv'de satılan elma fidanları

kibritsuyu
denk geldiniz mi bilmiyorum, flash tv'de 5 tanesi 50 liraya elma fidanı satıyorlar. her mevsim dikilebilir, ilk yıldan sonra meyve vermeye başlar, balkonda, evin içinde bile yetiştirilir, şöyle elma verir böyle güzeldir reklam edip duruyorlar.hakikaten bu kadar iyi midir bunlar? alsam evin balkonund
denk geldiniz mi bilmiyorum, flash tv'de 5 tanesi 50 liraya elma fidanı satıyorlar. her mevsim dikilebilir, ilk yıldan sonra meyve vermeye başlar, balkonda, evin içinde bile yetiştirilir, şöyle elma verir böyle güzeldir reklam edip duruyorlar.

hakikaten bu kadar iyi midir bunlar? alsam evin balkonunda yaz kış bakabilir miyim? bir tanesi bana yeter. hadi birini de yazlığa götürüp bahçeye dikeyim. baktım evde saksıda fazla oluyor, kalan üçünü de oraya buraya dikerim.

iş görür mü? oğlumla birlikte yetiştirip meyvesini yiyebilir miyiz? deneyen var mıdır?
0
kibritsuyu
(12.10.16)
elmasını bilmem, ama elma değil hıyar fidanı çıkabilir flash tv ise.

tvden bir şey almayın.

1 değil, 2 değil, 3 değil, 4 değil, 4,5 hiç değil tam 5 tane fidan 50 tl diyorsa vardır bir oyunu.
0
kurnaz
(12.10.16)
öyle demiyor. 5 tane fidan 50 lira diyor. yani balderesi gibi normalinden çok ucuza bir vaat gibi değil ama meyveyi çok övüyorlar.

gerçi şimdi google'ladım baktım da, kuru dal gönderiyorlarmış fidan diye.
0
🌸kibritsuyu
(12.10.16)
yazn bodrum'daki bir fidanlıktan 30 liraya boyum kadar, üzerinde meyvesi de olan bir armut fidanı alıp diktik. satan adam dedi seneye de çiçek açar, yemiş verir. oğlanla birlikte diktik, can suyu verdik falan şimdi hevesle gelecek sene gitmeyi bekliyor.

hani dedim daha ufak fidanları ucuz alıp, reklamda vaadedildiği gibi ankara'da balkonda da yetiştirebiliyorsak yapayım öyle bir şey. ama bunlar da dolandırıcı imiş.
0
🌸kibritsuyu
(12.10.16)
Bir ara ulusal kanalda ceviz fidesi vardı 10 tanesi 100 lira. Bodur cevizmis.

Ben de aradım biraz nette ama ne yorum yapan vardı ne başka bir şey.
Işın doğrusu içimde ukte kaldı.
0
balik kraker
(12.10.16)
Açılın teknik bilgi geldi. Elma fidanları tek başına meyve vermez. Mutlaka o cinsin tozlayıcısı olması gerekir yanında.
0
iddaaci
(12.10.16)
(5)

Sigortalı işte çalışırken vicdani ret yapmak

Cursed Chico
Ne olur, şirketin kulağına gider mi? Sicile filan işlemiyor. Asker çağıracak gitmeyeceğim, şirket diyecek askerlik ne oldu, ben bedelli bekliyorum filan diyeceğim. Nasıl olacak?
Ne olur, şirketin kulağına gider mi?

Sicile filan işlemiyor. Asker çağıracak gitmeyeceğim, şirket diyecek askerlik ne oldu, ben bedelli bekliyorum filan diyeceğim. Nasıl olacak?
0
Cursed Chico
(11.10.16)
Bildiğim kadarıyla vicdani retçiler askeri mahkemede yargılanıp halkı askerlikten soğutmak suçlaması sonrası hapis cezası alıyor. O kısım nasıl olacak?
Yanlışım varsa duzeltin lütfen...
0
balik kraker
(11.10.16)
ARkdaşlarım var vicdani ret yapmış ve öyle bir şey yok hapis vs. HEpsi de düzende çalışmaya karşı olduğu için sigortalı işte çalışmıyorlar, o yüzden o konuda bilgi açığım var.

anarsistfaaliyet.org


Vİcdanı ret yapmanın askerlğği soğutmayla ilgisi yok. Asıl askerlikten soğutanın askerlik veya öyle bir kurumun olmasının gerekliliği vs tartışmak istemiyorum şu an da, halkı askerlikten soğutan da beraat ediyor:

t24.com.tr



Yani kısaca vicdani ret suç değil, askerlikten soğutmak suç halkı.Onda da beraat eden var.

Hatta yurtdışına bile çıkıyor.

En büyük retçi, bizim retçi yani.
0
🌸Cursed Chico
(11.10.16)
Bağlı olduğun askerlik şubesinin yoğunluğuna göre bakaya kaldıktan 1- 2 sene sonra çalıştığın şirkete kağıt geliyor, askeri ceza kanunu 75. madde diye aratabilirsin.

Şirkete 15 gün süre verip bu sürede seni işten çıkarmalarını ve en yakın askerlik şubesine gitmen yönünde telkinde bulunmalarını rica eden bir yazı bulunuyor.
0
okumayi sevmeyen okur
(11.10.16)
"askerin görevi ölmek" diyenler halkı askerlikten soğutmuyor da vicdani retçiler mi soğutuyor?

şirketin kulağına gitmesi biraz şans meselesi. ben bakaya kaldığımda cebimi polis arıyordu ve eve gelmekle tehdit ediyordu. aynı tipler iş yerine gelir diyemem çünkü uğraşacaklarını sanmıyorum.
şirketin senin askerliğini beklemesi patrona kalmış bir şey. bazıları esnek bazıları değil.

istersen bunu derneğin başkanına sor. önceden ercan aktaş idi. hala o mu bilmiyorum. mesaj atarsan dönüş yapar.
0
kupigometa
(11.10.16)
Calistigim sirkette o kadar cok bakaya var ki ben dahil hic boyle bir sey duymadim sirkete kagit gelmesi falan gibi.
0
pinman
(12.10.16)
(21)

Kaç kez taşındınız?

fragile lady
Ve bu yorucu süreçlerde kendinizi nasıl motive ettiniz? Madden ve manen önerileriniz var mıdır?
Ve bu yorucu süreçlerde kendinizi nasıl motive ettiniz? Madden ve manen önerileriniz var mıdır?
0
fragile lady
(11.10.16)
Geçen gün saydım.98den beri 13 kere taşınmışım. 14.ye hazırlanıyorum.
Daha iyi olacak düşüncesi motive ediyor beni.
0
balik kraker
(11.10.16)
7 kere taşındım. 2 si şehirler arası bir de anadolu yakası avrupa yakası arasıydı. Hakketten zor bir süreç
0
Cruyff
(11.10.16)
çocukluğumdan bu yana 20 defa.

ilk okulu 6 okulda okudum, orta okul 2, lise 3. üniversite sınavına girdim konservatuar denedim olmayınca, puanımda iyiydi sokarım okumuycam dedim.

valla motivasyon olmadı malesef.karakter olarak değişiklikten zerre haz etmeyen bir insandım hala öyleyim.

hesaba vursan 1000 tane sınıf arkadaşım vardır :)
0
killerbee
(11.10.16)
Sadece iki kez. İlkinde kiraya çıktım yakın zamanda da kendi evime. Planlı hareket etmeye ve çıkacak masrafları iyi öngörmeye bak ve imkan dahilinde köşede bir miktar bırak, çünkü öngöremediğin masraflar özellikle taşınma sonrasında çıkıyor ve buna ben yerleşme diyorum. Nakliye, sıhhi tesisat, elektrik gibi eve dair uzman gerektiren işlerde işin ehlini uygun fiyatlarla yapanlara ulaşmaya çalış, bu durumda özellikle o çevrede güvendiğin bildiğin esnafların görüşleri önemlidir.
0
candanag
(11.10.16)
5 yıldır taşınmadım. Kira 600'dü. Şuan 800
0
chiper
(11.10.16)
1 kez istanbul ici, 2 kez ulkelerarasi tasindim.
1 kez de viyana ici tasindim.

7 yildir ayni evdeyim, memnun olmadigim durumlar oldugu halde sirf tasinmamak icin evden cikmadim. Her seyi kolilemek, ise yaramayanlari cope atmak vb inanilmaz zor geliyor.

Kactikca kaciyorum.
0
kuehles blondes
(11.10.16)
ailemle yaşadığım ilk 17 senede aynı ilçe içerisinde 5 kez taşındık. 6 ay kadar teyzemlerdeydim ben, onu da taşınma sayıyom, etti mi 6. istanbul'a 2012 sonbaharında geldim. o zamandan beri de 5 kez taşındım, şu an beşinci yerdeyim. bu seneyi (daha doğrusu eğitim-öğretim yılını, 2017 yazına kadar) burada tamamlarım ama bir sene daha yurt istemiyorum, ha arkadaşım falan da olmadığı için ev işini nasıl yaparım bilmem ama 7 de sen ona, vakti gelince düşünürüz bi şeyler.

benim için motivasyon işi pek sorun değil valla bavulumu alıp gidiyorum her yere, yeni insanlarla tanışma yeni ortama ayak uydurma falan sorun oluyo ama zaten ruh hastası olduğum için ayrıca sorun yaşamıyorum, her gün ne kadar bitkin ve bıkkınsam o.
0
der meister
(11.10.16)
17 yılda bir kez son 3 yılda 3 kez.
0
eksisozluk kullanici sozlesmesini okudum
(11.10.16)
5 kere, ikisi şehirler arası. Daha iyi olma düşüncesi +1
0
mirty
(11.10.16)
kendi evimi 2 kere taşıdım hatta şu anda o taşınma aşamasındayım. daha doğrusu resmi olarak taşındım ama eşyalarımız hala gelmediği için oturamıyoruz evde. kesinlikle çok zor, hele de sıfırdan eşya alınıyorsa daha zor. bu aralar patlamaya hazır bomba gibi dolanıyorum bu sebepten. ben kolileri yavaş yavaş yapmıştım. bol koli alın mutlaka.

bunun dışında 1 kere ülke, 3 şehir, 5 ev değiştirdik sanırım ailemle.
0
fraise
(11.10.16)
Bu konuda efsane hikayelerim var. Bir ara özelden yazarım. 3 şehir değiştirdim.
0
sorumatik
(11.10.16)
2 kere tasindim simdiye kadar cok tecrubeli sayilmam ama baska bir sey demeye geldim ben. Geçen ay evi boyattik (biz ve esyalar icindeyken) canımız çıktı. Eğer tasindiginiz ev bir iki sene icinde boya isteyecek gibiyse simdi esyasizken yaptiriverin, esyali cok zoor..
0
physcos physcos
(12.10.16)
6 kere taşındım. motive edemedim pek başlarda genelde üzüldüm daha sonra kendi haline bıraktım geçti gitti.

manen; taşınma sürecine alışıp düzene kavuşmak için , saçma sapan karaktersiz insanları hayatına sokma.

madden;ota boka para harcama başlarda paranı tut sonradan maddi gücün olsun ve böyle devam etsin.
0
Caaannn
(12.10.16)
0
0
sutlu nescafe
(12.10.16)
Hayatım boyunca toplam 9 defa taşındım. Motive falan etmedik, kutuları aldık eşyaları doldurduk, nakliyeyi bekledik. Hatta bir keresinde 100 metre ileriye taşınmıştık, her gün birkaç sefer kutuya eşya doldurup taşınacağımız eve taşıyorduk, sadece beyaz eşya için küçük bir kamyonet kiralamıştık. Yalnız başınaysanız zor olur ama.

Maddi manada zorlayıcı olabiliyor, perdeler, dolaplar yeni evinize uymayabiliyor. En güzeli minimalist yaşamak ama her taşınmamızda daha fazla eşyamız oluyor.
0
Tutkun
(12.10.16)
Ana evinde 10 kadar taşındık, kendi evimi 7 kez taşıdım. Taşınma benden sorulur desem olacak. Kardeşlerimin evlatlaın taşınmalarıyla 30'u geçmiştir.

Motivasyon yeni ev heyecanı işte daha ne olsun. Süreç çok yorucu değil, sistemi oturttun mu tamam.

Nakliye şirketi kullanacaksan; kesinlikle firma tavsiyesi almaya çalış. İşini temiz yapan firma buldun mu gerisini merak etme. Sadece özel eşyalarını kendin toplarsın gerisini onlar en doğru şekilde yapıyorlar.

Tavsiye alamazsan denk geliş firma çağırdıysan toplanma sırasında başlarında dur. Hatta bir veya iki kişi daha olsun yanında. Biri mutfak toplanmasını gözlemler biri diğer odaları. Hatalı gördüğünüz yerlerde anında müdahale edin.
Şirketler avizeleri, beyaz eşyaların tesisattan ayırmalarını yapıyor ama yeni evdeki montaj sana ait oluyor. elektrikçi tesisatçı çağırıyorsun.

Kamyon ve hamal tutacaksan bol koli al. marketlerden bulabilirsin. bir de battal boy kalın yapıda çöp poşetleri oluyor, ağzı büzgülü olanlardan al. kıyafet, yorgan yastık için kolaylık oluyor.
kolileri ağır yapma, dengele. kitapların hepsini bir koliye koyma mesela. yarısı kitap yarısı havaleli ama hafif olan şeyler olsun. çok küçük kutular kullanma. hamallara zorluk oluyor.
cam porselen gibi kırılacak şeyleri gazete mecmua broşür kullanarak sar sarmala öyle kolile.
kolilerin üzerine gideceği odayı yaz. kırılacakları belirt.

şimdilik aklıma gelenler bunlar. kolay olsun :)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(12.10.16)
toplam 8 kere

4 kere berlindeyken (evsiz kalmamak lazımdı böyle motive oldum)
2 ankaradayken (daha güzel bir eve geçmek)
2 istanbuldayken (daha güzel ve ucuz bir eve geçmek)
0
interview with the vampire
(12.10.16)
2007den beri ilki izmirden istanbula olmak üzere kendimi 9 kere taşıdım. genelde zorunluluktan veya daha konforlu yerlere geçmek için oldu. benim motivasyonum temizlik. çok dağınık ve biriktirmeye yatkın biri olduğum içi her taşınmada deli gibi eşya atıyorum temizleniyorum.
0
freya
(12.10.16)
motivasyonum şu şelikdeydi.. oh ne guzel mis gibi dipten temizlik olucak fazlalar çöpe gidicek heryer silincek çekmeceler toplanıcak yuppie şeklindeydi. 5 kere taşınmışım şuana kadar
0
eja
(12.10.16)
23 yıldır aynı evde yaşıyoruz.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(12.10.16)
aile, kendim hepsini bir araya getirince tam 8 kere taşındım. ilk 3'ü çok zordu, çocuklukta sokağın minnacık bir kısmı hayatını oluşturduğu için tüm hayatım değişiyordu aslında. ama kontrolümde de değildi. kendimi motive edemedim pek, taşınılması gerekiyorsa pek de bir çare yoktu. hoş, 7. evimden 8'e taşınırken hem çok olumlu bir değişim yaşamanın hem de yanımda bana güç veren bir insanın olması çok muhteşem bir motivasyondu.
0
ebonni eth atc
(07.11.16)
(21)

hangi bot?

çakıstes
bir de bunlar hep dar paçayla mı giyilir nasıl giyilir?1- http://www.markafoni.com/hotic-kadin-bot-6873477258143450.html2- http://www.markafoni.com/hotic-kadin-bot-303904369997906835.html3- http://www.markafoni.com/hotic-duz-ayakkabi-3358004119241006837.html
bir de bunlar hep dar paçayla mı giyilir nasıl giyilir?

1- www.markafoni.com
2- www.markafoni.com
3- www.markafoni.com
0
çakıstes
(11.10.16)
ay cevap veriyorum, hiçbiri :(

yine de ilki çok fena sayılmaz, objektif değerlendiriyorum şu an, dar / geniş farketmez kısa paçalı pantolonlarla şahane durabilir.
0
evde liyakat kalmamis
(11.10.16)
bir erkek olarak kusura bakma hiç birini beğenmedim ama illa bunlardan biriyse 2 yi al bari.
0
obez pacman
(11.10.16)
resmen üç hayırla üçünü de uğurluyorum şu an :(
0
🌸çakıstes
(11.10.16)
1 bence
0
tiredpanda
(11.10.16)
birincisi fena değil, diğer ikisi çok kötü.
0
şubatsonrası
(11.10.16)
3 dışındaki diğer ikisi güzel bence yahu.
dar paçayla, kısa paçayla, etekle, elbiseyle hepsiyle gayet güzel duruyor bunlar.

erkeklerin fikirlerini salla zaten :Pp genelde böyle fotoğrafta mağazada beğenmeyip, giyince "aa böyle mi duruyormuş bunlar, e güzelmiişş" diye kısa devre yapıyorlar.

ay 2'yi baya beğendim hatta ya.. :/
0
treize
(11.10.16)
1 güzel diğerlerini salla.

içine sokarsın ya da kıvırıp üstünde bırakırsın botun, bilek bikaç santim açık kalacak şekilde.
0
jonestown
(11.10.16)
2 ve 3 korkunç. aklıma laleli'de bavul ticareti yapan rus kadınlarını getirdi. 1 düz olduğu için bir derece oluru var.
0
sir gawain
(11.10.16)
Normalde basit, temel parcalar giyen (t-shirt, skinny jeans) biriysen 1 numara sahiden havali oluyor. 3'u cowboy degilsen alma.
0
shadowcat
(11.10.16)
shadowcat +1
ayrica is icin de 1 guzel eger calisiyorsan, topuklu istemedigin gunde idare ediyor.
0
kassiopeia
(11.10.16)
Tarzınla alakalı biraz bu. 1 numaradaki botlar hoşuma gidiyor benim ama asla giymem çünkü tarzıma hiç uygun değil. Biraz da zor ayakkabılar, tam bilekten kesilen botları giymek biraz zor oluyor. Sen tarzına güveniyorsan, kaldırır bu ayakkabıları diyorsan 1i al. Diğer ikisi çok kötü.
0
buff
(11.10.16)
Hiçbiri +1

Fakat bu üçünden birini seçmezsen sevdiklerini vururum deyip buradan seçim yapmaya zorlasalar, 1 derdim.
0
nawar
(11.10.16)
1 fena değil. ne güzel bot işte (:
0
harmonikhakaret
(11.10.16)
1 bende var, şu an ayağımda hatta :) kısa paçayla kullanıyorum genelde, genel olarak sade giyiniyorum ve gayet de iyi duruyor.

edit: ben sezon sonunda mağazadan 150 tl'ye almıştım yalnız.
0
gmzo
(11.10.16)
1
0
re noreno
(11.10.16)
1 ve 3 o kadar kaba ki bunları erkekler bile giymemeli. 2 fena değil, en azından kadın ayakkabısına benziyor.
0
harvey
(11.10.16)
1 ve 2 güzel. 1 gayet sade ve şık, neyi beğenilmedi anlamadım:D Kadın botu başka nasıl olacağıdı??

2 daha tarz, ben buradayım diyor. Buna benzer siyah var bende, hemen diz altında biten bol etek altına giymeyi çok seviyorum.

3ün de güzel durduğu kombinasyonlar var ancak kullanımı daha kısıtlı.

1i al derim, klasik, her şeyle gider. Dar paça pantolon da olur, kısa etekle de güzel duruyor.
0
peggy
(11.10.16)
2.ye ve rengine bayıldım.
0
balik kraker
(11.10.16)
Apla 657 mi tabiisin ?.
0
Euxinos007
(11.10.16)
Ya lütfen buradaki zevksiz duyurucuları ciddiye alma. Bana süper bayıldık bittik diye aldırdıkları ayakkabı var şu an ayağınmda kafama mıçıyım diyorum. Kesinlikle zevksiz ötesi bunlar. Camper i bile beğenmiyor bunlar
0
aklimdakisorular
(11.10.16)
iş hayatında olduğum için içlerinden sadece 1 i giyebilirim. hafif kısa dar paça pantolonla o da.
0
cabiday
(11.10.16)
(5)

Bebek uyku egitimi

balik kraker
Oğlum 6 aylik.Emzik, biberon kullanmaz.Sallayarak, titreşimli beşikte, bebek arabasında ya da binek otoda dolastirilarak uyumadı hic. Bunların hepsinden nefret eder.Ninni, pışpış...vb umurunda değil. Sevmez.Sadece emerken uyur, alır yatağına bırakırım. Veya sling/kanguruda dolaşırken uyur, eve gelin
Oğlum 6 aylik.
Emzik, biberon kullanmaz.
Sallayarak, titreşimli beşikte, bebek arabasında ya da binek otoda dolastirilarak uyumadı hic. Bunların hepsinden nefret eder.
Ninni, pışpış...vb umurunda değil. Sevmez.

Sadece emerken uyur, alır yatağına bırakırım. Veya sling/kanguruda dolaşırken uyur, eve gelince alır yatağına bırakırım. Geceleri de uyku saati gelince ışığı kapatır bebeği emzirmeye başlarım. 10 dakikada uyur zaten...

Aylardır denize girdiği için gündüz banyo yapar, banyo sonrası uyku alışkanlığı yok.

Giriş bilgilerini verdikten sonra soruya geceyim.

Yakında ise başlayacağım. Bebek bakicida ya da bakımevinde olacak.dolayisiyla uyku eğitimi vermem gerek.

Nasıl yapayim?

Uyku egitiminde rutin olsun demişler. Su an tek rutini saati gelince evin ışıklarını kısmak, odaya geçip emzirmek. Bazen emzirirken uyumuyordu. Yatağına bırakıp çıkıyordum, arkamdan kendisi uykuya geçiyordu. Ama artık ağlıyor. Ve gündüz uykuları için bu mümkün değil.
0
balik kraker
(10.10.16)
gayet güzel bir rutin oluşturmuşsunuz, benim gördüğüm kadarıyla yeterli.

bakıcı ya da kreşte nasıl beslenecekse (ör.biberon) aynı rutini sürdürebilirler. biberon ile uyur, sonra aynı şekilde yatağa yatar. bizim bebe aynen öyle yaptı, ordan biliyorum.

emme azalırsa (ya da azaldığında) kendi kendine uykuya geçmeyi "yatır kaldır" denen yöntemle sağlayabilirsiniz.
0
babilbaligi
(10.10.16)
bizim gece uyku rutinimiz 4 haftalıktan beri banyo, bazen masaj, biberon

gündüz uyku rutinimiz de 6 aylıktan beri beraber yatağa yatıp götünü devire devire uykuya dalması. 1 aydır falan "hadi kitap okuyalım" diyorum, kitap okumaya yatağa gidiyoruz, biraz okuyorum, sonra götünü devirmeye başlıyor

banyoyu uyku saatinden yarım saat öncesine denk getirirseniz 1-2 haftada alışabilir ancak kreşte mümkün olmaz. belki bir ninni cd'si tarzında bişeyle uyku semptomları vermeye başladığında yatağa yatırabilirsiniz. 6 ay biraz geç olduğu için alışması en az 2-3 hafta sürer diye düşünüyorum
0
la noix
(10.10.16)
Benim oğlan biberon almıyor?
Beslemesini (meyve suyu dahil) kaşıkla veya emzirerek yapıyorum. Sadece suyu biberondan içiyor onu da binbir nazla ...

Sırtüstü yatmıyor. Ve uyumadan önce 5 saniye bile olsa dudağı memeye değsin istiyor. Yatağında bırakınca ağlıyor agliyor; memeye almamla kucagimda sızması bir oluyor. Ama anne memesi olmadan 45 dakika bile uykuya geçemeden agladığı oldu.
0
🌸balik kraker
(10.10.16)
bakıcı, kreş olacaksa biberon ya da emziğe alışmasında fayda var. evet sonra da bıraktırması sorun ama "elalem" o kadar uğraşmaz. biberonu değiştirebilirsin, sippy cup denilen naneye geçebilirsin
0
la noix
(10.10.16)
Süt sağıp bırakacağın için her halükarda biberona alışması lazım. Bakıcı olacaksa 15 gün önce işe başlasın. Düzene alışması için iyi olur. Biberona başkasıyla alışır ancak. Senin vermemen lazım. Annane veya babanne alistirabilir.evde olacaksa gündüz uykusu için black out perde tavsiye ederim.
0
merhum
(10.10.16)
(3)

Fakültedeki gizemli yakınlaşma...

lazarus
... diyeceğim ama abartı kalacak belki. Vakti olanlar aheste aheste okuyup beni cevaplayabilir mi? Yorum da olur, çünkü anlamak istiyorum.Bugün bir evrak işlemi için eski fakülteme gittim. Bölüm sekreterinin odasına girdiğimde kadın yerinde yoktu. Masanın önündeki misafir koltuğundaysa bir hatun otu
... diyeceğim ama abartı kalacak belki. Vakti olanlar aheste aheste okuyup beni cevaplayabilir mi? Yorum da olur, çünkü anlamak istiyorum.

Bugün bir evrak işlemi için eski fakülteme gittim. Bölüm sekreterinin odasına girdiğimde kadın yerinde yoktu. Masanın önündeki misafir koltuğundaysa bir hatun oturuyordu. Elimde kâğıtlar, “Hanımefendi acaba ne zaman gelir?” dedim oturan hatuna. “Birazdan…” dedi, sonra, “Merhaba” dedi bana. Güleç sevimli bir yüzü vardı. Adımı söyleyerek, “yanılmıyorum değil mi” dedi. Ben şaşırdım, acaba aynı dönem mi okuduk, diye düşünürken “ben falanca dersin okutmanıydım.” dedi.

Sonra kadının yüzü hafızamda hafif hafif dirilmeye başladı. Ben de tebessüm ederek, okuttuğu dersle ilgili birkaç şey sordum. Cevap verdi. Sordum, “sizinle şu kitabı mı okumuştuk.” Pek hatırlamıyorum dedi.Gözleri ışıl ışıl, sevimli bir hatun. Hâlâ adımı unutmamış oluşu tuhaf geldi ama bana. Aradan 5-6 yıl geçmiş, yarım dönemde almışım o dersi. Aradan milyonlarca insan geçiyor gidiyor. Tipim tip değil, derste hiç konuşmam hayalet gibi takılırım vs. Birinin sadece beni değil, herhangi birini bile kodlayabileceği hiçbir anormal hadise yaşanmadı o dönem. Hiçbir şekilde. Ne sikime hatırlasın ki diye düşünüyorum.

Şaşkınlığımı gizlemeden dedim ki “Ne kadar güçlü hafızanız var”. “Öyledir.” dedi gülerek. Sonra vedalaştık, çıktım.

Fakat bir saat içinde 2 kez daha karşılaştık hatunla ve tatlı tatlı gülümsedik birbirimize. Fakülteden çıkarken aklıma hatunun okuttuğu kitabı hatırlayamadığı geldi. Buna daha çok şaşırdım “Nasıl hatırlamaz” diye. “Hafızam güçlü” demişti. Yıllardır görmediği sıradan bir öğrenciyi anımsıyor, ama kitabı hatırlamıyor. Çok ilginç geldi bu durum. İtiraf ediyorum ki acayip hoşuma da gitti. Yani biri doğrudan iltifat etse bu denli etkilenmem. İltifat hayatta bozmaz beni. Ama hatunun adımı bir çırpıda hatırlayışı… Sıcak ve yakın konuşması… Bilemiyorum ya. Bu arada yaşlarımız sanırım birbirine yakın. Öğrenciyim möğrenciyim ama ben büyük olabilirim hatta ondan. Bilmiyorum.

Merakımın bir diğer yönü de şu, aynı zamanda sorum: bu hatunun beni hatırlamasına bir sebep, bir neden olmalı. Bu ne olabilir? Hani yanlış anlaşılmayacağını bilsem sadece bunun merakını gidermek için gidip soracağım. Bunu yapamam. Lütfen aklı başında arkadaşlarımdan yorum-cevap alabilir miyim? Aklında nasıl kalmış olabilirim?

Ayrıca diyelim ki hatırlarsın, dersin ki lan ben bu elemanı şuradan hatırlıyorum. Hafıza gücü tamam. Ama bunu bana belirtme ihtiyacını neden hissetti? Bu da başka soru tabii.
0
lazarus
(06.10.16)
Okutmanlar aynı zamanda sınav zamanı gozetmenlik de yaparlar.yoklama listesi okurken hafızasında kalmıştır. Benim eski eşim bu şekilde ders vermediği öğrencileri bile isim soyisim ve bölüm olarak hatırlardı.

Sonuçta eski fakültenizdesiniz, kidemlisiniz; mezunsunuz.
Adettendir mezun olup da okula dönünce nostalji geyiği yapılır. Sıcakkanlı bir kadın olarak sizinle sohbet etmek istemiş ve bunu da aranızdaki en ortak olabileceğiniz konu (sizin öğrencilik hayatiniz) üzerinden yapmış iste.

Benim de hafızam çok güçlüdür. Fil hafızası vardır ama yuz hatirlamada çok zayıfım. Hafızanın güçlü olması herşeyi süper hatırlamasını gerektirmiyor. Kitabı unutmuş olabilir. Normal.

Ozet: sakince sohbet etmiş, heyecana gerek yok.
0
balik kraker
(07.10.16)
bu tip mevzularda bildiğin salaklaşıyoruz ya :/

platoniksin demiyorum tabii ki de, ummamak için arada bi şurayı okumakta fayda var: eksisozluk.com
0
siradam
(07.10.16)
Her yıl farklı kitap okutuyorsa hangi dönemde hangi kitabı okuttuğunu hatırlamayabilir ama bazı insanlar isimleri ve yüzleri unutmazlar.Yakın bir arkadaşım da okutman 10 yıldır ders verdiği her öğrenciyi ve onlar hakkında mevzusu geçmiş detayları hatırlayabiliyor. Ki ben de ilk öğrencilerindenim. Abartılacak bi durum değil.
0
i am a legal alien
(10.10.16)
(4)

büyük numara ayakkabı- internet ya da ankara-yardim!!

tosunpasa
adidas için 47.5, nike için 47 numara ucuz (tanesine 350 lira verecek maddi gücüm yok) nerede bulabilirim? yalıspor, korayspor, barcin, sporjinal, dalkilicspor.com a baktım yok. tek ayakkabıyla kaldım öyle ayakkabı bulamıyorum.
adidas için 47.5, nike için 47 numara ucuz (tanesine 350 lira verecek maddi gücüm yok) nerede bulabilirim? yalıspor, korayspor, barcin, sporjinal, dalkilicspor.com a baktım yok. tek ayakkabıyla kaldım öyle ayakkabı bulamıyorum.
0
tosunpasa
(06.10.16)
deichmann, decathlon gibi yerlerde 46 oluyor hatta geçen aldım bi çift. 47 de görmüştüm sanırım.
0
icim urperiyor
(06.10.16)
Ülküalan pasajına baktınız mi?
0
balik kraker
(06.10.16)
forum ve natavegadaki nike factory outlet, adidas outlet vs olabilir yada balgatta adidas ve reebok'un outleti var. oralara bak.
0
sarlatan
(06.10.16)
amazon'a bakardim yerinde olsam. buyuk numaralar var hem de daha uygun oluyor fiyati
0
jedilance
(06.10.16)
(9)

Ateist anne/babalar

dostlarorkestrasi
Ateist anne/babanız ya da siz ateist olarak anne/baba iseniz çocuğunuza nasıl açıklama yapıyorsunuz, size ne söylendi. Şimdi düşünüyorum, benim çocuğum olursa ilkokula ya da kreşe giderken, belki öğretmenleri, belki arkadaşları allahtan bahsedecekler, tahminen benim çocuğum da bunlardan habersiz ola
Ateist anne/babanız ya da siz ateist olarak anne/baba iseniz çocuğunuza nasıl açıklama yapıyorsunuz, size ne söylendi. Şimdi düşünüyorum, benim çocuğum olursa ilkokula ya da kreşe giderken, belki öğretmenleri, belki arkadaşları allahtan bahsedecekler, tahminen benim çocuğum da bunlardan habersiz olacak. Eve gelip soracak allah ne? Bizi o yaratmış, öğretmenim öyle dedi, arkadaşım dua edersem istediğim şeylere sahip olabileceğimi söyledi yanacakmışız falan falan. Ne denir ki? İnanmadığım şeyi çocuğa varmış gibi anlatamam, boşver biz inanmıyoruz desem çocuk okulunda problem yaşayabilir sanki?
0
dostlarorkestrasi
(05.10.16)
İki teoriyi de basitçe açıklamak ve bazıları buna inanıyor bazıları öbürüne demek en uygunu olur sanırım. Çocuk da büyüdükçe kafasına yatkın olanı seçer. Bir ilkokul çocuğuna tanrıya inanmayı empoze etmek kadar inanmamayı empoze etmek de yanlış bence.

Not: Ateist değilim tanrının varlığına inanıyorum. Anne baba değilim, annem babam ateist değil. Alelade bir insanım. Sadece yapılabilecek sağduyulu hareketin yukarıda yazdığım gibi olacağını düşünüyorum.
0
buff
(05.10.16)
açılın ben ateist baba inanan anne çocuğuyum, annem her zaman mantıklı bir çerçevede kendi görüşünü ve babamın görüşünü anlattı, babam ise ''yaaav sktiret bu meseleleri daha adam akıllı şeylere gafa yor'' modundaydı.. yani demem o ki annemin yaklaşımı her zaman daha ılımlı idi fakat sonuç noldu? ben de inanmıyorum. yani nasıl anlatıldığının bir önemi çok fazla yok bana sorarsan, su yolunu bulur derler ya, öyle..
0
shotgunwoman
(05.10.16)
En kökten çözüm müslümanların çoğunlukta olduğu Türkiye gibi bir ülkede çocuk sahibi olmamak olurdu sanırım. En mantıklısı bu görünüyor şimdilik. İleride zaten çocuk yolunu kendi çizer ama arkadaşları ve öğretmenleri çocuğu kafir olarak etiketler ve dalga geçerler. Onu dışlarlar. Çocuk ikiye bölünür. Okullardaki akran baskısını ve aşağılamanın boyutunu tahmin bile edemezsiniz. Gerçekten berbat bir durum.

Şahsen ben çocuğumu çoğunluğun ateist olduğu bir ülkede büyütebilme imkanı yakalayamazsam çocuk sahibi olmayı düşünmüyorum. Gerçi benim çocuk sahibi olmayı istemememin başka nedenleri de var, salt bu değil.

Edit: Ateist olmasalar da ılımlı bir ailenin çocuğuyum. Dindar insanlar değil bizimkiler.

Edit 2: Yukarıda söylemeyi unuttum, çocuk ilkokul döneminde bayağı zorluk çeker. İleride zaten nabza göre şerbet vermeyi öğrenir.
0
köstebek kurabiye
(05.10.16)
Ben baba tarafıyım.

Bir kere bebeyi tanrı kavramından bahsedecek yerlere götürmüyorum. Kreşye falan bastan soruyorum bu konudaki tavır nedir diye.

Onun dışında çocuk bizim ailede olmayan şeyleri (çarşaf vb) kesinlikle gormüyor bilmiyor. Nadiren ezan okuduğunu duyup anlam vermeye çalışıyor 'amca camide şarkı soyluyor' diyor geçiyorum

Çocuğa belli bir yaştan sonra dini meseleleri açıkça anlatmak gibi bir niyetim var ama dünyanın bir bölümünün bu kadar vahşi olduğunu nasıl anlatırım bilmiyorum.

Dua meselesinde bir iki kere deneme yanılma oldu. Sonra bıraktı o işleri. Benden once kuzen büyüttü çocuk, onlar da dua ile değil çalışarak birşeyler elde edebileceklerini gayet deneme yanılma yoluyla öğrendiler.

Senin görüşlerin berraksa netse çocuğa olduğu gibi anlatmaktan çekinme. Dogru zamanda ogrettiginde anlıyor.
0
babilbaligi
(05.10.16)
Ben de dindar olmayan ama müslüman bir anne ve baba tarafından yetiştirildim. Babam biraz inançsız sayılırdı hatta, peygambere sübyancı derdi, saydırırdı arada, babannem cehennemden bahsedince de, gidip de dönen mi var anne, nerden biliyon ahahsadaf der gülerdi:) Evde dini öğretilerle yetiştirilmedim dolayısıyla. Sonuç ateistim.

Eşim deist. Çocuklarımızı bu konuda serbest bıraktık, soru sordukları zaman İslama göre böyle böyle, bilimsel açıdan da şöyle şöyle diye anlatmaya çalışıyoruz anlayabilecekleri şekilde. Neye inanıp inanmayacaklarını ya da kendi dinlerini seçmekte özgürler diyelim. Yarın öbür gün biz budist olduk diye gelirlerse şaşırmayız yani.

Okuldaki duruma gelince, müslüman bir ülkede yaşadığımızı ve dini konularda serbestçe her düşünüklerini her ortamda konuşamayacakları bilincini verdik. Bu konunuda farkındalıkları var.
0
old possum
(05.10.16)
Daha önce şöyle yazmıştım, onu geri getireyim.

Baba tarafım komple ateist (dedeler medeler, vb.), anne tarafım daha bir deist gibi ama bir felsefeye oturtmuş değiller. Çok da varmış yokmuş, umurlarında değil; "Allah varsa, iyi yani. Olabilir, olmayabilir; ne yapalım" ayarındalar. Bir de dede ve nineleri çok az gördüm. Anneannem ve annemin babası ben doğmadan ölmüşlerdi; baba tarafından dedem de ben çok küçükken öldü. Bir tek ağzı bozuk babaannemi birkaç kere gördüm ki, onun da inancı var mıydı, yok muydu bilmiyorum. Kapalı değildi ama başına yarım yamalak bir örtü takardı.

Büyürken garip şeyler yaşadım. Hiç evde din konuşulmadı. Kimse inanıyoruz, inanmıyoruz demedi; Allah'ın lafı açılmadı. Dünya tarihinde böyle bir şey yokmuş gibi büyüdüm. Sonrası travma oldu diyemem ama çok şaşırdığım dönemler oldu. Hiç din öğretmenim de olmadı mesela. İlkokul öğretmenim ateistti; ortaokulda din öğretmeni yoktu. Onun yerine Sosyal Bilimler ve Türkçe öğretmenleri girerdi. Onlarda da çoğunlukla Aziz Nesin, Muzaffer İzgü, vb. hikayeleri okutulurdu, sonra onları tartışırdık. Sadece ilk bir iki hafta dinle ilgili konuşulurdu. Lisede yine din öğretmeni yoktu son sınıfa kadar. Müzik öğretmenimiz din dersine girerdi ve klasik müzik eğitimi verirdi. Hafta sonu konçertolar olurdu. Dönem içinde iki haftada bir konçertolar olurdu. O konçertolara gittipimizde yoklama alınırdı. Kaç konçertoya gidersek o kadar yüksek not alırdık. Okul puanı ÖSS'de önemli olduğu için her konçertoya giderdik. Bir de bu hocaların hepsi sendikalılardı. Genelde müzik derslerinde okulun dertleri, toplum sorunları, vb. konuşulurdu. Son sınıfa doğru da test çözerdik. Bir tek lisede son sınıfta din öğretmenim oldu. O da "Bunlar ÖSS'ye girecek, test çözsünler" diye bırakmıştı bizi. Din derslerinde test çözerdik. Tabii şu an daha yoğun bir din eğitimi var, çocukların bu eğitimle karşılaşmaması imkansız.

9 yaşına kadar dinle ilgili hiçbir şey duymadım. Karşı komşumuz kursa gittiğini söyledi. Biz de ne öğrendin diye sorunca "İmanın Şartları" yazılı bir kağıt çıkardı, onları okudum. Az çok orucu biliyordum sadece. Onu da pide ayı olarak biliyordum. Bir de bizim evde çok net Türkçe konuşulur; Arapça-Farsça kelimeler düzeltilir, babam kızar. O yüzden o kızın okuduğundan bir şey anlamamıştım. Başta iman ne demek onu bilmiyordum zaten. Hani, yarı İngilizce yarı Türkçe bir şey okusa anlardım ama anlamadım. Eve gelince anneme söyledim, o da "Kuran kursuna gitmiştir" dedi. Bir yandan da bulaşık yıkıyordu. Ben de baktım anlamadığım kelime sayısı artıyor, konu da eğlenceli değil, "İyi, peki" deyip konuyu kapattım.

İlkokul 4'te din dersinde Kelime-i Şahadet'ten not almıştık. Öğretmen sınıfta üç kez okuduktan sonra herkesten ezbere söylemesini isteyip not vermeye başladı. İlk başta ağladım, iki yanımda oturanlar biliyordu ama bir o kadar da bilmeyen vardı. Bana başlık bile bir şey ifade etmiyordu. Sıra bana gelene kadar ezberledim. Neyi ezberlediğimi 10 yıl sonra anladım.

Ortaokul'da Tarih-Coğrafya hocasının girdiği derste de arada yarım saat ders kitabından bir şeyler okunuyordu. Orada "Hz. Muhammed son peygamberdir" diyordu. Bir arkadaş parmağını kaldırıp "Allah fikrini değiştirmiş olabilir mi?" diye sordu. Hoca "Allah fikrini değiştirmez" dedi. Arkadaş da "Fikrini değiştirdiyse nereden bileceğiz?" diye sordu. Girdiğimiz en dini muhabbet buydu. Orta 1'de gelen hoca ile hikayelerin arasında "Temiz olalım. Kimseyle dalga geçmeyelim. Yalan söylemeyelim." gibi daha çok ahlaka yönelik anlatımlar yapardı. Bir hafta temizlik konusuydu mesela. Temizlik nasıl yapılır, sabah kalkınca ne yapmalıyız, vb. vardı. Sonraki haftalarda "Kötü durumdaki insanlarla neden dalga geçmememiz gerek" gibi konuları işledik.

Bir de ben kitaplara meraklı olduğum için ders kitabından namaz diye bir şey öğrenmiştim. Bir iki kere elimi kolumu kaldıra kaldıra, toplam üç dua ile namaz kıldım. Evde kendi kendime namaz kılıyordum uyduruktan. Annem gördü, "Ne yapıyorsun" dedi, "Namaz kılıyorum" dedim. Bıyık altından gülerek mutfağa geçti. Birkaç kere kendi kendime namaz kıldım o şekilde. Sonra yaz geldi zaten, top oynamaya çıkmak daha çekici geldi. Hiç kimse inanmamız ya da inanmamamız gerektiğini söylemedi; öylece kendi halime bıraktılar.

Arkadaşlarımla yaptığım en dini muhabbet şuydu: 11-12 yaşındayken mahalledeki 7-8 çocuk oyun oynuyorduk. Konu bir şekilde Allah'a geldi. Bir arkadaşım "Bana Allah'a inanmayacaksın ama Matematik'ten geçeceksin deseler, bana uyar" demişti. Bir kişi "Matematiğe gerek de yok aslında" dedi. Bir iki kişi "Bana da uyar" dedi, bir iki kişi "Bana asla uymaz" dedi; ondan sonra da ne oynuyorsak ona devam ettik. 5 dakikayı geçmedi muhabbet.

Neyin ne olduğunu öğrenmem liseye dayanır. Belki arada küçük şoklar vardır ama hiç travmatik bir şey yaşamadım. Belki şu an unuttuğum bir şey vardır ama bulamadım. Şu an hatırladığım, 8-9 yaşında bir arkadaşımın Allah'ın her şeyi bildiğini ve gördüğünü, her yerde olduğunu söylediğini ve benim de onun üzerine bir süre banyoda üstümü çıkarırken çok çekindiğimi, Allah'a çok ayıp olduğunu düşündüğümü hatırlıyorum. Baktım, banyolar kompleks bir hal alıyor, 'Amaaan, görürse görsün. Bakmasın' diye düşündüğümü hatırlıyorum. İzmir'de büyüdüm. Çarşaflı hiç görmedim, apartmanda türbanlı bir kişi vardı ama hiç onunla ilgili konuşulduğunu ya da başka biri hakkında dinle ilgili bir konuşma olduğunu duymadım.

'Boşver, inanmıyoruz'dan ziyade 'İster inan, ister inanma. Takıl kafana göre' daha uygun. Eğer dışarıda olan bir şey evde yasaklanırsa daha fazla merak uyandırabilir ve çekebilir. Bazen oturup 'Bazı insanlar inanır, bazıları inanmaz. Buna büyüyünce karar verebilirsin. İstediğinde kararını değiştirebilirsin' demek daha uygun olacaktır. Burada 'Sizin dininiz size, benim dinim banadır' kısmı kitaplarda çok vardı eskiden, hala var mı bilmiyorum.
0
aychovsky
(05.10.16)
annem babam ateist. ilkokula başladığımda allah kavramını biliyordum, okulda öğrenmedim. annemler sadece kendi inandıklarının bu olduğunu söylediler, bana inanmam için baskıda bulunmadılar. gerçi bir istisna hatırlıyorum: kedim öldüğünde allah'a sığınmak istemişim, o zaman babam kesin bir dille cennet falan yok demişti. onun dışında annemin okulda allah'a inanmadığımı belli etmememi sıkı sıkı tembihlediğini hatırlıyorum. yine de kendimi tutamadım, o zaman yakın olduğum bir arkadaşıma söyledim, o da bana kızdığı bir anda diğerlerine söyledi. o arkadaşım tarafından dışlandım, diğerleri de en azından garipsedi (ortamı yumuşatmak için "o da insan" demişti biri hatta). neyse bunun dışında bir olay yaşamadım. din derslerinde sinir oldum. arkadaşlarıma hep söyledim dinsiz olduğumu, normalleşsin diye.
0
slow like honey
(05.10.16)
ben ateist anneyim.
bizimkilerin anane babane vs kanalıyla müslümanlık hakkında bilgileri oldu. ananem namaz kıldırmış örtü hediye etmiş filan ben işteyken. ben karşı çıkmadım hiç birine. tam tersine öğrensinler istedim. ana sııfında italyan ana okuluna gittiler. o vesileyle hristiyan arkadaşları oldu. aynı çocuklarla kilisenin yaz kamplarına katılıyorlardı. pazar derslerine müslüman çocukları almıyorlardı ben katılmak isterlerse benim çocuklar katılabilirler dedim, yasakmış alamazlarmış. yine de başka inancın kültüre, ailelere, insanlara etkilerini gözlemleme olanağı bulduklarını düşünüyorum.

benim tutumum mümkün olduğunca değişik yaşamlarla tanıştırmak, araştırmaya yöneltmek yönünde oldu. onlar gözlemlediklerini kafalarında kendilerince harmanladılar sonuçlar çıkardılar. ben hemen hemen hiç müdahale etmedim.
müdahalem de mesela okulda ezberletilen duaların meallerini okumalarına yöneltmek gibi şeyler oluyordu.

soruları oluyordu ara ara. cin merak edilen yaşlarda cinleri sordular mesela. ruh çağırma seansları yaptılar ruh gelmedi tabii. işte böyle böyle büyüdüler.

annemin vafatında zorlandım çünkü çok sevdikleri ananelerini kaybetmişlerdi. o bizi görüyormuş demi gibi sorular sordular. gördüğüne inanmak istediler. 7 ve 8 yaşlarındaydılar.

boşver biz inanmıyoruz yerine " bazı insanlar öyle olduğuna inanıyor" şeklinde ifade etmek daha uygun. bırak sorgulasın, debelensin.. işi ne :)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(05.10.16)
Annem ateist babam deist.
Ablam müslüman ben ateistim.

Hayatım boyunca evde ne bir dua edildiğini duydum,ne namaz, ne ramazan, bir mevlut ne de başka bir şey gördüm.
Kurbanı vekalet vermişler bir kaç kere, duydum.

Bana kimse bir baskı yapmadı hatta bir kac yaz kur-an kursuna gitmemi teşvik ettiler; ben istemedim ve hic gitmedim. sanırım 5-6 yaşlarından beri (yas oldu 35; kendimi bildim bileli) inanmıyorum. Öğrenim hayatımda aldığım derslerde sure de okudum namaz da kıldım gerekliyse. Hic itiraz etmedim. Ailem bu konuda sorulama aciklamalar yaparken "inanmıyoruz" demedi hic. Sanırım okullarda dışlamayayım diye. Incili kuranı ve zeburu okudum. Hep okumami teşvik ettiler. Aklım başına gelince de evde kimin neye ne kadar inandığını çözmüştüm zaten.

Eşim müslüman. Namazını da kılar.
Ben ona ve oruç tutan dostlarıma iftar sofrası kurarım.evlenmeden önce de yapardım. Eşime sahurda bir şeyler hazırlamaya çalışırım arasira. Icimden gelir. Bayramlara da önem veririm. Benim için dini bir gelenek değil ancak ailenin ve dostların toplanması için vesile olmuş güzel bir zaman dilimidir.

Ateist olduğumu eşim bilir. Inanc konusu aramizda konuşulmaz. Tabu degildir,gerek gormuyoruz.Herkes kendi içinde yaşar.

@hayat aklını...ve @buffy +1

Oğlumuz da her ikisini bilecek. Temel dini bilgileri alabilir ancak detaylara girilmesine izin vermem. (Or:cennet-iyilik, cehennem-kötülük ilişkisini bilmesi yeterli. Yasina agir gelecek olan Cayır cayır yananlar ya da huriler gibi detayları ileride ilgilenirse öğrenir. )

Ben de okumasını teşvik edeceğim. Sonra diledigi şekilde yaşayabilir.
0
balik kraker
(06.10.16)
(3)

Hukukçu arkadaşlar bakabilir mi lütfen

gayet orjinal ve havali nick
Ben ankara gazi üniversitesi'ne memur olarak atandım. Tercihleri yaparken listede -gazi üniversitesi (yeni mahalle, merkez) şeklinde yazıyordu. Fakat bugün amirim beni Gölbaşı kampüsünde çalıştırabileceklerini söyledi. Ben de gölbaşına gitmek istemediğimi,yeni mahalle olduğu için gazi Üniversitesine
Ben ankara gazi üniversitesi'ne memur olarak atandım.
Tercihleri yaparken listede -gazi üniversitesi (yeni mahalle, merkez) şeklinde yazıyordu. Fakat bugün amirim beni Gölbaşı kampüsünde çalıştırabileceklerini söyledi. Ben de gölbaşına gitmek istemediğimi,yeni mahalle olduğu için gazi Üniversitesine geldiğimi söyledim.

Ama haklarımı tam bilmediğim için masaya yumruğumu vurup "gitmiyorum lan" diyemedim.

Sizce nasıl hareket etmeliyim, beni gölbaşına gönderme hakları var mı?
0
gayet orjinal ve havali nick
(05.10.16)
Anlayamadığım husus şu: tercih listesinde gazi üniversitesi-yeni mahalle merkez yazmasının bir esprisi yok mu? Örneğin x kurumunun ankara-tüm ilçeler seçeneği vardı. Tüm ilçeler dendiği için istediği ilçeye yollarlardı ben de itiraz edemezdim. Bu yüzden ben de merkezde olan kadroları tercih ettim.
Senin söylediklerine göre x kurum merkez ile x kurum tüm ilçeler kadroları arasında bir fark yok. Madem fark yok neden bu şekilde yazılmış.
0
🌸gayet orjinal ve havali nick
(05.10.16)
Kadro öyle açılmıştır.
Örneğin gazi üniversitesinin polatlida 3 elemana ihtiyacı var. Ancak merkezde açık kadro sayısı 1 yenimahallede 2. Dolayısıyla bu şekilde ilana çıkar. Sonra aldığı 3 elemanı da polatlıya gönderebilir.
Kadro açılması pek çok değişkene bağlıdır .mesela kurumdan emekli olanların, istifaların, tayinlerin... kadroları etkiler.
Kısacası kurum ihtiyaç sayısı elemanı elindeki açık kadrolara göre toplar, kurum içindeki ihtiyaca göre dağıtır.

Sadece kadronun niteliği ile oynayamaz. Mesela 3 avukat alımı yapıp birini tekniker çalıştıramaz. Derecesini değiştiremez.

Genelde sıkıntı yoksa direkt ihtiyaç olan birimde gorevlendirmeniz yapılır. Sıkıntı olacaksa arandığı biz birimde göreve başlatılır bir kaç hafta içind e ihtiyaç olan yere kaydirilirsiniz.

Avukat değilim. Kurum içinden bildirdim.
0
balik kraker
(06.10.16)
Müdürümle konuştum;Gölbaşı, Polatlı fark etmez bizde her yer merkez görünür dedi. Sanırım yapıcak pek bir şey kalmadı :(
Teşekkür ederim.
0
🌸gayet orjinal ve havali nick
(06.10.16)
(16)

Telefon açıp kimsiniz diye soran insanlar?

denizaya
Az önce yaptığım gibi bu tür insanlara hakaret edip küfrediyorum. yanlış mı yapıyorum sizce? içime oturdu yaptığım şey.demin şöyle bi diyalog oldu;-efendim?-alo kiminle görüşüyorum acaba?-pardon?-kendinizi tanıtır mısınız bana-salak karı ben seni aramadım. sen beni aradın, senin kendini bana tanıtma
Az önce yaptığım gibi bu tür insanlara hakaret edip küfrediyorum. yanlış mı yapıyorum sizce? içime oturdu yaptığım şey.

demin şöyle bi diyalog oldu;

-efendim?
-alo kiminle görüşüyorum acaba?
-pardon?
-kendinizi tanıtır mısınız bana
-salak karı ben seni aramadım. sen beni aradın, senin kendini bana tanıtman gerekiyo. dalga mı geçiyorsun a*k un or****su
-deniz bey ben satın alma departmanından stajyer esra turan. özür dilerim. bişe sormak için aramıştım
-ha sen miydin. bi daha ararken sen kendini tanıt.
bla bla
0
denizaya
(05.10.16)
Oha :)
Ben söylüyorum kim olduğumu arayan sorsa bile. Kadın olsam hadi bi nebze de, adı haşmet olan erkeği kim napsın
0
hasmetizm 2046
(05.10.16)
Haklisiniz da tepki orantisiz. O kadar sovmeye ne gerek var?
0
Ufuk
(05.10.16)
telefon açan taraf baştan hatalı ama siz de görüldüğü üzere yanlış yapıyorsunuz. çünkü tanıdık çıkma ihtimali oluyormuş demek.
0
rectoa
(05.10.16)
arayanın kimsiniz demesi denyoluk da, seninki de ondan aşağı değil. gerçi abartmışsın muhtemelen. o şekilde yanıtlayan kimse bu toplumda barınamaz.
0
bohr atom modeli
(05.10.16)
Direk boyle sovebiliyorsan bir kabalik sozkonusu.birde karsinda bir kadin var sen direk a*k o***pusuna donebiliyorsan kendini bi check et iste.benim tanidigim birisi olsan seninle irtibati keserdim.
0
duptıs
(05.10.16)
bu tür insanları ben de sevmem, inatla ismimi söylemem ama ben genelde "siz beni aradınız, siz kimsiniz?" derim.

ama senin tepkin sadece salakça değil, terbiyesizlik.
0
şubatsonrası
(05.10.16)
kimle görüşüyorum diyenlere kimi aradınız diye soruyorum. direk adımı söyleyip x ile mi görüşüyorum diyenlere isim sormuyorum. gidişattan anlaşılıyor.
0
gotic
(05.10.16)
Küfür etmem ama ben de diretirim adını söylemeyen insanlara . Hem arıyosun hem adımı soruyosun insanlar ne garip ya.
0
cabiday
(05.10.16)
ben de gıcık oluyorum bu tip insanlara. ısrarla ve sert bir tonda kimi aramıştınız deyince cevap veriyorlar.
0
fragile lady
(05.10.16)
iyi yapmışsın -ben xten y, z yi aramıştım demek çok mu zor sanki.
ben -asıl ben kimle görüşüyorum diyorum
0
durgunfoton
(05.10.16)
küfür etmeseniz iyiymiş, kendini tanıtmadan soranlara ben de kızıyorum
0
esin
(05.10.16)
Görgü kuralları çatal bıçak nasıl kullanılır, hangi yemek hangi tabakta sunulur? Konularından ibaret değildir..

Öğrenim hayati boyunca telefonda nasıl konuşulur, tanışma adabı gibi konular da dahil olmak üzere görgü kuralları üzerine eğitim almamış bir insana (ister de phd mezunu olsun bilmeyince bilmiyor) cahilliği yüzünden bu kadar hakaret edilemez.

Üstelik bir yabancıya son derece sıradan bir olay için bu kadar ağır hakaret ediyorsanız sizin de görgü kurallarını bildiğiniz söylenemez. Basit bir telefon konuşması nihayetinde. Kimse sizin malınıza, canınıza ya da namusunuza kast etmiş değil...

Kusura bakmayın ama terbiyesizsiniz.
0
balik kraker
(06.10.16)
esra turan'ın yaptığı da yanlış. öncelikle kendini tanıtman gerekir telefonda. "merhaba, ben esra turan. x'le mi görüşüyorum?" denir. ama sizin yaptığınız çok fena yanlış. yanlıştan da öte. bu hatanızdan ders almazsanız diyeceğim:

kurcalamabozarsin +1 olur.
0
dedimmidemedimmi
(06.10.16)
Siz kimi aradınız diye soruyorum, evvela onun kendini tanıtması için ısrar ediyorum, o kendini tanıtana kadar da söylemiyorum. Fakat seninki kabalığa, çirkinliğe kaçmış.
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(06.10.16)
stajyer esra'nın anası babası olsam gelip seni döverdim.
0
işimdeyim gücümdeyim
(06.10.16)
cevabımı sildirmişsin de formata uygun cevap vereyim; böyle bir telefon konusması yapan 'insan müsveddesi' kadar aşağılık değildirler.
0
kurcalamabozarsin
(14.11.16)
(3)

tv kanallari kullandiklari muziklere para oduyor mu

000000
bir tv programinda yabanci bir sarkiyi arkaplanda acmak veya jeneriklerde veya program ici kullanmak falan bunlarin haklarini aliyorlar mi surekli?yoksa ruhu bile duymuyor mudur kim bilir hangi ulkedeki sarkicinin grubun?
bir tv programinda yabanci bir sarkiyi arkaplanda acmak veya jeneriklerde veya program ici kullanmak falan bunlarin haklarini aliyorlar mi surekli?
yoksa ruhu bile duymuyor mudur kim bilir hangi ulkedeki sarkicinin grubun?
0
000000
(05.10.16)
ödüyorlar, hem de iyi paralar ödüyorlar.
0
dahili meddah
(05.10.16)
Buyuk kanallar oduyor. Cogu kanal ise odemiyor.
0
allah yazdiysa bozsun
(05.10.16)
Ödüyorlar.
Otellerde animasyonlarda kullanılan ya da restoranda sağda solda çalan şarkılar için bile kaç tane müzik birliğine para ödeniyor.

Üniversitelerden yayın yapan eğitim öğretim amaçlı kurulmuş olan radyo ve tvlerde bile kullanılacak müziklere telif ödeniyor.
0
balik kraker
(06.10.16)
(3)

vukuatli nufus kaydi ornegi

sergerde
ne icin alinir? (simdiden tesekkurler.)
ne icin alinir?
(simdiden tesekkurler.)
0
sergerde
(02.10.16)
Herhangi bir işe giriş için alınıyor mesela. Kurumsal firmalar, bankalar vs.
0
mahone
(02.10.16)
vize başvurusu için almıştım ben
0
melengich
(02.10.16)
Evlenirken isteniyor
0
balik kraker
(02.10.16)
(1)

Ütü tavsiyesi

peace.on
özellikle pamuklu gömlek ve pantolonları iyi ütüleyecek bir ürü arıyorum. max 150 TL bütçem var. Ne almalıyım?
özellikle pamuklu gömlek ve pantolonları iyi ütüleyecek bir ürü arıyorum. max 150 TL bütçem var. Ne almalıyım?
0
peace.on
(30.09.16)
Aceleniz yoksa a101 singer buhar kazanlı ütü sattı 110 liraya. Yine o kampanyayı bekleyin. Ben aldim. Çok pratik ve güzel.
0
balik kraker
(01.10.16)
(4)

sigara bırakma, iştah açılması

jonestown
tam bıraktım denemez ama normal seyirde içerken günde bir iki taneye düşürdüm. 4 gün oldu sanırım. fakat sürekli acıkıyorum bıraktığımdan beri. bişeyler yeme isteği geliyor hep. gün içinde çalıştığım için yeme imkanım da yok. zaten yemek de istemiyorum, zira böyle giderse 1 aya şişerim. sakız öneren
tam bıraktım denemez ama normal seyirde içerken günde bir iki taneye düşürdüm. 4 gün oldu sanırım. fakat sürekli acıkıyorum bıraktığımdan beri. bişeyler yeme isteği geliyor hep. gün içinde çalıştığım için yeme imkanım da yok. zaten yemek de istemiyorum, zira böyle giderse 1 aya şişerim. sakız öneren oldu ama çiğnemeyi sevmiyorum. atıyorum bi süre sonra.

napiyim ben, neyle meşgul edeyim bu boğazımı?
0
jonestown
(29.09.16)
Su için.. .
Abartmadan soda için.. .

Kola kahve gibi içecekler de kafein ve şeker içeriğinden ötürü vücudu yorar.
Canınınız ne zaman bir şey istese bir iki yudum su için.
Kesmezse 1 soda için...

Detoks olur.
0
balik kraker
(29.09.16)
sigarayı bırakınca insan normal iştahına ağız tadına dönüyo ne güzel, bunu dengeli faydalı şeylerle beslerseniz hem çok sağlıklı hemde çok fit olursunuz, sık yemek kadar güzel bişey var mı?

ne sindirim sistemi probleminiz olur, ne ağırlık çöker, azcıkta spor yürüyüş bile olsa, sizden mutlusu yok derim ben sizin adınıza çok sevindim
0
pop star ajdar top star kont
(29.09.16)
Kabuk tarçın al kendine. Çubuk tarçın diye de geçer. Ağzına al kemir veya em. Tarçın kan şekerini düzenler ve metabolizmayı hızlandırır, faydalı olur.
0
yaren
(29.09.16)
ayran için
0
antihistaminik
(29.09.16)
(3)

uyuz köpeği nasıl taşırım?

avifa
merhaba, besleme yaptığımız arazide bu akşam yeni bir köpek gördüm. tahminimce 5-6 aylık, ileri seviyede (ama çok acılı, kanlı değil) uyuzu var. veterinere fotoğraflarını gönderdim ve 7-10 gün arası tedavi gerektiğini söyledi. şimdi bu köpeği nasıl muhafaza ederek, en doğru şekilde veterinere ulaştı
merhaba, besleme yaptığımız arazide bu akşam yeni bir köpek gördüm. tahminimce 5-6 aylık, ileri seviyede (ama çok acılı, kanlı değil) uyuzu var. veterinere fotoğraflarını gönderdim ve 7-10 gün arası tedavi gerektiğini söyledi.
şimdi bu köpeği nasıl muhafaza ederek, en doğru şekilde veterinere ulaştırabilirim?
aracım var, köpek kutum yok, sokak hayvanı muhtemelen rahat durmayacak ama çok halsiz zaten. köfte parçalarını elimle uzatarak yattığı yerden ben besledim.

ne yapabilirim, öneriniz var mı?
0
avifa
(29.09.16)
bence o köpek arabada rahat durur. arabaya bir şey serip alabilirsiniz. baktınız rahat durmuyor sedaped verin veterinize danışıp. yani tahmini kilosuna göre ne kadar vermek gerekir falan o söyler. ilaç hayvanı mayıştırıyor. işinizi görebilir.
0
cinayet saati
(29.09.16)
Eski carsaf veya battaniye gibi birseye sararak tasimayi deneyebilirsiniz. Internette gordugum hasta kopek operasyonlarinda hep oyle tasiyorlar.
0
innerbliss
(29.09.16)
Varsa veterinerinizden ödünç köpek kafesi de isteyebilirsiniz.
0
balik kraker
(29.09.16)
(9)

Bebeginize hangi marka su veriyorsunuz?

uzun kulaklı yalnız tavşan
Sb.
Sb.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(28.09.16)
@want2die cevap "marka" icermese de tikini veriyorum. Bi de ciddi degilsin degil mi? Yine bi suphe :(
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(28.09.16)
özkaynak
0
la noix
(28.09.16)
la noix
(28.09.16)
@la noix linki attigin iyi olmus mobilden arayamiyordum. Yine icimi okumussun.
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(28.09.16)
@want2die Istanbulda yasiyorum belki sehir belirtmeliydim en basindan.
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(28.09.16)
300 - 400 tl'ye arıtma cihazı falan alın bu kadar takıntınız varsa. en temiz ve ekonomik çözüm.
0
jugador
(28.09.16)
Takintidan degil asm deki dr illa hazir su diyor, kendi dr u kaynatilmis sogutulmus su konusunda israrci. Ben de genel durumu merak ettim haliyle.
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(28.09.16)
Biz yemekleri çayı çeşme suyuyla yapıyoruz.
Içmeye damacana (sirma) alıyoruz. (Ucuz çünkü ve ben tadını seviyorum)

Bebeğe de direkt damacadan veriyorum. Kaynatma soğutma yapmıyorum.bence gerek yok.
0
balik kraker
(28.09.16)
Ben ne içiyorsam bebeğe de aynısından veriyorum. Dışarıda falan ne bulursak onu içiyoruz. Sürekli bebeğe özel su temin edemeyeceğim için hiç girmiyorum o işlere.

Alışsın eşşoğlusu.

P.s. Hayat suyun falan bebek suları var. Su aynı su tabi ama şişe kapağı güzel. Suluk yanınızda olmayan ve bardak ile dökülme riski almak istemediğiniz zamanlar için güzel çözüm. Dahası, kapağı şişeyle atmak zorunda değilsiniz, her şişeye oluyor.
0
babilbaligi
(28.09.16)
(3)

Türklyede yetişen ithal diye adlandırılan meyveler

Cursed Chico
mesela muzun iki çeşidi var. ithali daha pahalı. Daha büyük şekli. Yazkış görüyorum satışta. ööbür küçükj yerli muzsa bir kaç ay görüyorum sadece.Dİğeri serada filan üretiliyor mu ya da hangi şehirden üretilip istanbula getiriliyor mesela? Aynı şekilde hindistan cevizi, mango, kajhve, kako gibi ürün
mesela muzun iki çeşidi var. ithali daha pahalı. Daha büyük şekli. Yazkış görüyorum satışta. ööbür küçükj yerli muzsa bir kaç ay görüyorum sadece.

Dİğeri serada filan üretiliyor mu ya da hangi şehirden üretilip istanbula getiriliyor mesela?

Aynı şekilde hindistan cevizi, mango, kajhve, kako gibi ürünler türkiyede yetiştirilyior mu?
0
Cursed Chico
(25.09.16)
tropik bölgelerde üretiliyor olmalı, muz cumhuriyetlerinde
0
michael_knight
(25.09.16)
(bkz: anamur muzu)
0
jamiro
(25.09.16)
Pepino, passiflora, kivi, altıncilek ve şimdi hatırlayamadığım daha bir çok egzotik meyve alanya Gazipasa anamur kuşağında yetişiyor.
Avakado burada neredeyse her apartmanın bahçesinde var.

Muhabiriniz alanya'dan bildirdi.
0
balik kraker
(25.09.16)
(29)

istabulda yaşayan her fert 10 bin tl maaş mı alıyor yoksa duyurucular mı

mahone
çok iyi standartlarda yaşıyor?istanbul'da yaşamla ilgili her soruda, o paraya yaşanmaz, aman buraya gelme, yok ulaşım yok kiralar, yok o yok bu.kesinlikle bu tavsiyelerin haklı olduğunu düşünüyorum. ancak milyorlarca insan yaşıyor bu şehirde. ve herkeş plazmalarda çalışmıyor, ne bileyim çok yüksek m
çok iyi standartlarda yaşıyor?

istanbul'da yaşamla ilgili her soruda, o paraya yaşanmaz, aman buraya gelme, yok ulaşım yok kiralar, yok o yok bu.

kesinlikle bu tavsiyelerin haklı olduğunu düşünüyorum. ancak milyorlarca insan yaşıyor bu şehirde. ve herkeş plazmalarda çalışmıyor, ne bileyim çok yüksek maaşlar almıyor ve rezistanslarda oturmuyor. ama yaşıyorlar, çalışıyorlar, evleniyorlar...

geçen okudum 7000 tl anca yeter diyor istanbul'da yaşamak için. neye göre 7000 ama? bekar bir erkek, yeni evli çocuksuz bir aile, bekar bir kadın vs vs.

neden bu kadar abartılıyor bu istanbul'Da yaşama işi?
0
mahone
(24.09.16)
Ayrıntılarını bilmiyorum sadece arkadaşımdan duyduğumu yazacağım sana. 1400 tl'ye Ege'de güzel bir ilde kirada yaşayan bekar bayan arkadaşım, daha çok kazanmak için İstanbul'a yerleşti. Şu an haliyle kat be kat fazlasını alıyor fakat geri dönmenin planlarını yapıyor. Artık neye ne kadar harcıyor bilmiyorum ama bahsettiğine göre o ilde ne harcıyorsa 2 katından daha fazla oluyormuş masrafı.
0
zontican
(24.09.16)
Tabii ki herkes yeterli standartta yasamiyor. Ama vatandas burada yillardir yasiyor, ailesi isi gucu evi barki her seyi burada. Kurulu bir duzeni var ve IStanbul disinda yapacak hicbir sey yok mesela. Kendisi mecbur oldugu icin boyle yasamaya devam ediyor yeterli standartta yasayamiyor olsa bile ama soruyu soran Istanbul'a gelmek icin soruyor, vatandas da bu parayla zor gecinirsin diye soyluyor. Yani isin gercegini soyluyor insanlar cevapta. Istanbulda bilmemkac liranin altinda yasamaz demek "ben bu paranin ustunde kazaniyorum" demek olmuyor ki.
0
stavro
(24.09.16)
hayır duyurucular çok zenginmiş ya da çok iyi standartlara sahipmiş gibi poz kesmeyi seviyor sadece. öte yandan, istanbul'da iyi standartlara sahip olmayı bırak hayatta kalmak bile çok zor benim için. nefret ediyorum şahsen, okul olmasa bir saniye bile arkama bakmam. gerçi sktimin yerinde HER ŞEY istanbul'da olduğundan, başka yere gitsen iş bile bulamıyorsun.
0
der meister
(24.09.16)
Ayda 6 bin TL net gelirim var. 3500 civarı borçlara gidiyor 2500 kalıyor. Kira+faturalar+mutfak+anne giderleri+kardeş giderleri (kardeşe harçlık, anneye gezenti) derken bana bi çay içimlik kalmıyor kardeşim. Köpeğim var sabah akşam onla parka çıkıp hava alıyorum çok şükür. Ona da aylık fix 200-250 gidiyor. Güzel hayvan oldu ama, seviyorum kendisini.

Edit: Maaşlı çalışmıyorum kendi işim. Maaş+sigorta+vergi ödüyorum ekstra olarak.
0
chiper
(24.09.16)
stavro +1
işin gerçeği söyleniyor.
0
manuel mandalina
(24.09.16)
Keşke buradaki herkes on bin lira maaş alsa...
Öyle bir şehir ki bir köşesinde zar zor geçindiğin parayla öteki köşesinde kolaylıkla yaşıyorsun. O duyurulara cevap verirken herkes kendi etrafına göre değerlendiriyor tabii ki. Stavro'nun dediği gibi kendisi o paranın üstünde kazandığından değil de gelecek olana uyarı olsun diye söylüyor.
0
chipie
(24.09.16)
Gecenlerde bir ilan vardı burada. 1+1 1250 lira da kirası. Ev değil ahir bozması bir yer.
Ev kiraları anladığım kadarıyla 2000 lira civarı. Ben daha o kadar maaş almadim hic :/

Hatta ilanı da bulayım
www.hurriyetemlak.com

Nasıl yasıyorlar orada bilmiyorum.
0
balik kraker
(24.09.16)
3.000 lede yaşarsın ama ona yaşamak dersen tabi. 10 bin ile yine şehrin efendisi olamazsın. Ev kiraları gerçekten çok pahalı. Memura göre bir şehir değil kesinlikle. Memur buraya gelirken 10 kere düşünsün.
0
ıch will
(24.09.16)
tamamen sallamasyon. türkiye de o paraları kazanmak için müdür - genel müdür falan olmak lazım. ya da kritik bi görevde kafası çalışan bi adam olman lazım. mesela bi inşaat şirketindeki hakediş mühendisi/şefi gibi.

bi firmada sekreter olsan kazanamazsın banka çalışanı olsan yine o kadar alamazsın. lcw gibi mağazalarda müdür olsan yine 7000-10000 alamazsın. istisna şubeler vardır belki.

ben y.dışında beyaz yaka olarak çalışıyorum sözlükçülerin sıradanmış gibi 7000 10000 civarı yazdıkları paraları ancak burada alanlar var. o da euro kurundan dolayı. kaldı ki herkes de almıyor bu paraları burda da.

yani özetle geneli aç sosyete malesef. ..
0
ergenpezeveng
(24.09.16)
o mallara aldirma. ben 4000 lira maas aliyorum. ailemle kalip 3000'ini kenara atiyorum her ay. kirada olsam bile gene 2000 atardim kenara. lukse kacmadan, cimri gorunmeden ucuza yasamayi biliyorum sadece.
0
mayeskuel
(25.09.16)
@mayeskuel aile yanından ayrılınca masrafı sadece 1000 tl artacak sanıyor. O para kiraya yetmez, faturası mutfağı derken ay sonunda ailesinden borç isterken bulur kendini.

Ben İstanbul'da kendi işimi yaparak 8000 tl kazanıyordum, konsere gece klübüne falan gitmem, evde hanımla otururum. Arabam yok, sigaram yok.

Para yetmedi bir sahil şehrine taşındım (Kuşadası). İstanbuldaki son 8 ayda birikimim hiç artmamış.

Var sen düşün daha az kazananlar nasıl yaşıyor.
0
harzem
(25.09.16)
Herkes 10 bin kazanmıyor denilmişte , bugün eşyamı taşıyan nakliyeci günde 2-3 iş yapıyorum en az dedi. Adamın arabayı çalıştırması 100 tlden başlıyor. Günde en az 400 lira giriyor cebine. ilkokul mezunu adam 8-9 bin rahat kazanıyordur. Tesisatçı bir tanıdığım 10 bin kazanıyor. Memur arkadaşlar ise bodrum katlarda yaşam mücadelesi içinde
0
ıch will
(25.09.16)
Bizim mahalledeki fırının kirası 17.000 lira, artık ne kadar kazanıyor allah bilir.
0
angelus
(25.09.16)
Ben de cok dusundum bir aralar bunu. Istanbul ve maaslar hakkinda vardigim kanilar;

- Istanbul'da beyaz yakalarin cogu amerikancilik oynayan insanlar. Kazandiklari para fena degil. Hayatlarindan genel olarak memnun "genc" insanlar. Kimisi 3500-4000 tl kazaniyor kimisi 7-8 bin tl. Ve aradiklari her sey istanbul'da. Sosyal hayat, degisim, mekan, eglence, havaalani, ozgurluk, sex vs. Bu kisilerin cogu doymayan ve doymayacak insanlar. Para yetmiyor demelerindeki sebep de su; Atasehir'de ev kirasi 2250 tl, aidat, fatura vs nasi yetsin. o zaman git ucuz bir yerde otur. O zaman da trafik, muhit vs dert yanmalar. Belki haklilar ama su konuda haksizlar. Hemen kiyaslamayi kucuk sehirde en iyi yerde kira 1000 tl olarak yapiyorlar. Bu yuzden 3-4 bine krallar gibi yasanir diyorlar. Fakat o kucuk sehirlerde sosyal yasam, imkan, eglence, havaalani vs yok. Dogru duzgun kafe bile yok. Bu yuzden evet insanlar harcama yapmiyor. Donere 21 tl yazan mekan olursa da hemen batiyor. Arz talep cunku. Nusr-et bu yuzden Istanbul'da var, aksaray'da yok.

- diver gordugum ise, insanlarin cogu istanbul ve cevresinde buyudugu icin oraya cok bagli ve neredeyse asik olmus. Asgari ucretle calisan birisini taniyordum, "abi aksam su bogazdsn gecince her seyi unutuyorum" diyordu her gun. Ve bunu belki onlarca kisiden daha duydum, hepsi az kazanan insanlar. ailesi orda, arkadaslari orda. Psikolojik ve sosyolojik olarak kendilerini istanbul'a , yani en kalabalik ve en guclu insanlara ait hissediyorlar. Bu yuzden istanbul'un nufusu hic azalmayacak, deprem olsa bile. Devlet bile oraya tasinmak istiyor. Cunku en gucluler orada. Firma, takim, en guzeller, en iyi arabalar, unluler vs vs.

- son grup da farkli arayis halinde olup istanbul'a alisanlar. Para yetmiyor lafini en cok bunlardan duyarsin. Genelde istanbullu degiller, uni'den sonra istanbul'a tasinmislar. Aldiklari para istanbul piyasasina gore az asagida. En ufak bir durumda istanbul'dan tasinma plani yaparlar. Fakat maastan ziyade aliskanliklari onlara izin vermez. Bu yuzden dogru maas kiyaslamasi yapamazlar. Bak sunu da cok gordum mesela; anadolu'da 1500-2000 tl'ye calisip istanbul'a gocenler. Bu arads bu maas anadoludaki maalesef maaslar. Yok oyle en kral ev 500-600 tl oh masraf yok olaylari. Cag degisti. Istanbul'da da telefon ve internet faturasi ayni yozgat'ta da. kredi cekince banka aa tamam sen yozgattasin az faiz verelim demiyor. Arabana sigorta yapilirken tamam yozgatta kaza maza olmaz deyip bedava yapmiyorlar. Iste bu grup, maas olarak hani tuik hep yayinlar ya fakirlik siniri diye, onu azicik yakalamis fakat ileriye tasimamis grup. Istanbul'dan kopmak ister fakat cesaret edemez, alismistir cunku.

Onemli olan hangi gruba ait oldugun.
0
sana guluyorum sadece
(25.09.16)
neden bu kadar abartiliyor? ego durumlari.

neye gore 7000? yazan kisinin idealindeki standartlara gore.

kirada oturuyorsa biraz da hesapsiz biriyse tek basina bir evde 7000'i rahatlikla gecer.

hesapli kitapli biriyse daha ucuza yasayip biraz daha dusuk standartlara da razi olabilir...
0
idexo
(25.09.16)
arkadaşlar. şaka gibi gelecek ama gerçek. istanbulda karı koca 7000tl'den aşağı para alırsanız düzgün yaşayamazsınız. ben sebeplerini anlatacağım ister beğenin ister beğenmeyin.

1. Düzgün yaşayabileceğiniz bir lokasyondan ev tutmak aşağı yukarı 2000TL'dir. Bakın "Düzgün" diyorum, o yüzden bana 50 yıllık her tarafı rutubet kokan evleri örnek göstermeyin. Onlar "düzgün olmayan" hayatlar içindir. Veya beylikdüzü, avcılar gibi şehre 1 saat mesafeli yerler ide göstermeyin. Çünkü günde 2-3 saat yolda geçirmek de "düzggün bir yaşam" sunmaz insana.

2. "Düzgün" bir hayat için, gününüzün en azından bir öğününde et bulunmalı. Bakın tekrar "düzgün" diyorum, yoksa makarna pilavla da yaşarsınız ama "düzgün" değildir. O yüzden şu "düzgün" kısmını kafamıza güzelce kazıyalım. Etin kilosu 45tl ile 70tl arası değişiyor. Aylık mutfak masrafına rahatlıkla 2 kişilik bir aile için 750TL yazabiliriz başka bir deyişle. Hiç daha az olmaz demeyin.

3. Temizlik eşyalarına da ayda 150TL civarı para kesin gider.

4. Aidat 100TL diyelim.

5. Fiber internetiniz olsun, bir de digiturk d-smart gibi bir şey. İkisine toplam 100TL diyin ayda.

6. Elektrik doğalgaz su 200TL diyin hepsine.

7. "Düzgün bir hayat" dediğimiz için, haftada bir gün dışarıda alkollü veya alkolsüz yemek yiyin eşinizle. 2 hamburger 2 bira 100tl yapıyor mesela. Öyle söyleyeyim. Ayda 400-500TL buna harcayın.

8. Yine "Düzgün" bir h ayatınız olsun diye, ayda 2 kez tiyatroya falan gidin. Aşağı yukaru 50TL'den başlıyor zorlu center'daki vs. tiyatrolar. Buna ekstra yemek masrafı yazmıyorum, yukarıdaki 500TL'nin içine yazıyorum, ama tiyatro/gösteri vs. işine 100-150TL yazın.

9. Giysi, kozmetik, kişisel bakım alışverişleriniz olacak. Ok bunu dödnemsel yaparsınız, aylığa vurdunuz mu da 2 kişi 100TL'den fazla harcar her ay en az.

10. Yol parası.

11. Nefes alan her insanı kredi kartı veya kredi borc vardır biryerlerden. Ev taşırsınız kredi çekersiniz, eve eşya alırsınız kart kullanırsınız, telefonunuz düşer kırılır telefon alırsınız vs. O yüzden aylık en az 200TL kredi borcu da yazıyorum :)) Ki kredi kartlarına en az aylık 500TL ödeyeceksiniz bir şekilde, ama onu yazmıyorum he.

12. Öğrenim krediniz varsa, (4 sene boyunca ödendiği için bunu baya bildiğin kalem olarak yazıyorum çünkü bana giriyor ve koyuyor) 270TL yazıyorum aylık gider. (eşinizde de varsa....)

13. Ayda 1 kez tatile çıkmayın, 2 ayda 1 kez tatile çıkın. Hadi onu da çıkmayın, 3 ayda 1 kez tatile çıkın "düzgün" bir hayat diyoruz. Öğrenci hayatı demiyoruz. 2 kişi git gel yol parası en az 300TL tutacak bir kere, haftasonu tek gün konakladınız 2 gün tatil yaptınız, yaz 200 kağıt. Oralardaki harcamalarla birlikte 700-800tl yi de öyle silin. Aylık ortalamasıan 300TL diyelim bunu da :)

Ben toplamadım siz toplayın işte ya.
0
tchuck
(25.09.16)
bu arada bakın kişisel standart durumları falan değil bu yazdıkalrım.

Düzgün, ortalama bir hayat.
Arabanız yok, kendinize ait eviniz yok. 3 ayda bir haftasonlarınızı günlük tatile harcıyorsunuz. Arada bir dışarıda yemek yiyebiliyorsunuz ve arada bir tiyatro vb. etkinliğe gidebiliyorsunuz.

Btün senaryo bu. Lüks hiçbir şey yok.

Şimdi birazdan birileri gelip et yemeyi tiyatroya gitmeyi tatil yapmayı lüks sayabilir.
O tür hayatlar "düzgün" hayatla değildir. Köle hayatıdır, ona göre konumlandırın yazdıklarımı.
0
tchuck
(25.09.16)
gecenlerde benzer bir duyuruda "hepinizden fazla kazaniyorum" diyen birinin eski duyurularina bakmistim. iclerinde yazdigiyla tamamen alakasiz seyler vardi. mesaj attim hayirdir diye, mesajini sildi, ozur dilerimli filan bir seyler yazdi.

cogu kisi olmak istedigi kisiyi temsil ediyor internette, duyuruya bakma yani sen :) hepimiz 190, kumral, yesil gozlu, altinda bmw'si olan tipleriz.


istanbulda yasamak pahali, ucuz degil. ben hic istanbul disinda yasamadim ancak tatilde bile gordugum kadariyla diger iller daha ucuz. ( pazar urunleri - evler vs..)
0
fakyoras
(25.09.16)
O duyuruya ben de en az 7000 tl yazmıştım galiba. Hala da dedigimin arkadasindayim, duyuruda sorulan 2 çocuklu kirada yaşayacak bir ailenin minimum geçimi sorulmuştu.

Utopik para da kazandığım yok am gercekciyim, 6 sene ıstanbulda kaldım. Evlenip çocuklarımın geleceğini kuracaksam ıstanbulda, kusura bakmayin ama 7000 bile yetmez. Bunun gelecek planı var, düğünü var,hastalığı var .var da var. Aksi takdirde sürekli geçimi düşündüğünüz mutsuz bir hayatınız olur. Dışarıda yediginiz yemeğin parasını bile düşünür olursunuz.

Ha madem bu parayi kazanamıyorum ıstanbulda yaşamam. Sirf bogaz manzarası için yaşam standartlarini düşüremem. Zaten ben ıstanbulda barinamadim okul bitince.aileden de destek alamıyorum. Şehir değişikligine gittim hic de pişman degilim.
0
cabiday
(25.09.16)
bi de şeye hastayım

abi adam çiğ köfteci şu kadar satsa şu kalır maliyeti zaten şu filan :) o zaman adamın o semtte işi ne :)

Nakliyeciler şunu alıyo filan sen adamı sadece senin evi taşırken gördün belki kışın işi olmuyo adamın belki de bazen taşıdığı yük ve gittiği yer icabı 3 gün kamyonda yatıyor o adam duş alamıyor. kışın eksi bilmem kaç derecede lastiği patlıyor aracı hasar veriyor.

kaldı ki evine git bak standardı senim benim gibi. ben (büyük nakliye şirketi sahibi hariç)kendi çapında kamyonuyla eşya taşıyan ya da ufak bi taşıma şirketi oşan adamların boğaz manzarı evlerde filan oturduğunu görmedim.

ya da bi taksicinin yazın Bodrum'da yatıyla koy koy gezdiğini görmedim. o yüzden bu hesaplara hiç girmeyin.

ha ticaret yapan adam beyaz yakadan tabi ki çpk kazanacak o adam dükkanını sabah 7 de açıyor gece 12 de kapatıyor sen müdür 30 dk geç bıraksa demediğin kalmıyor. adam haftasonu dahil açıyor dükanı sen haftasonu p dükkandan ekmek gazete vs alıp evde keyif yapıyosun. bırak da adam o günlerin saatlerin farkını kazansın.
0
ergenpezeveng
(25.09.16)
al işte... düzgün yerde kira 2 bin lira, iki ayda bir tatil diyen adam var. bunlara tabii ki 7-8 bin lirayı beğendiremezsin. dünyanın neredesinde 2-3 ayda bir tatile çıkmak standart ya? kaç tane insan yapabiliyor bunu? nasıl hayatlar, kafalar, hesaplamalar bunlar?
0
der meister
(25.09.16)
@der meister,

ne demek ya 2-3 ayda bir tatil çok?

bir haftasonu eşini alıp ağvaya 2 günlüğüne gitmek mi lüks?
2000 lira kira mı lüks? sahibinden.com'a beşiktaş yaz, kadıköy yaz ev arat bakalım kaç para kira çıkacak.

istanbulda 25km uzaklıktaki çekmeköyde bile eli yüzü düzgün binalar 1200tl den başlıyor kim neyden bahsediyor allah aşkına.

2-3 ayda bir tatil illa ki yurtdışı veya otel tatili demek değildir. eylülde kapadokyaya gidersin, yılbaşında ağvaya gidersin, baharda karadenize gidersin, yazın da senelik iznini kullanır 1 hafta tatil yaparsın. naptı? 2-3 ayda bir tatil yapmış oldu. bu mu lüks?
0
tchuck
(25.09.16)
kaç tane insanın yapabiliyor olmasıyla ihçbir ilgisi de yok.

üledeki 10 kişiden 7si yapamıyordur zaten. çünkü ülke dediğiniz yerdeki herkes fakirin dibi. orta gelirli dediğin adamlar fakir. her normal insan sinemaya tiyatroya gidip 2-3 ayda bir haftasonu tatilini yapabiliyor olmalı. o haftasonları evde göt büyütmek için değildir. ama ne yazık ki bu ülkede göt büyütmek dışında bir şey yapamıyorsunuz çünkü kendinizi ortagelirli sanan fakirlersiniz.

ve fakirlik de "düzgün bir yaşam" değildir.
0
tchuck
(25.09.16)
son not: yoksulluk sınırı 4335TL, gidip o yoksulluk sınırındaki giderlere bakın bakalım. İNSAN GİBİ BİR HAYAT yaşamanın yanından bile geçemez o giderler.

15 yıldır fakirliği öyle bir kanıksamışsınız ki, normalde ortagelirli insanın yapması gereken şeyleri lüks görmeye başlamışsınız.

zengin adam her ay yurtdışında tatil yapan adamdır.
ortagelirli adam senede 1 defa 1 haftalık tatil yapan, onun dışında da 3 ayda bir şehir dışında biryerlere kafa dinlemeye gidebilen adamdır.

diğerleri fakirdir.
0
tchuck
(25.09.16)
istanbul artık zenginlerin şehri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor...yaşam çok mu pahalı evet , ama buna rağmen her gün artan bu kalabalık nereden geliyor diye bende uzun uzun kafa yorarım...

şöyle olaylarla kendime kısa kısa cevaplar veririm zaman zaman...

iki bina yapıldı bizim semte(çok yapıldıda bunlar örnek için :)

biri 200 bine sıradan ortalama bi ev...20 daire var mahalle apartmanı diyebiliriz

aynı bölgeye 1. binanın yakınınada site yapıldı...Site bu reklamlarda gösterilen içinde at koşturabileceğin sevgilinle çimenlerde oturup denizi seyredebileceğin bi site değil...normal bi site...ortalamanın üzerinde dairelerin fiyatı 500 bin...saymadım ama 80 dairenin üzerindede daire vardır

bu soruyu soran arkadaşa "hangisi daha zor satılır" diye bir soru sorsak muhtemelen sitenin daha zor satılacağını söyler...yanlış anlaşılmasın arkadaş olayın dışında biri olduğu için onu örnek gösterdim...kaldı ki bende aynısını düşünürdüm...ama gelgelelim istanbulda 100 dairelik site ortalama 500 binden satıldı 1.bina hala daireleri satmaya çalışıyor...

kısacası parası olan kesim ile parası olmayan kesim arasında ciddi bir fark oluşmaya başladı...parası olan gelip direk alabiliyorken olmayan veya az olanda alamıyor...ama burada tuhaf olanda ne biliyomusun...o siteden daireleri alan paralı adamla parasız adamlarında içiçe yaşadığı bi şehir istanbul...değişik bi kaos var...kaos içinde düzen var...

cafeye gittiğinde herkes zengin , ortamlarda herkesin parası var , sosyal medyada herkes güzel bi hayat yaşıyor ama gelgelelim herkesin borcu var bu şehirde...

doğma büyüme istanbulluyum ve ayda ortalama 3000-4000 tl arası kazanıyorum...ailemle yaşamama rağmen henüz bi birikim yapabilmiş değilim...çünkü standart bi harcaması olan biri bile parayı harcıyor çünkü şehir sürekli talep ediyor...arkadaşlarınızla bir gün oturup kahve içip yemek yemeniz ortalama 30tl ile 50 tl arasında değişir...farklı bi aktivite yapalım akşam için dersen iyi bi mekanda kafadan 50 tl ile 250 tl arası minimum harcaman olucaktır...bu rakamları ben yine alt baremden aldım yoksa gecede 1000 tl harcayanlarda mevcut...bunlara faturalar , ev harcamaları , kişisel harcamaları ve diğerlerini eklediğinde inan çok absürt rakamlar çıkıyor ortaya...

ben bi uygulama sayesinde her yaptığım harcamamı not almaya başladım çünkü kazandığım paranın artık nereye gittiğini takip edemez olmuştum...para kazanıyorum ama ay sonu bir türlü param olmuyordu bende böyle bi yöntem seçtim...yaklaşık 4-5 aydır düzenli harcamalarımı yazıyorum ve inan ekstra harcamaları görüp çıkarmama rağmen yine ciddi anlamda giderim oluyor...bunları ayrıntılı yazmamdaki sebep bekar biri bile zor geçiniyorken evli birinin bu şehre gelmesini tavsiye etmiyorum...şehirdeki insan nüfusundaki artış , insan kalitesinin hergeçen gün kalitesini kaybetmesi ve yerine gelen magandaların nüfusunun artması, trafik ve beraberinde getirdiği stresler inanın bu şehri artık yaşanmaz bi yer yaptı...onun için diğer şehirlerde bu kadar harcama yapmadan daha az stresli bi hayat yaşayacağınızı tahmin etmiyorum...
0
KingDagos
(25.09.16)
tchuck ve stavro'ya da katılıyorum.

bunun tamamen kişinin/kişilerin hayattan beklentisiyle ve alıştığı yaşam düzeniyle ilgisi olduğunu düşünüyorum.

mesela mutfak masrafı çok göreceli bir şey.
bim'in mantısını yiyerek ayda 200 lira mutfak masrafı da yapabilirsiniz.
ama tchuck'un dediği gibi normal beslenmek istiyorsanız, yani sebzesi, meyvesi, eti, tavuğu vb. o zaman aylık mutfak masrafı iki kişi için bin liraya yaklaşıyor zaten.

ama birine tavsiye verirken, "gel istanbul'a ya, bim falan idare edersin" diye bir şey söyleyemezsiniz, çünkü bu normal bir yaşam düzeni değil.
herkes ömrünü öğrenci evinde yaşar gibi geçirmek zorunda değil ve insanların hayattan beklentileri olmalı.
yani ölçüyü orada tutmak mantıklı olmuyor.

düzgün yerde ev tabii ki 1500-2000 liradan başlıyor.
bağdat caddesi üstündeysen zaten bunun 3-4 katı, yani düzgün yerden kasıt orası değil.
düzgün yer demek, alıştığın, kendini güvende hissettiğin, senin dengin olduğunu düşündüğün kişilerle paylaştığın, acayip kaliteli olmasa bile "nezih" muhit demek.

6-7 yıl önce gecekondu mahallesi olan şerifali denen yer, ataşehir'in üst tarafları, şimdi kartal-kadıköy minibüs yolu hattındaki evlerle yarışıyor kira konusunda.
asıl siz nerede yaşıyorsunuz ben onu anlamadım.

dışarıdayken araba olmasa bile, otobüs, metro kullandığınızda zaten günde 20 lira civarı yol parası veriyorsunuz eğer karşıya geçiyorsanız.
deniz otobüsü falan demiyorum bile.

bunları kalem kalem hesapladığınızda ciddi bir tutar ediyor.

ben çorbayla beslenir, rutubetli evlerde oturur, ayakkabımı pazardan da alırım, plastik sentetik fark etmez derseniz, üç-beş binle mis gibi geçinirsiniz.
ama bu kimseye tavsiye edilecek bir yaşam olmaz.
yaşamakla hayatta kalmak arasındaki fark bu zaten.

yaşamak başka bir şeydir.
tatil, ufak tefek konforlar, acil durumlarda ödenmesi gereken şeyler çıkarsa onları ödeyebilme esnekliği, bir ihtiyacını alırken iş görsün diye değil beğendiğin ve istediğin için alabilmek, hobilere sahip olabilmek, spor yapabilmek, birkaç farklı kalitede olan ihtiyacın için birkaç seçeneğe sahip olabilmek, karın doyurmak için değil keyif alarak yemek, canın bir şey isterse onu yiyebilmek, örtünmek için değil kendini şık ve rahat hissederek giyinmek vb. yaşamak "en azından" budur.

o yüzden tutup, "gel, her şeyin en son kalitesinden faydalanırsın, beslenemezsin, hiçbir sosyal aktiviten olmaz, hep fiyat yelpazesinin en sonundaki ürünlere muhtaç olursun, kuruşu hesap edersin, ama istanbul'da yaşa" denmesi mantıksız.
buradakilerin yüzde 70inden fazlası öyle yaşıyor, o ayrı.
ama stavro'nun dediği gibi, olması gereken şeye göre tavsiye veriliyor.
0
blatta hiberna
(25.09.16)
Hem sozlukte hem de burada cok alakasiz cevaplar veriliyor. Ayda 100 tl digiturk desen, iki kere disarida hamburger bira desen, her ay kyk desen vs vs. Iyi de birader bunlarin istanbul'la ne alakasi var? Ben anadolu'dayim benim de kyk odemem var. Elektrik faturami taksitlendirdim..

Ben gecen sene bir baslik acmistim, istanbul pahaliliginin cok abartilmasini anlatiyordu. Mesaj kutum kufurlerle dolmustu. (?) Halbuki son donemde izmir ve ankara da istanbul'la yarisiyor. Bunun en onemli sebebi kira/gelir indeksi. Gidip kadikoy, besiktas icin ornek vermeyin bir zahmet. Hem dunyanin bin yillardir tarihiyle turist noktasi olan, her seyin (ulasim, okul, restaurant vs) merkezi olan muhitleri ornek vereceksin hem de 7000 tl maas yetmez diyeceksin.

Oncelikle;

1) Istanbul'u yine istanbul gibi olan metropollerle karsilastirman lazim. gidip konya'yla erzurum'la degil.

2) maaslari da buyuk sehirlerle karsilastirman lazim. O da sadece Izmir ya da ankara ile.

3) kesinlikle kisisel giderleri hesaba katmayacaksin. Banane kardesim her ay 200 tl parfum, deodoranta harciyorsan. Ya da bunlar antalya'da cok mu ucuz. Antalya'da 2500 tl maas alan fakat hugo boss parfum kullanan adam ne yapsin peki?

4) bekarsan 4500-5000, evli ve cocuksuzsan 7-8 bin tl istanbul'da gayet iyi paradir. Anadolu'da ne izmirde ne ankarada bu paralari uzun bir sure goremezsin.

Not: turkiye gibi bir ulkede 2-3 ayda bir tatile cikip para harcamak lukstur. Spor salonu zaruri degildir. Kozmetik harcamasi zaruri degildir. Iki hamburgere 100 tl vermek istanbul pahaliligi degil salakliktir. Ayni sosyo ekonomik yerler uzerinden kiyaslamayi yapman lazim. Hobiler uzerinden gider kiyaslamasi yapilmaz.

www.expatistan.com?

Mesela bu izmir/istanbul kiyaslamasi. Izmir istanbul'dan her anlamda sadece yuzde 20 daha ucuz. Yani izmir'de 4000 tl = istanbul'da 5000 tl. Izmirde 4bin kazanma sansin istanbul'da 5bin kazanma sansindan az. Fakat istanbul'da cok sayida kisisel gider yaratma sansin izmir'den fazla.

Ha bir de su lafa bitiyorum; "tabi buna yasamak denirse?" Bak bak, beyefendi her ay 400 tl hamburger + bira yapamayacak, iki uc ayda bir yurtici/yurtdisi tatil yapamayacak. "O zaman tabi yasanir, ama buna yasamak denirse". Avrupa'da sarap 2 euro, hamburger + bira 5 euro. Yeri geliyor ciftler hostellerde kaliyor. Ama bizim beyefendiler illa 100 tl hamburger bira yapacak.
0
sana guluyorum sadece
(25.09.16)
@sana guluyorum sadece,

eee abi o kadar yazmışsın ama işin sonunu bekarsan 4500-5000, evliysen 7500-8000tl ye bağlamışsın?

biz de farklı bir şey söylemedik ki. evliysen 7500-8000tl, bekarsan 4500 civarı paraya iyi standartta yaşam sürersin. ama ötesi değil. mesela ev alamazsın? araba almak içi alternatif konforlarından vazgeçmen gerekir vs.

ama yaşamın kalitesiz mi olur? kesinlikle hayır. tatilini yaparsın, ihtiyaçlarını gidersin, bir sonraki ayı nasıl getiricem diye düşünmezsin.

ama bu paraların altında geçim sıkıntısı olmasa da, "düzgün yaşam sıkıntısı" çekmeye başlarsın.
0
tchuck
(25.09.16)
bu arada, "tatil lükstür, kozmetik zaruri değildir" cümlelerini anlamış değilim?

biz öğrenci evi yaşamını "standart" olarak mı kabul edeceğiz?
"türkiye gibi bir ülke" ne demek? türkiyedeki insan insan değil mi?

normal her insanın standardı tatile gitmek, kozmetik harcaması yapabilmek, kendine düzenli olarak temiz ayakkabı kıyafet alabilmek ve sosyal hayatı sekteye uğramayacak düzeyde yaşayabilmektir.

bunu yapamıyorsan orta gelirli değilsindir. ortagelirli değilsen de fakirsin demektir. formül bu kadar basit.
formülün türkiye hali, avrupa hali yoktur. bunu yapabilecek paran var mı yok mu, buna bağlıdır yalnızca. 2. bir faktör yok yani.

türkiyenin %90'ının fakir olması, fakirliği bir normal standart yapmıyor.
normal standartlar belirlenmiş, yoksulluk sınırı 4300tl iken sen çıkıp 3500tl kazanıyorum ama yoksul değilim diyemezsin. (yoksulluk sınırı 4 kişilik aile için geçerli bunu da not düşelim. ama dediğim gibi, yoksulluk bu sınır. ortagelir sınırı değil)
0
tchuck
(25.09.16)
(3)

Hatırlayamadığım komedyen

tekdir ile uslanmayan kiz
Bir adam vardı. Adamın yüzü gözümün önünde ama başka hiç birşey hatırlamıyorum. 1980 lerde sanki trt parodilerinde mi çıkıyordu. Patlak mavi gözlü. hep deli, manyak bir karakter çiziyor gibi. Kafasında bere ya da huni olabilir. Sanki aydemir akbaş'ın açık renkli olanı gibi. Atilla arcan ya da nejat
Bir adam vardı. Adamın yüzü gözümün önünde ama başka hiç birşey hatırlamıyorum. 1980 lerde sanki trt parodilerinde mi çıkıyordu. Patlak mavi gözlü. hep deli, manyak bir karakter çiziyor gibi. Kafasında bere ya da huni olabilir. Sanki aydemir akbaş'ın açık renkli olanı gibi. Atilla arcan ya da nejat uygurla da oynamış olabilir.
0
tekdir ile uslanmayan kiz
(24.09.16)
öztürk serengil?
0
cedilla
(24.09.16)
Tuncay Özinel
0
balik kraker
(24.09.16)
Tuncay ozinelmis evet.
0
🌸tekdir ile uslanmayan kiz
(25.09.16)
(4)

Polisiye Roman

birhitchcockdegil
Arkadaşlar merhaba... Bilhassa polisiye roman okuyucuları için soruyorum:Bir romanda katili çok net tahmin edebilseniz bile hikaye iyiyse okumayı aynı keyifle sürdürebiliyor musunuz?
Arkadaşlar merhaba... Bilhassa polisiye roman okuyucuları için soruyorum:

Bir romanda katili çok net tahmin edebilseniz bile hikaye iyiyse okumayı aynı keyifle sürdürebiliyor musunuz?
0
birhitchcockdegil
(24.09.16)
Sürdürüyorum. Neden ve nasıl yaptığını merak ediyorum.
0
balik kraker
(24.09.16)
Katilin kim olduğunu bilmek önemli değil ki, zaten çoğu romanda tahmin edilebiliyor kimin olduğu. Süreci öğrenmek daha önemli.
0
angelus
(24.09.16)
Yukarıdakiler +1
Akış önemli, tahminim desteklenirse ayrı keyif, tahminim yanlış çıkarsa ayrı keyif.
0
kobuzchu kiz
(24.09.16)
Evet. Henning mankell in yanlış yol u buna harika bir örnek. Ama craig russel ın katili mükemmel saklayan kanlı masallar ı da tam tersine harika bir örnek
0
fatih in fedaisi
(24.09.16)
(7)

Bebek mamasi

balik kraker
Capste gorunen Hipp'in tahilli kaşık mamasını aldim. Anne sutu ile, su+meyve püresiyle, devam sutu ile yapabiliyorum ancak normal süt ile yapmak için tarif yok.Normal süt ile yapsam ne olur?? Sikayetvar sitesinde tesadüfen hipp mamaları ile ilgili şikayetleri okudum. Kurtlanma boceklenme... nasıl da
Capste gorunen Hipp'in tahilli kaşık mamasını aldim. Anne sutu ile, su+meyve püresiyle, devam sutu ile yapabiliyorum ancak normal süt ile yapmak için tarif yok.

Normal süt ile yapsam ne olur??

Sikayetvar sitesinde tesadüfen hipp mamaları ile ilgili şikayetleri okudum. Kurtlanma boceklenme... nasıl davranayım bilemedin? Çöpe mi atayim? Gerçi bana göre boceklenmesi kimyasal barindirmadigina işarettir ama huylandım iste...
0
balik kraker
(24.09.16)
böyle kimyasal şeylerle beslemesen de biz ne yiyorsak onlarla beslesen?
0
sta
(24.09.16)
Zaten öyle besledim. Dusuk kilolu olmasina ve Yeni doğduğunda sarılık olmasina (3 gun hastanede kaldi ve 2 ay surdu) rağmen mama başlamadım anne sütünde ısrarcı oldum. Şimdi 5 ay bitti. Meyve püreleri ve pirinç unu muhallebisi veriyordum ama geçen ay 300 gr almış. Doktorum ısrarcı...kilo alımını yetersiz buluyor. 5 aylık 6300 gr.
Ben de süte ve pürelere ek olarak gece gündüz baslayayim dedim. (Pirinç unu muhallebisi yerine bunu yapayim diyorum)
0
🌸balik kraker
(24.09.16)
5 aylik bebeye inek sutu (normal sutle bunu kastediyorsunuz sanirim) verilmesi onerilmez.
inek sutu bebelere 1 yasindan itibaren verilebiliyor, doktorlarin onerilerine gore.

"hipp" hakkinda olumlu yorumlar, olumsuz olanlardan fazladir genelde. yine de dikkatli olmak lazim.
ama buna "kimyasal" diyorsak bebekleri ac birakiriz heralde. dogada kirda bayirda da yasamiyoruz ki cogumuz?

nacizane kanimca doktorunuzun onerilerine uyun, kuskunuz varsa baska doktorlara / uzmanlara da danisip capraz kontrol yapin.
afiyetle.
0
viva paulista
(24.09.16)
Normal sütten kastım inek sütü.
Bebeğe direkt olarak vermiyoruz tabii...gunluk süt olması şartıyla bebek muhallebisi pişirirken kullanıyoruz. Doktorun önerisi.
0
🌸balik kraker
(24.09.16)
Biliyorsun benim ufaklik seninkinden az buyuk. Dr israrla 1 yasina kadar inek sutu kullanmamami (cok ciddi aletji yapabilirmis ve sindirimi cok zormus) eger cok cok cok gerekliyse sulandirilmis keci sutu kullanabilecegimi ama devam sutlerinin en iyisi oldugunu soyledi. Belki sorunca cevap degil ama inek sutu kismini okuyunca yazmadan edemedim. Saglikla buyusun kuzun.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(24.09.16)
Aslında bir çok bebek ek gıda ürünleri var hangi ürünü alıp kullandığınıza bağlı. Biz bebeğimize bebek ek gıda ürünlerini www.bebeklik.com.tr web sitesinden alıyoruz.
0
melihyldz
(06.05.24)
inek sütü ile yapmayın. bunlar su ile hazırlanmak için yapılan mamalar.

o kiloyu alacaktır, merak etmetyin.

inek sütü 1 yaş sonrası +1
0
babilfish
(06.05.24)
(5)

Düğününe gideyim mi?

predecessor
Baba tarafından akraba olarak bir tek amcam var ve her ailede istisnasız olarak bulunan hak yiyip üste çıkan tipten biri. Can ciğer olmasak ta arada görüşüyorduk. 2 oğlu ile daha sık görüşüyordum yaşıt olması ve kafa dengi olması nedeniyle. Araya yine para meselesi girdi ve ödemediği kredi için kefi
Baba tarafından akraba olarak bir tek amcam var ve her ailede istisnasız olarak bulunan hak yiyip üste çıkan tipten biri. Can ciğer olmasak ta arada görüşüyorduk. 2 oğlu ile daha sık görüşüyordum yaşıt olması ve kafa dengi olması nedeniyle. Araya yine para meselesi girdi ve ödemediği kredi için kefil olan babamın arabası icralık oldu birkaç gün yediemin deposunda durdu sonra borcunu ödedi amcam. Tabi bu süreç sancılı geçti ipler gerildi. Ve kuzenimin yarın düğünü var. Bayramdan önceki aile içi konuşmada eğer bayramda babama gelirlerse giderim; gelmezlerse gitmem demistim. Babama bayram ziyaretine gitmediler. Herkese davetiye verildikten sonra bu akşam saat 23 civarı arayıp kuzen düğüne geliyorsun dimi yakın olduğundan davetiye getirmedim dedi. Yerin belli yurdum belli diye sitem ettim. İyi o zaman ben getireyim dediğinde dışarıda olduğunu ve eve gelince haber vereceğimi söyledim. Eve geldiğimde mesaj attım fakat gelen giden yok. Bu arada gündüzden abisi babama bizim davetiyeyi de bırakmış fakat babama gitmek için 5 km mesafe varken benim evim çok daha yakın.

Gelin ise doğduğu günü bildiğim aile dostumuz, onlar davet ettiler.
Ben kına gecesi ve düğün için ne yapayım nasıl en doğru hareket olur?
0
predecessor
(23.09.16)
Ben giderdim sanırım.

Yani, sanki babalarınızın arasında olan şey onların arasında kalmalı gibi. Her ailenin kendi içinde mikroplukları oluyor ama sanırım temel mevzuu senin kuzeninle nasıl bir ilişkin olmasını istediğin.

Birbirinizin hayatında olmak istemiyorsanız, düğüne gitmemeyi tercih etmek incelikli bir terketme yöntemi. Nazikçe uzak dur hayatımdan demiş oluyorsun bir nevii.

Sevmediğim kuzenimin düğününe gitmedim ben mesela. Görünce "aaa", "eee" falan desek de birbirimize, birbirimizin hayatının bir parçası değiliz.

Fakat bir diğer kuzenimle, o düğünüme geldiğinde barışmıştık. Bilemedim.
0
offred
(23.09.16)
Dediğin gibi beni etkileyen para mevzusu kesinlikle değil. Hatta bu süreçte buluşup ortamı nasıl yumusatiriz diye çok kafa patlattik. İki kişi arasında yaşanan gelip geçici şeyler başkasını etkilememeli. Benim takıldıgım nokta bayramda babamı sayıp ziyaretine gelmemesi. Bana da gelmedi ama benim için sıkıntı değil aradaki 3-5 yaşın önemi yok. Hem atama saygısızlık etmiş olmasına takildim hem yarın olacak düğün için babama bugün davetiye verilmesine. Beni bu akşam aradı. Esasen aramız hiç bozulmasın istiyorum fakat durum bu.
0
🌸predecessor
(23.09.16)
ben hayatta gitmezdim. aynı durum benim başıma gelse, amcam umurumda olmazdı. yani kuzenimle olan ilişkimde. ama kuzeninde saçma hareketleri var. ben hayır diyorum.
0
onurrrrr
(23.09.16)
Hepimiz hatalarımızla varız. Kiminden ders alırız, kiminden almayız hatta tekrar yaparız...

Kuzeniniz düğün öncesi telaşıyla bayram ziyaretini atlamış olabilir ya da samimiyetinize sığınmış, kirilmayacaginizi düşünmüş ve bu yüzden ziyarete gelmemiş olabilir. Düğün hazırlık dönemi epey streslidir.

Davetiye kısmına pek takılmayın. Bazı yörelerde aksine samimi olduğunuz kişilere davetiye vermek ayip sayılıyor."Biz ailenin bir parcasıyız, davetiye ile mi geleceğiz?" gibi bir algı var.
Bir de davetiye sınırlı sayıda basıldığı için öncelikle uzaktaki kisilere verilir, yetmezse yakınlara verilmez; aranıp telefonla söylenir. Samimiyetlerine sığınılır.

Şu an yasadigim yerde 5 düğüne katıldım, çok samimi olduğumuz da var uzaktan tanıdığımız da... daha bir davetiye görmedim???

Çok takılmayın bu konuya...

Kuzeninizi de gözlemleyin. Seneye bayram nasıl davranacak bakın. Gerekirse konuşun, kirildiginizi anlatın.
Insanlar konusa konusa anlaşır...buyuk olan sizsiniz. Yapıcı davranmaya çalışın. Aile olmak zordur. Iliskileri yıkıp geçmekse en kolayı...

Susup, küsüp, kapınızı kapatıp oturabilirsiniz. Ama bana bu biraz kolaycılık geliyor. Iliskiler emek ister; eşinizle, kardeşinizle veya akrabanızla... farketmez.
Amcanızla babanız arasında,
Amcanızla sizin aranızda,
Kuzeninizle sizin aranızda

Olan ilişkiler farklıdır. Başka dinamikler vardır. Akını köküne karıştırmayın. Problemi doğru tespit edip ona göre davranın.
Sizin kardeşiniz var mi bilmiyorum ama olaya birde şöyle bakin; o sizin amcanız ama babanızın kardeşi. Hikayede sorumsuz bir kardeş karakteri var. Muhtemelen ailenin en şımarık üyesi. Bu sizin kardeşiniz olsa siz nasıl davranırsınız?

Size dugunde iyi eğlenceler dilerim.
0
balik kraker
(23.09.16)
gelin tarafı da davet etmiş, kuzenin evleniyor, kuzeninle büyük bir sorunun yok gibi gözüküyor, adam senin yakın olduğunu düşünüyor ailene olsa bile davetiyeni bırakmış.

gitmemen için ben bir sebeb bulamadım.
-git panpiş.
0
pembe baytar
(23.09.16)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.